Başka çare yok
Hatayspor bu haftada berabere kaldı..
Bu beraberlikler biliyorum hiçbirimizin hoşuna gitmiyor..
Artık herkesin bir beklentisi var;
O da takımın biran önce çıkışa geçmesini istemesi..
Küme düşme potasından henüz uzaklaşmayan Hatayspor’un bu tehlikeli bölgeden biran önce uzaklaşması isteniyor.
Bayrampaşaspor karşısında kaybedilen puan ve Pazarspor deplasmanında son dakikada kaçan galibiyet, camiayı çok mutlu etmedi..
Rakiplerin kaybetmesi; Hatayspor açısından teselli oldu..
Geriye dönüp bakacak olursak;
Çok değil bir ay önce bu takım yerlerde geziyordu..
Ne futbol olarak ne de sonuç olarak büyük bir çöküntü içerisindeydi..
Bırakın kazanmayı, beraberliği dahi unutan bir takım vardı..
Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın takımı sahiplenmesi, teknik direktörlüğe Bayram Toysal’ın getirilmesi, bazı kıpırdanmaları beraberinde getirdi..
Nitekim 5 maçtır da yenilmiyor Hatayspor..
Bayram Toysal’ın bu takımı birden ayağa kaldırması, seri galibiyetlerin peş peşe gelmesi, öyle sanıldığı gibi kolay bir iş değil..
Çünkü elindeki kadro istediklerini gerçekleştirebilmesi için yeterli değil..
Her tarafı kırık, dökük bir kadro teslim aldı Bayram Toysal..
Hangi taraftan düzeltmeye başlasa elinde kalıyor..
Sezon başında yapılan hatalı transferler, takımın ehil ellere teslim edilmemesi bu çöküntüyü beraberinde getirdi..
Düşünsenize elinizde Ahmet Güven’den başka golcü yok..
Alternatifsiz ve dar bir kadro Hatayspor’u küme düşme potasına getirdi..
Şimdi diyebilirsiniz, “Devre arasında bir sürü oyuncu alındı, bunlar ne iş yapar?”
Devre arasında iyi oyuncu alabilmeniz için ya çok paranız olması, ya da sponsor bulmanız gerekiyor..
Aksi halde düşük rakamlarla, devre arasında hiçbir takımdan iyi oyuncu alamazsınız..
Ancak; kulübüyle sorunlu olan, kadro dışı kalan, sakatlıktan yeni çıkan, oynamayan oyuncuları transfer edebilirsiniz..
Maddi imkansızlıklar yüzünden Hatayspor’da devre arasında bu tarz transferler yaparak, kadrosunu genişletti.
Transfer edilen oyuncuların belki kumaşı, geçmişi iyi olabilir.. Ama takıma adapte olmaları ve hazır olmaları biraz zaman alacak..
O yüzden de Hatayspor’dan hemen çıkışa geçmesini beklemek hayalcilik olur..
Biraz daha zaman ve sabır gerekli..
Kaybetmemesi en azından tek tesellimiz..
Pazarspor maçı sonrası telefonla görüştüğüm Teknik Direktör Bayram Toysal’ın sesi hiç iyi gelmiyordu.
Belli ki, morali bozuktu ve son dakikada yenilen golle alınan beraberliğe içerlemişti..
Kimseye kızamıyor, tepki veremiyor; sadece şu sözleri sarf edebiliyordu;
“Hayatım boyunca bu kadar gol kaçan bir maç görmedim, bu kadar yıldır futbolun içerisindeyim, böyle kaçırılan gollere şahit olmadım. Kazanmamız gereken bir maçtı, olmadı, söyleyecek bir şey bulamıyorum” dedi..
Kızamazdı, tepki veremezdi..
Elindeki malzeme bu, bunlarla da yola devam edecek…
Teslim aldığı mirası kabullenerek görevi kabul etti..
Şikayetçi değildi ama;
İşte orada noktayı koyuyordu ve tek kelime söyleyebiliyordu..
“Oyuncularımı korumak, kollamak zorundayım..”
Spor kamuoyunun hedef tahtası haline gelen Ahmet Güven’le ilgili de kamuoyuna mesaj gönderen Toysal, “Elimde başka golcüsü yok. Vurmayın Ahmet’e, Hatayspor’un ona çok ihtiyacı var, özellikle taraftarımız maç içerisinde Ahmet’e çok yükleniyor. Bu tarz davranış ve hareketler bizim oyun planımızı bozar, bu da rakibe yarar..” dedi..
Hafta sonunda Menemen Belediyespor’la oynayacakları maçın önemine de dikkati çekerek, “Pazar günü ben ‘Hataysporluyum’ diyen herkesi tribünde görmek istiyoruz” dedi..
Hatayspor’un portresi bu..
Bu takımın kümede kalmasını istiyorsak, bazı şeyleri sineye çekerek sabır göstermeliyiz.
Başka da çaremiz yok..