Hatay Akademik Meslek Odaları (HAMOK) Koordinasyon Kurulu, yanan bir ülkeye tanık ve yanan bir Hatay’a tanık olduklarını bildirdi. HAMOK basın açıklamasında şu sözlere yer verdi: “Önce 5 Eylül’de Samandağ ve Antakya’da çıkan yangının Hatay ve ülkemiz üzerindeki yıkımı sürerken, bu sefer 9 Ekim’de, Hatay’ın Belen ilçesinde sabah saatlerinde ormanlık alanda başlayan yangın, rüzgârın da etkisiyle ilçedeki yerleşim yerlerine sıçradı. İssume, Müftüler, Fatih ve Sarımazı mahallelerini etkileyen yangın, daha sonra İskenderun ve Arsuz ilçesindeki birkaç mahalleye de sıçrayarak ciddi zararlara yol açtı. Ormanlarımız, binlerce canlıyı barındıran ve büyük bir endemik bitki çeşitliliği ile Hatay’ımızın oksijen depolarıdır. Sağlıklı bir çevrede yaşamanın önemini ve insan hayatının diğer canlı yaşamından bağımsız düşünülemeyeceğini çok daha iyi anladığımız bugünlerde, ülkemizin ciğerlerinde çıkan yangın yüreklerimizi yaktı. Derin bir üzüntü içerisindeyiz. Yetkili makamlarca yangın ile ilgili soruşturmanın sürdüğü, sabotaj ihtimali ile gözaltılar olduğu ve iki kişinin de tutuklandığı açıklandı. Soruşturmanın titizlikle sürdürülmesini bekliyor, kamuoyunun gelişmeler hakkında bilgilendirilmesini talep ediyoruz. Ülkemize ve geleceğimize ihanet ederek sabotajları gerçekleştirenler ve sorumlular varsa en ağır şekilde cezalandırılması hepimizin beklentisidir. Hatay, sevgi şehri olmasıyla, birlik ve beraberliği ile tüm dünyaya örnek olmuş barış kentidir. Hatay’dan ne istiyorsunuz? Son 10 yılda hiç görmediği felaketleri gördü bu güzide sevgi şehri Hatay. Başta Suriye savaşıyla çatışmaların içinde olduk, Reyhanlı ve Cilvegözü’nde bombalar patlatıldı, insanlarımız öldü, ticaret kapılarımız kapatıldı, işsizlik arttı, esnaf perişan oldu, bunlar yetmezmiş gibi, zehirli gaz yayan termik santrallerini, yerleşim alanlarına rüzgar enerji santrallerini kurmaya çalıştılar, onlarca maden sahası için ihaleler yapıldı, yapılmaya devam ediyor, en sonunda ormanlarımızı da yakmaya başladılar. Birileri devamlı Hatay üzerinden kötü emellerine ulaşmak için kentimize acılar yaşatıyor. Yeter artık, O karanlık el Hatay’ımızın üzerinden elini çeksin! Bilinmelidir ki; bizler, asla Hatay’ımıza zarar veren bu projelere, yanan her 1 metrekarenin başka bir amaçla kullanılmasına izin vermeyeceğiz. Yetkililerin, yok olan orman alanlarımızın tamamının ağaçlandırılarak tekrar Hatay’ımıza kazandırılması için gerekli çalışmaları acilen başlatacağını, bu alanların farklı hiçbir amaçla kullanılamayacağını net bir şekilde kamuoyuna açıklamalarını bekliyoruz.”