Eğitimci Mehmet Aksu Beyzade Fm’in canlı yayın konuğu oldu.
Serkan Uğraş’ın sunduğu Haftanın Dosyası programında; “Koronavirüs ve bilinmeyenler” konusu üzerine çarpıcı açıklamalarda bulunan Mehmet Aksu çok duyulmadık önemli açıklamalarda bulundu.
Bulaşıcı bir hastalık olan Covd-19’un üretilip üretilmediği üzerine tartışmalar olduğu fakat bunların pek basında yer almadığını ifade eden Aksu, “Bazı bilim insanları yapay bir virüs olduğunu ifade ediyorlar, tersini söyleyenlerde var. Bizde sizlere bu hususlardaki iddialar hakkında bilgi vereceğiz” dedi.
Aksu, “Covid-19’un tansiyon, solunum ve kalp hastası gibi rahatsızlığı olan ileri yaştakileri büyük oranda etkileyerek ölümlerine neden olmaktadır. Avrupa ülkelerinde bu virüsten ölenlerin yaş ortalaması 80 ve üzerindedir.
Üretilmiş olduğunu iddia edenler neler söylemektedir;
“Dünyanın sermaye güçleri dünya nüfusunun artmasını istemiyor. Şu anki nüfusun dünyayı kolay kontrolleri altına almaya engel olduğunu, zenginleşmenin önünde engel olduğu gibi, müreffeh ve sakin bir hayat yaşamak iddiası ile dünyayı dijitalleştirip kontrol altına almak istiyorlar. Koronavirüsün arkasındaki en büyük planlardan biri budur. Dünya bizim kontrolümüz altında olsun istiyorlar. 2011 yılında Rockefeller Vakfı’nın yayınladığı bir senaryo rapor var. Yine Bilderberg toplantıların birinde Rockefeller, ‘artık dünyayı teknolojik anlamda ele geçirebilecek, kontrol edebilecek güçteyiz’ diyerek destek verenlere de teşekkür ederek dünyanı kontrol etme isteğini ifade etmiştir.
Bunu kimle ne ile yapıyorlar? Örneğin, birçok sosyal medyanın sahibi Mark Zuckerberg yine Microsoft’un sahibi Bill Gates gibi ve daha birçok kişi ile. Bunların, Rockefeller gibi küresel güçlerin projelerinin uygulayıcısı olarak da araştırırsanız çalışmaları var. Bill Gates artık bilgisayar yazılımlarından çok ilaç, aşı çalışmaları yapıyor. Hindistan ve Afrika’da yaptığı çalışmaları var. Dünya nüfusunu 500 milyona indirme çalışması var. Yine dünyadaki 10 büyük küresel silah firmasının 7’sinin ortağıdır.
Peki, bizi nasıl kontrolleri altına alacaklar?
Şuanda elimizdeki cep telefonlarıyla izliyorlar, sağlıkla ilgi bilgileriniz, kullandığınız aracın km’sine kadar veriler hepsi internette depolanıyor. Toplantılarınızı dijital ortamlarda yapmanızı, ticareti internette yapmanız isteniyor ve yapılıyor. Hastalık verileriniz üzerinden ilaç sektörü ellerinde olduğu için ilaç üretiyorlar. Nüfusu azaltmak için aşı çalışmaları var.
Konuşmalarınız görüntüleriniz kaydediliyor. Konuşmalarınız göre örneğin, siz bir markadan üründen bahsedin sonra internette önünüze çıkıyor. Bu çıtayı ilerletmek istiyorlar. Düşüncenizi de okuyarak sizi yönlendirmeyi amaçlıyorlar. Beyne yerleştirdikleri çiplerle beyin okuma üzerinde çalışıyorlar. Şuanda kullandığınız telefonla sizi izliyorlar. ‘Kişi telefon taşımazsa nasıl izleyeceğiz? O zaman mikroçiple izleyeceğiz’ diyerek bunun üzerine çalışmaları var.
Bir dönem ABD Başkanı Trump'ın danışmanlığını da yapan siyasi danışman ve yazar Roger Stone, Microsoft'un kurucusu Bill Gates'in insanlara mikroçip takmak için koronavirüsü yarattığını ifade etti.
Bu çip ile sizleri izlemek kontrol etmek istiyorlar. Tabi herkes takmak istemeyebilir, ama o sisteme dönüşüldüğünde ben takmıyorum derseniz, markete gidemeyeceksiniz, hastaneye gidemeyeceksiniz. Çip yoksa tedavi yok. Paranız, ehliyetiniz her şey burada. Nasıl kartınız yoksa otobüse binemiyorsunuz, parada geçmiyor, sizi mikroçip takmaya zorlayacaklar. Çünkü her şey onunla yapılacak. İnsanlar çipleri ile anılacak ve çipli olanlar ile çipsiz olanlar şeklinde ayrılacaklar. Çip taktırmayanlar hain olarak değerlendirilecek. Bitcoin gibi elektronik para birimleri, sanal paralar hep bunların çalışması.
Bugün nasıl ki insanları tanımlarken ayırırken Türk, Kürt, Arap, Sünni, şu marka giyen bu marka giyen vs gibi sınıflandırmalar yapılıyor, gelecekte ise bu küresel güçler amaçlarına ulaşırsa, insanlar çipleriyle sınıflandırılacak. Çipler konuşacak.
Neticede nüfusu düşürerek, kontrol edilebilen, istedikleri gibi yönlendirebilecekleri bir dünya hevesindeler. Kontrol edilen, izlenen, yönlendirilen, domestik insan oluşturmak istiyorlar.
Bizler, bu sisteme direnmek zorundayız. Bazı ülkelerde eylemler, direnenler var. 5G direklerini yıkma girişimleri var.
Bu anlattıklarıma iş işten geçmeden bugün direnmek zorundayız. Kendi birliğimizi, kültürümüz, para birimimizi, gücümüzü ekonomimizi kurarak gücümüzü birleştirmek zorundayız. En önemlisi kendi sorunlarımızı kendi aramızda çözmek zorundayız. Ortadoğu’da ve Müslüman coğrafyalardaki ırk, mezhep çatışmalarına son verip, bir birimizle uğraşmadan, bu savaşlara alet olmadan, siyasi, ticari düzenimizi kurup dünyaya adalet getiren dünyayı yöneten o eski güce kavuşmamız lazım. Yoksa bunlara ya çanak tutar ya da köleleri haline geliriz” diye konuştu.
