Hatay Mahalli Haber
MENÜ

Yaşasın 1 Mayıs yaşasın mücadelemiz

Yayınlanma Tarihi : 30.04.2021 00:00 Bu haber 225 defa okundu
Hatay Samandağ Emek ve Demokrasi güçleri, Samandağ Eğitim Sen, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilçe teşkilatı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe teşkilatı, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) ilçe teşkilatı) Abdullah Cömert alanında, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olarak kabul edilen 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı dolaysıyla birer basın açıklaması düzenledi. Samandağ Eğitim Sen, Disk Genel İş İlçe Teşkilatı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Teşkilatı, Emekli Sen Samandağ Temsilciliği, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İlçe Teşkilatı, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İlçe Teşkilatı, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İlçe Teşkilatı, Demokratik Sol Parti (DSP) İlçe Teşkilatı, Samandağ Esnaf Dayanışma Platformu, Tüm Emekli Sen, Samandağ Kalkındırma Derneği Katılım gösterdi. EĞİTİM-SEN “YAŞASIN 1 MAYIS YAŞASIN MÜCADELEMİZ KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ” Samandağ Eğitim Sen Yönetim Kurulu adına, günün anlam ve önemine anlatan basın açıklamasını Esat Kudret okurken şu ifadelere yer verdi.” 1 Mayıs, İşçinin emekçinin, hakkı olanı almak için, birliğinden başka gücü ve silahı olmadığını yeniden hatırladığı uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Temelinde dünya genelinde ve ülkemizde milyonlarca işçinin-emekçinin alın teri ve kanı vardır. ABD’de 1800’lü yılardan, 14-15 saatlik ağır şartlarda çalışma koşullarına karşı başkaldıran işçi önderlerinin idamından, ülkemizde 1890’lı yıllardan bu yana ve özellikle 1977’de katliamla somutlandığı üzere her 1 Mayıs, işçi sınıfının kurtuluşunun, sömürünün olmadığı ancak sosyalizm ile mümkün olduğunun beyinlerimize yeniden kazıldığı gündür. Bunu unutturan her bir mayıs içeriği, söylemi ve eylemi, işçi sınıfının her geçen gün acılarının, yokluk ve yoksunluğunun katlanarak artması demektir. Bugüne vesile olan 1800’lü yılların ABD’li işçi direnişlerinden bu yana ne dünyamızda ne de ülkemizde en yüce değer emek lehine hiçbir şeyin değişmediğinin ve insana, yaşama düşman kapitalist yamyamlık egemen olduğu sürece değişmeyeceğinin bilince çıkarılması, mücadelenin bu eksen üzerinden ve birlikte-kesintisiz yürütülmesi her emekçinin ve emek örgütünün birincil ve temel görevidir. Bunu temel almayan, tali kılan her mücadelenin dönüp dolaşıp boğulacağı yer insana, emeğe ve yaşama düşman kapitalist bataklığın ta kendisi olacaktır. Bugün dünyayı saran pandemi de dâhil işçi-emekçi sınıfın yaşadığı hiçbir sorun ve acı kapitalist yamyamlıktan bağımsız değildir. Sorunun kendisinin sorunun çaresi olabileceği bir saflık, emeğin sömürüsünün sorunsuzca devamından, acının, yokluğun ve yoksunluğun kanıksanmasından başka hiçbir şeye vesile olmayacaktır. KURTULUŞ ELLERİMİZDE KURTULUŞ SOSYALİZMDE İşçi sınıfının kurtuluşu bunu bilince çıkarmasında ve örgütlü gücündedir. Silahı birliğidir. Haklıdır ve kazanacaktır. Kahrolsun kapitalist yamyamlık, yaşasın sosyalizm. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz. Yaşasın içi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü, yaşasın 1 Mayıs. BAŞKAN NAİM ÖZBEK “1 MAYISI KUTLU OLSUN” Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe teşkilatı adına eş Başkanı Naim Özbek şu ifadelere yer verdi:   “Başta Ülkemiz olarak üzere bütün dünya emekçi halklarının 1 mayısı kutlu olsun. Pandemi de hayat güvenceleri hiçe sayılarak çalışmak zorunda bırakılan bütün emekçilerin 1 mayıs işçi emekçi günü kutlu olsun. Bir yandan iktidarın rantçı, halk düşmanı sağlık politikalarıyla bir yandan da covid le savaşan, işini yaparken düşen bütün sağlık emekçilerinin 1 mayısı kutlu olsun. Salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor, kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan pandemi de yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor, sömürülüyor, şiddete, tacize uğruyor katlediliyor! Bunlar yetmezmiş gibi yasalarınızla failler korunur! Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da Kovid-19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Ne pahasına olursa olsun ‘çarklar dönecek’ inadıyla, insan yaşamını piyasaya kurban eden bir anlayışla ve aşı tedarikindeki başarısızlıkla göz göre göre okullarda, hastanelerde, kamu binalarında, fabrikalarda, tarlalarda hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz. Bu kan emici iktidarınız Birgün daha fazla kalsın, patronlarınızın cebine bir kuruş fazla girsin diye canımızdan aldıklarınız yetti! Sizden bize ait olanı istiyor talep ediyoruz! Sosyal güvenlik ve sağlık haklarının gaspı yönündeki adımlar DERHAL KALDIRILMALIDIR, ücretsiz izin dayatmasına son verilmeli, Çalışırken hastalanan emekçiler için COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin!" • "Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin,  "İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere destek olarak aktarılsın, "Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın,  "İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın."  "Doğa katili projelere, Arsuz’da madene, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere kaynak yaratılsın, "Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın." "Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın. CHP Samandağ İlçe Başkanı Turgay Abacı yaptığı konuşmada; “Emek, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitiren kardeşlerimizi saygı ile anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Emeğe ve çalışan haklarına saygı gösterilmesi, iş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere çalışma koşullarının geliştirilmesi, toplumsal refahın vazgeçilmez bir unsurudur. 1 Mayıs İşçi Bayramı, dünyanın dört bir yanındaki emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Kapitalist sömürü düzenine karşı işçilerin, işsizlerin, yoksulların başkaldırı günüdür. Hatay’ın İncisi güzelim Samandağ’ın Oytun alanında toplanan bu kalabalık, bizlerin içindeki umudu daha da büyütüyor. İyiki varsınız, iyiki bir aradayız. Bizlerin, yani bu ülkenin işçilerin, kamu emekçilerinin, esnaflarının, avukatlarının, gazetecilerinin, mühendislerinin, mimarlarının, şehir plancılarının, doktorlarının, kadınlarının, gençlerinin bir araya gelmesi, iktidarın en büyük korkusudur. Bizlerin yan yana gelmesini engellemek, örgütlü mücadeleyi ortadan kaldırmak için yapmadıkları kalmadı.  Siyasi Parti Liderleri, Milletvekilleri, Gazeteciler, Muhalifler cezaevlerinde tutuluyor.  Ama işte ne yaparlarsa yapsınlar, bizlerin yan yana gelmesini Tükiye’nin her yerinde milyonlarca Emekçinin, özgürlük ve demokrasi mücadelesi verenlerin 1 Mayıs’ta alanlara çıkmasını engelleyemiyorlar. İktidarın zorbalığı karşısında asla geri adım atmayan bu cesaret ve kararlığımız, bu mücadele azmimiz onları korkutmaya devam edecek. Bizler, insan emeğinin ve alın terinin en yüce değer olduğuna inanıyoruz. Bizler, emeğimiz ve alın terimizle inşa edilen fabrikalarımızın, kamusal varlıklarımızın sermaye kesimlerine peşkeş çekilmesine karşı çıkıyoruz. Bizler, kentlerimizin, doğamızın, tarihsel mirasımızın rant için yağmalanmasına karşı çıkıyoruz. Bizler, eşit, özgür ve demokratik bir ülkede barış içinde bir arada yaşamak istiyoruz. Bizler, bilimin aydınlığı altında, laik bir ülke istiyoruz. Bizler insanca bir yaşam ve halkça bir düzen istiyoruz. Ve inanıyorum ki bu 1 Mayıs gelecek güzel günlerin habercisi olacak. CHP Samandağ İlçe Örgütüm adına gelecek güzel günlere olan inancımla demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış mücadelemizde hepinizi coşkuyla kucaklıyor, saygılar sunuyorum” dedi. Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” sloganı eşliğinde etkinlik son buldu. KİMYON “İŞSİZLİK OLAĞAN, YOKSULLUK KADER DEĞİLDİR” Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) ilçe teşkilatı adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi. Değerli basın emekçileri değerli halkımız İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ı, salgın şartlarında emekçilerin haklarına, özgürlüklere, demokrasiye karşı girişilmiş bir saldırı dalgası altında karşılıyoruz. Geçtiğimiz yıl en az 2500 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti ve sorumluların hiçbiri cezalandırılmadı. İşçi sağlığını göz ardı eden sermaye politikaları, iş cinayetlerini her gün artırıyor. Bir yandan güvencesiz çalışma düzeninin kalıcılaşması için yeni yasalar çıkartılarak işçilerin çalışma koşulları daha da ağırlaştırılırken diğer yanda iş bulma sorunu kat be kat artmaya devam ediyor. On milyonu aşan işsizlik kader değil. Sermayenin işçilere ölümü gösterip sıtmaya razı etmesi asla kabul edilemez. Pekâlâ, işçilerin gelir kaybı yaşamaksızın çalışma sürelerinin kısaltılması, sermayeye akan ayrıcalık ve teşviklerinin kesilmesi ile beraber sermayenin kat be kat artan karına konulacak vergilerle ve işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları yalnızca işsizler için kullanılarak işsizlik kader olmaktan çıkarılabilir. Bütün dünyayı etkisi altına alan covid 19 salgınıyla etkin bir mücadele yürütmek yerine maalesef ülkemizde esnafımıza, hiçbir geliri olmayan insanlara, faturasını, kirasını ödemekte zorlanan vatandaşlara herhangi bir güvence ve destek vermeden tam kapatma yoluna gidiliyor. Tam kapatma kararı veriliyor ama İşçilerin en temel hak, özgürlük ve eşitlik taleplerinin görmezden gelinmeye, taşeronlaştırmanın ve güvencesizleştirmenin temel istihdam politikası haline getirilerek yaygınlaştırılmasına, barınmadan ulaşıma eğitimden sağlığa kadar tüm kamusal hizmetlerin piyasanın hizmetine bırakılmasına, kentlerimizin, ormanlarımızın doğamızın yağmaya ve talana terk edilmeye devam ediliyor İşsizlik olağan, yoksulluk kader değildir. İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, işsizler, ekolojistler, hakikatin peşinde koşmaktan vazgeçmedikleri için bedel ödeyen gazeteciler ve ülkenin dört yanında başka bir dünyanın yaratılması uğruna emek veren tüm sosyalistler için Alevilere, Kürtlere, kadınlara, muhalif olan her kesime karşı uygulanan tüm baskılara karşı, Patronların Kod-29 saldırısı ise işçilerin insanca yaşama hakkını fiilen ellerinden almasına karşı, kölelik koşullarına reva görülen emekçilerin hakları için seslerimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği.
Paylaş Paylaş Paylaş
Yaşasın 1 Mayıs yaşasın mücadelemiz
Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol