Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Hambolat, prostat, erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezi olduğunu bildirdi.
Hambolat, gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Mesanenin (idrar kesesi) altında yer alır. Prostatı oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu prostat kanseri gelişebilir. Ülkemizde ve dünyada, erkeklerde akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkla en sık görülen kanser prostat kanseridir.
Prostat kanserinin kesin nedenleri bilinmemekle birlikte, yaş ilerledikçe risk artmaktadır. Birinci derece akrabasında (baba, erkek kardeş, abi) prostat kanseri görülenlerin bu kansere yakalanma riski diğer insanlara göre iki kat daha yüksektir. Doymuş yağlardan (hayvansal gıdalarda bulunan yağlar, tereyağı, margarin, iç yağı, kuyruk yağı) ve kırmızı etten zengin, sebze-meyveden fakir beslenme alışkanlığı prostat kanseri riskini arttırabilmektedir.
Prostat kanseri, erken evrede hiçbir belirti vermez. Kanser dokusu büyüdükçe aşağıdaki bazı şikâyetlere yol açabilir. Sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, kesik kesik idrar yapma, zor idrar yapma, ağrılı idrar yapma, kanlı idrar, kanlı meni gibi. Bu şikâyetlerin olması prostat kanseri olduğunu göstermez ama bir ipucu olabilir. Bu yakınmalardan en az biri olduğunda, üroloji (bevliye) uzmanına başvurulmalıdır.
Prostat kanseri erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin de 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli muayene olması ve kanda prostat spesifik antijen (PSA) testini yaptırması erken tanı konulması açısından önemlidir. Hastalığın evresine ve özelliklerine göre farklı tedavi seçenekleri mevcuttur. Kişinin belirli aralıklarla izlenmesi, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya ışın tedavisi (radyoterapi) erken evrelerde uygulanabilir. Hormon tedavisi veya ilaç tedavisi (kemoterapi) diğer evrelerde gerekli görülebilir. Erken tanı ve tedavi hayat kurtarıcıdır.
Özellikle birinci derece akrabalarında prostat kanseri görülenler yüksek risk altında olduğundan 40 yaşınızdan itibaren, diğer erkeklerde 50 yaşından itibaren düzenli olarak üroloji hekiminize giderek muayene olmalı ve kanda prostat spesifik antijen (PSA) testini yaptırmalıdır. Unutulmamalıdır ki; ‘’Erken Teşhis Hayat Kurtarır’’