Bitti gazetecilik
Günümüzde ‘gazetecilik’ artık popülerlikten çıktı, ‘tehdit ve şantaj’ sektörü haline geldi..
Şöyle bir zamanı geriye çeviriyorum.. 1990’lı, 2000’li yılları hayal ediyorum..
“Gazeteci” dediğiniz zaman herkes ayağa kalkar ve ceketini ilikler, saygıda kusur etmezdi..
İlin valisi, belediye başkanı, emniyet müdürü, bürokratı, gazeteci yanına geldiği zaman kapıda karşılar, giderken de kapıya kadar uğurlardı..
Gazeteci gittiği her yerde saygı ve sevgi görürdü..
Çünkü gazetecinin bir değeri, önemi ve sorumluluğu vardı!
Toplantıyı düzenleyen kurum ve kuruluşlar, gazetecilerin soracağı soruları, nasıl bir soruyla karşılaşacaklarını günler öncesinden merak ederdi..
Basının karşısına donanımlı çıkmaya özen gösterilirdi.
Düzenledikleri etkinliklere basını davet etmek için ısrarcı olurlardı..
Katılmadığımız zaman üzüntü duyar ve sitemde bulunurlardı..
Şimdi öyle mi?
Kendisi çekiyor, kendisi yazıyor ve gönderiyor..
Yeter ki gelme, görme, duyma, yorum da yapma!..
Kötü amaç için kullanılan mesleğimiz ne yazık ki, itibarsız hale getirildi..
Çünkü gazetecilik amacı dışında kullanılmaya başladı!!..
Gazetecilik ‘köşe dönmek, zengin olmak, lüks arabaya binmek veya villalarda oturabilmek’ için yapılmaya başlandı.
Dürüst gazetecilerin bu yolla zengin oldukları görülmemiştir..
Ama ‘tehdit ve şantaj’ gazeteciliği ise bu yolla zengin olmuş ve kamuoyunda daha çok itibar görmüştür.
Ne acıdır ki, dürüst ve doğruları yazan gazeteci itibar görmezken, yalan-yanlış , tehdit ve şantaj yapan gazeteciler günümüzde daha çok itibar görür hale geldi!!.
Açığı bulunanlar, menfaati olanların işine en çok bu tip gazeteciler geliyor..
‘Acaba benim hakkımda yazar mı?’ endişesi taşıyanlar bu kişiliksiz, sahtekâr gazetecilere sözde itibar veriyor!.
Suç sadece bu tip gazetecilerde değil, bunları paraya alıştırıp istediklerini yazdıranlarda!..
Ama bir gazeteci zulme uyum sağlayamaz.
Kendi kalemini kiralayamaz.
Bir gazeteci vicdanını yitirmiş olamaz!
Ne yazık ki!
Gazetecilik el değiştirdikten sonra dil de değiştirdi.
Sevgisini ve saygısını yitiren bir meslek haline geldi.
Gazetecilik anadilini unuttu..
Çıkar ilişkilerine meze oldu, politikacılara oyuncak oldu..
‘Yaz beni al ücretini, yaz onun hakkında al anahtarını!.’
…
Sadece karnını doyuran meslekti gazetecilik.
Kıt kanaat yaşardı ama onurlu yaşardı.
Sonra birileri geldi, tehdit geldi, şantaj geldi..
Bitti gazetecilik..
Bitti o güzelim günler.
İhtimaldir ki.
Bir daha asla gelmeyecek.
Gazeteciliğin bir gün bu hallere geleceğini söyleselerdi, inanmazdık. Ama geldik.
Çok üzgünüm, geldiğimiz durum bu..