Ankaralı Mimarlar demiş Hatay ve diğerleri ne mi der
Şu ana kadar kaç İL’de yangın çıktı ?
Kaç İLÇE, kaç KÖY etkilendi ?
Kaç bin HEKTAR yandı ?
Kaç ev KÜL oldu ?
Kaç insan öldü ?
Kaç hayvan ?
Haklısınız…
Yangını yaşayanlar konuşsun bugün, ardından, NOKTA kısmı bize kalsın >>>
“Dedemizden, babamızdan kalan evimiz yandı, kül oldu... Sadece eşyalarımız değil ! Anılarımız, anamızın babamızın hatıraları da kül oldu…” demiş, Muğla’nın Milas ilçesindeki yangınlarda evini kaybeden Günay Gökbel…
“Canımızdan da korktuk, malımızdan da korktuk... Zeytinliklerimiz gitti, yandı kül oldu... Neye yarar bundan sonraki yaşamlarımız bizim?” diye eklemiş, Gülsevi Akkaş…
“Arazilerimizin tümü yandı... Korkuyoruz tabii... Geceyi dışarıda geçirdik… Tedirginiz... Yanıyor hala... Umudumuz, her şeyimiz gitti…” kısmında durmuş, Fatma Aydın…
“Evimizden başka güvencemiz yoktu... Devlete nasıl ödeyeceğiz? Şu faturalarımızı dahi ödeyemedik... Aylığımız yok, yıllığımız yok... Ormanlarımız gitti, canımız kaldı...” kelimelerini ise Fatma Aydın fısıldamış…
“Üstte kızım oturuyordu, ortada ben, 87 yaşında, Alzeimer hastası annemle… Altta da, yazın harmanlardan kaldırdığım, buğday, yulaf, susam, yani ne istersen vardı ! Bütün fazla eşyalarımız da oradaydı. Hepsi yandı ! Hayvanların ipini saldım… 2’si yanmış, öbürleri kurtulmuş…” diyen Makbule Öksözoğlu ise hayatından geriye kalanları, elde kalan tek çerçeve içine sıkıştırıvermiş…
Peki, bundan sonrası, diyor birçoğu !
Bundan sonrası için elde neyimiz var ?
Sizi bilmem ama…
Ben, öncelikle olandayım !
Olanın sebebindeyim ve sonrasındayım !
En çok da, yanan ormanların yapılaşmaya açılacağına dair tartışmalar sürerken, olası OLACAKLAR noktasında önemli bir adım atan Mimarlar Odası Ankara Şubesi'ndeyim… Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın söylediklerindeyim…
“Bütün meslektaşlarımıza çağrı yapıyoruz... Yanan bu orman alanlarında, yerleşim alanlarında, yapılaşma süreçlerinde meslek alanımıza dair proje çizdirmek isteyen herkesin reddedilmesi gerekiyor…”
Bitmedi !
Birçok meslektaşının kendilerine ulaşarak, bu konuda büyük bir kampanya yürütülmesi gerektiğini ifade ettiğini belirten Candan, “Biz de bunun çok haklı ve doğru olduğunu düşünerek, Ankara Şubesi’nden başlayarak söylüyoruz... 'Yanmış orman alanlarında herhangi bir şekilde proje çizmeyin, yapılaşmaya müsaade etmeyin, altına imza atmayın' diye meslektaşlarımıza çağrı yapıyoruz” demiş ve finali de, aslında Türkiye geneli mimarlara örnek olması gereken bir NOKTA ile yapmış…
“Bu aşamadan sonra bütün meslektaşlarımızı UYARIYORUZ... Bu tür orman alanlarının yanmasından sonra, orman vasfını yitirmiş kıyı alanlarında yapı üretimine mimari proje çizen bütün meslektaşlarımızın MESLEKTEN MEN edilmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz... Tabii diğer taraftan da, bu orman alanlarının yapılaşmamaya açılmaması için hukuksal mücadelemizi vereceğiz… Oradaki çevrecilerle ve halka birlikte eylem programı içinde olacağız… Öyle kolay değil; ‘yandı, haydi biz de gidelim, yapılaşma yapalım…’ Bunlar, artık eskisi kadar kolay olmayacak!”
Olmamalı da…
O yüzden…
Hatay’dan Aydın’a…
Osmaniye’den Mersin ve Adana’ya…
Muğla’dan Isparta, Antalya ve Denizli’ye…
tüm MİMARLAR benzer bir çağrı yapmalı… Yangının bu ülke topraklarında yarattığı ranta da, o rantın her daim AÇ hissedarlarına da ‘kendi şehrimizde’ İZİN VERMİYORUZ demeli…
Bugün ya da ASLA !
Konuşma zamanı !
