6 Şubat'ı Tekrar Hatırlamak!
6 Şubat depremleri 11 il'i etkiledi ama en çok da Hatay'ı etkiledi..
Tarih boyunca unutulmayacak bir felaketi yaşadık..
6 Şubat saat 04.17 tarih boyunca hiç akıllardan çıkmayacak..
Yaşadığımız yerin her tarafı değişti, insanlar kendi sokağını tanıyamaz ve bulamaz hale geldi.
Özellikle Antakya yıkıldı!
O güzelim şehirden eser kalmadı!
Ne eser kaldı, ne tarih, hepsi yerle bir oldu!
Güzel şehrimiz önce enkaza sonra düz bir tarlaya dönüştü!
Kaybettiğimiz canların acısının tarifini anlatamayız..
Çünkü acının tarifi yok, ancak yaşayanlar bilir o duyguyu..
Boğazınız düğümlenir, konuşamazsınız duygularınızı anlatırken..
Gözyaşlar slinir ama acı anılar unutulmaz..
Cenazelerimizi bulamadık, defin edecek ne kimse bulabildik, ne yer bulabildik..
Üst üste gelenn ölüm haberleri sıradanlaştı, gözyaşları kuraklaştı, cenazelerini bulanlar, kendini şanslı hissetti..
Elbette acıyı yaşayan bilir. Bu acı sözler, kalemle anlatılamaz!
Depremi biz yaşadık, biz öldük, hem de acıların en acısını yaşadık!
Beton altından yaralı olarak çıkarılan insanlar, ya sakat kaldı ya da hastane yolunda öldü..
Sesimizi duyaramadık mahşer gününde kimseye!
Yıkıntılar arasından gelen sesler... Yardım istekleri, karanlıktan gelen çığlıklar...
Yollarda kolumuzdan tutup “Çocuğum kayıp, yardım edin!” diyenler... “Kızım ben yaşıyorum, aileme ulaşamıyorum. Yaşadığımı aileme haber verin” isteğinde bulunanlar...
Enkaz altındaki sesleri duymak, yardım etmeye çalışmak, haber vermek, kimsenin elinden bir şey gelmiyordu...
Gidecek yerimiz yoktu!
Günlerce sokaklarda kaldık, sahiplerini bilmediğimiz otobüslere sığındık, tanımadığımız insanlarla aynı yeri paylaştık, günlerce ağzımıza lokma koymadık, ama hiç acıkmadık..
Yaşadığımız acılar tüm nefislerimizi etkisiz hale getirmişti..
Daha sonra bir çorba ve kuru ekmekle karnımızı doyurduk..
Paranın geçmediği, ekmeğin kapışıldığı, sıcak çorbanın en lüks yemek menüsü olduğu lezzetli günleri yaşadık..
Evini, iş yerini ve yaşadığı yeri, hatta şehrini kaybedenlerin yanında ailesini, sevdiklerini, dostlarını, arkadaşlarını, komşularını ve akrabalarını kaybedenlerin acıları öyle kolay geçecek, unutulacak gibi değil zaten.
Sevdiklerini kaybedenlere dünyayı bağışlasın neye yarar!
Artık onu hayata bağlayan bir şey kalmadı çünkü!..
"Onların acısı bizim acımız" diyerek tüm ülke seferber olmuş ve yeniden ayağa kalmak için bir seferberlik ilan edilmişti.
Ama gün geçtikçe deprem bölgesindeki o mahsun hayatı yaşayanlar hariç tüm Türkiye hayatını normalleştirmeye başladı..
Ateş düştüğü yeri yakar misali bu acıları sadece yakınlarını yitirenler yaşamaya devam ediyor.
Depremin yaşattığı acı ve yıkımı unutanlar deprem gerçeğini ise göz ardı etmeyi sürdürüyor.
Kim unutursa unutsun, bizim 6 Şubat'ı unutmamız mümkün değil, çünkü en çok biz sevdiklerimizi kaybettik ve şehrimizi kaybettik.
Depremde hayatını kaybedenleri bir kez daha rahmetle anıyor, ailelerimize, yakınlarıımıza sabır ve dayanma gücü versin, diyorum.