Adamına göre
Adamın varsa her işin halloluyor..
Adamın yoksa, işin hallolmuyor..
Nereye gidersen git, muhakkak adamın olacak, yani torpilli olacaksın!!.
“Adamcılık” her yerde kendini gösteriyor..
Torpilsiz hiçbir işiniz yürümüyor!!
Belediyeye bir işiniz mi düştü, eğer adamınız yoksa günlerce, haftalarca, aylarca sürünürsünüz..
Hastaneye işiniz mi düştü, adamınız yoksa yine aylarca sıra almak için beklersiniz..
Tapuya işin mi düştü, haftalarca bekleyeceksin..
Kısacası;
Özelde, resmi kurumda işiniz mi var, adamınız olacak..
Adamınız yoksa hiçbir işinizi zamanında yapamazsınız..
Normal bir şekilde işinizi yapmaya kalkışırsanız zaman kaybedersiniz, işiniz de sekteye uğrar..
Düz vatandaşın işini zamanında yaptığı nadir görülmüştür..
Defalarca tanık oldum, gördüm, yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum..
Örnekleri çok, en basitini söyleyeyim size;
Bankaya gittiniz, önünüzde çok sıra var, bekleyeceksiniz, belki de akşama kadar sıranız gelmeyecek..
Bankada adamınız varsa, hemen size ‘öncelik’ sırasını alabilir.. Bir bakıyorsunuz numaranız ekranda sizi çağırıyor, diğer numaranızı yırtıp çöpe atıyorsunuz..
Sağolsun adamınız hallediyor işinizi..
Toplum bu yönteme alıştırılmış, teşvik ediliyor..
‘Adamın yoksa çok sıra beklersin’ düz mantığı vatandaşın belleğine yerleştirilmiş durumda..
İnsanın insana saygısının kalmadığı bu düzende artık herkes bir adam bulma peşinde..
Doğru mu? Değil tabi..
Ama sistem sizi buna zorluyor, herkes çıkarına göre birini kolladığı için, ya da geleceğini düşünerek hareket ettiği için ‘böyle gelmiş, böyle gidiyor..’
“Adamına göre muamele” her yerde geçerli akçe oluyor!!!
Eeee, ne yaparsın, nereye gidersen git!
Her şey adamına göre!!
Haksız mıyım?