İlçemizin kanayan yarası sokak hayvanları sorunu, Samandağ Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneğinin ev sahipliğinde "sokak hayvanları sorunları ve çözüm önerileri" başlığıyla ele alındı. Katılımın yoğun olduğu toplantıda, çıkan ortak sonuç ise; “Sokak Hayvanları sorununu çözemeyen belediyelerin, çağdaş kentler yaratması mümkün değildir” şeklinde oldu.
Toplantıda; sokak hayvanlarının kentlerimizin önemli bir gerçeği olduğu, bu gerçeği yok sayan bir bakış açısıyla sorunun çözülemeyeceği vurgulanırken, hayvanların yaşam hakkına saygı duymayan, bu hayvanların ihtiyaçlarının karşılandığı yaşam alanlarını inşaa etmeyi hizmet anlayışının merkezine almayan belediyecilik uygulamalarının eksik kalacağı ifade edildi.
Ülkemizde olarak 10 milyon sokak köpeğinin yaşadığı tahmin edilmektedir.
Veteriner Hekim Şevki Serin’in konuşmacı olduğu toplantıda, ülkemizde sokaklarda 10 milyon köpek yaşadığı, ilimizde ise bu sayının 80 ile 100.000 arasında olduğu tahmin edildiği vurgulandı.
Veteriner Hekim Şevki Serin, konuşmasına devamla, “kanunların görevlendirdiği başta belediyeler olmak üzere İl Tarım müdürlüğü ile Orman ve Su İşleri müdürlüklerinin el ele vererek, işin önemini kavrayan bir noktadan hareketle sorunu çözmeye dönük acilen ortaklaşması gerekmektedir.
Başta Büyükşehir Belediye'sinin ve ilçe belediyelerinin bu hayvanların yaşamasına uygun yaşam alanları oluşturmak, bu yaşam alanlarında yeterli sayıda hekim, tekniker ve eğitilmiş personel istihdam etmek zorundadır.
Gerek yaşam alanlarının kanunlara ve vicdana uygun inşaası, gerekse burada çalışacak personelin nitelikli ve eğitilmiş, merhamet duygusu yüksek personelden seçilmesi projenin başarıya ulaşması için temel koşuldur.
"Yaşam alanı" oluşturmak belediyeler için zahmet olmaktan çıkmalıdır,
Yıllardır sorunu çözmek üzere irade ortaya koyamayan ve ilgisiz davranan yetkili kurumların bu iş için kaynak ayırarak, ivedilikle düzenli ve sürekli kısırlaştırma faaliyetine başlaması çok önemlidir.
Kaldı ki kentte yaşayan hayvanların en az %70'i kısırlaştırılmadan üremenin stabil hale gelmesi mümkün değildir.
Kısırlaştırılan hayvanların kuduz hastalığı ve parazitlere karşı aşılanması, çip takılarak ilgili müdürlüklerin veri tabanına kaydedilmesi ve takibinin yapılması yasal zorunluluktur.
"Sokak hayvanlarını doyurmak" saldırganlıklarını azaltır.
Genetik olarak saldırgan olan ırkları bir kenara koyarsak, sokak hayvanları karakter olarak genelde uyumludurlar. Kısırlaştırıldıktan sonra alındıkları yere geri bırakılması ve yaşayacakları yerde beslenme odağının yerleştirilmesi bu hayvanların o ortamda barışık bir şekilde yaşaması için çok önem taşır.
Bugüne kadarki uygulamada alındığı eski yerine bırakılmayan sokak hayvanlarından dolayı başta kent ortamları olmak üzere birçok mahallede köpek yoğunlaşmaları yaşanmaktadır.
Bu da hayvanların gıdaya ulaşmalarında zorluklara ve kendi aralarında gruplaşarak saldırgan bir tavır almalarına sebep olmaktadır.
Mama ihtiyacını karşılarken büyükşehir belediyelerinin önderliğinde kurulacak mama üretim tesislerinin hem Büyük Şehir Belediyesi'nin hem de ilçe belediyelerinin mama ihtiyacını sorununu ekonomik olarak çözecektir.
Sokak hayvanları halk sağlığı açısından da risk oluşturmaktadırlar.
Özellikle kent ortamlarında aç ve sefil halde yaşamaya mahkum edilen hayvanlar hastalıklara yakalanarak mağdur olmakta, taşıdıkları bazı hastalıkları çevreye yaymak suretiyle insan sağlığını riske etmektedir.
Örneğin, Kist Hidatik, Kuduz, Toxoplasmosis vb hastalıklar hem hayvanları öldürmekte hem insanlara bulaşarak risk oluşturmaktadırlar. Zoonoz adını verdiğimiz bu tür hastalıkların ortadan kaldırılması, sokak hayvanlarının aşılanması, kısırlaştırılması ve çip takılarak takip altına alınması ile mümkündür.
Ayrıca vatandaşın hayvan sahiplenmesini teşvik etmek amacıyla belediyelerin teşvik uygulamaları ve kampanyalar düzenlemesinde büyük yararlar da vardır.
Örneğin sokak hayvanına sahip çıkacak vatandaşa indirimli otobüs bileti, mama desteği, kuduz aşısı desteği, kısırlaştırma desteği verilebilir” dedi.
Toplantıya, Hatay Büyükşehir Belediye eski çalışanı Veteriner Hekim Şevki Serin yanısıra, Muhasebeci Mehmet Sakallı ve Mevlüt Oruç ile soruna duyarlı aktivistler katıldı.