Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, uzman öğretim üyelerinin katkılarıyla Hassa'nın doğusundan başlayarak Kırıkhan'ın kuzeybatısına kadar uzanan geniş bir leçelik alanda ve lav tüpü mağaralarında 10 yıldır yürütülen koruma çalışmalarının olumlu sonuçlar verdiğini söyledi.
Öğünç, bölgenin doğası, doğal kaynakları ve canlı türlerinin korunması yönünde büyük çaba harcandığını belirterek, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından "hassas" (VU) kategorisinde listelenen uzun ayaklı yarasa, Mehely’in nalburunlu yarasası ve uzun kanatlı yarasa ile "asgari endişe" (LC) kategorisindeki Blasius nalburunlu yarasasının bölgede kayıt altına alındığını ifade etti.
Leçelik Alan, Eşsiz Bir Doğal Laboratuvar
Hatay’ın Hassa ilçesindeki Yarımak Tepe’den çıkan lavların zamanla soğuyup katılaşmasıyla oluşan leçelik alan, volkanik yapısı, lav tüpü mağaraları, hornitoslar ve halat şekilli lav akıntıları ile dikkat çekiyor. Başkan Öğünç, bu eşsiz jeomorfolojik ve jeolojik oluşumların korunmasının ekoturizm açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı.
“Leçelik alanın sürdürülebilir ekoturizme kazandırılması, hem yerel ekonomiye katkı sağlayacak hem de bu nadir ekosistemin korunmasına olanak tanıyacaktır” diyen Öğünç, bu alanın sadece yarasalar değil; çizgili sırtlan, kayalık gerbili ve uzun kulaklı çöl kirpisi gibi nadir türler için de yaşamsal öneme sahip olduğunu belirtti.
115. Tabiat Anıtı: Lav Tüpü Mağaraları
Bilimsel araştırmalar neticesinde Türkiye’nin 115. tabiat anıtı olarak tescillenen lav tüpü mağaraları, ulusal düzeyde korunması gereken alanlar arasında yer alıyor. Su geçirgenliği yüksek olan leçelik zeminde yer yer lav akmalarıyla oluşan çukurlarda doğal göller meydana geliyor. Bunlardan biri olan ve tescilli sulak alanlar arasında yer alan Haydarlar Gölü, ilkbaharda açan beyaz çiçeklerle eşsiz bir manzara sunuyor.
DSİ ve Hassa Belediyesi’nin çalışmaları sayesinde yaz aylarında da kuruma riski taşımayan göl, çevre ekosisteme ve tarımsal faaliyetlere önemli katkılar sağlıyor. Ayrıca, bölge Amanos Dağları’ndan gelen temiz suların yer altına sağlıklı biçimde süzülmesini de sağlıyor.
Jeopark Adayı
Öğünç, yöre halkının geleneksel hayvancılık faaliyetlerini yürüttüğü, bağcılık ve zeytincilikle geçimini sağladığı bu kıymetli alanın korunması için UNESCO Jeopark ilanının önemine dikkat çekti. Leçelik alanın ulaşım ağlarına yakınlığı, yerkabuğu oluşum sürecine ışık tutması, eğitsel değeri ve ekosistem özellikleriyle jeopark kriterlerini karşıladığını belirten Öğünç, şunları söyledi:
“Jeopark ilanı sayesinde bu özel jeolojik oluşumun ve zengin doğal yaşamın gelecek nesillere aktarılması daha da kolaylaşacaktır. Dernek olarak resmi kurumlar, halkımız ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde bu alanın korunması ve tanıtılması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”
