Hatay Gönüllüler Konseyince organize edilen toplantıda, Atatürk caddesi, Büyük Antakya Oteli yeri ile Vakıflar İşhanı ve Antakya’nın sorunlarını masaya yatırıldı.
Sivil Toplum kuruluş temsilcilerinin katıldığı toplantı Antakya Şehir Kulübünde gerçekleşti.
Toplantıda konuşma yapan Hatay Gönüllüler Konseyi Başkanı Tahir Dönmezer, “Hepimizin bilgisi olduğu üzere Antakya’mızın daha yaşanılabilir bir kent olabilmesi amacı ile Polisevi ve Vakıf İşhanı projeleri hakkında görüşlerimizi belirtmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız” dedi.
AÇIK ALANLAR ARTTIRILMALI
Hatay Büyükşehir ve Antakya Belediyeleri sınırları içerisinde eksikliğini hissettiğimiz doğru kent planlaması, vizyon sahibi yönetim ve kararlı denetim gibi konuların altını çizmek istediklerini belirten Dönmezer, “Sit alanlarımızın ve kentin karakterinin korunması ve halkın etkileşim içinde yaşayabilmesi için gerekli olan halkın kullanımına açık alanların azaltılmasının önüne geçilmesi gerekmektedir.
Kent kelimesinin birçok tarifi olmasına rağmen, ideal olarak insanın fiziksel ve düşünsel ihtiyaçlarını karşılayabildiği, sağlıklı bir yaşama uygun tasarlanmış, çevresel ve ruhsal estetik değerlere saygılı, tabi ki insanların kalabalık olarak görülmediğini toplu yaşam alanları olarak ifade edilebilir” dedi.
ANTAKYA OTELİ ARSASI İLE MECLİS KÜLTÜR MERKEZİ BİRLEŞTİRİLMELİ
Kurtuluş ve Atatürk caddeleri gerek kültürel gerekse antik yapıların itibari ile kentimizin sosyoekonomik ve estetik değerleri için önem arz ettiğine dikkat çeken Dönmezer: “Lakin içinde bulunduğumuz dönemde maalesef bu iki kıymetli caddemizin de durumu bizim beklentilerimizin ve güzel Antakya’mızın hak ettiğinin çok altında. Geçmişte Atatürk caddemiz İskenderun yolu olarak anılırdı. 1960’larda gerçekleşen ihtilalden sona Vali olarak atanan Muammer Ürgen Paşa, Atatürk anıtı çevresinden başlayarak şimdiki Ürgen Paşa alanına kadar uzanan iki kilometrelik yolu Atatürk caddesi olarak hizmete açmıştı.
Bu caddenin üzerine beş evler olarak bilinen evler inşa edilerek bugün içinde yaşamakta olduğumuz caddenin ilk adımı atılmış oldu.
1934 yılında sinema salonun olarak inşa edilen bina, 1939 yılında Hatay Devlet Meclisi Salonu olarak hizmet vermeye başladı. 1930 yılında ise adı Adalı Konağı idi ve 1933 yılında hemen yanına beş yıllık okul inşa edildi bu okula Köprü Mektebi ismi verildi. Takip eden yıllarda Kız enstitüsü ve Ticaret Lisesi olarak hizmet verdikten sonra yerine dokuya uymamasına rağmen İl Özel İdare tarafından Büyük Antakya Oteli inşa edildi. Şimdi Meclis Kültür Sanat Merkezi binasının Kültün Bakanlığı tarafından satın alınacağı bilgisini AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’dan öğrenmiş bulunmaktayız. Polis evi olarak planlanmakta olan eski Büyük Antakya Oteli arsası ve Meclis Kültür Sanat Merkezi’nin birleştirerek güzel Antakya’mızın dokusuna uygun bir proje ile değerlendirilmesinin daha anlamlı olacağı inancındayız” dedi.
1950’DEN SONRA ASİ NEHRİ KİRLENMEYE BAŞLADI
Dönmezer: “Atatürk Caddesi Koruma ve Güzelleştirme Derneği olağanüstü çabası ile Büyükşehir Belediyesinin destekleri sonucunda Atatürk Caddemizin çift yön olarak yeni baştan revize edileceğinin haberi hepimizi mutluğu etti. Sadece bugün için değil gelecek nesillere de daha yaşanabilir bir Antakya bırakabilmek amacı ile bu konunun takipçisi olacağımızın yetkililer tarafından bilinmesini isteriz.
Asi nehri kıyısında 1950’li yıllardan önce su bentleri ve naura denilen su dolapları bulunurdu, bunlar bahçe ve hamamlara su taşırdır. Burada kahvehaneler arasında plaj ve kabinler yer alırdı. Anlayacağınız su tertemiz akar ve içinde yüzülürdü. Maalesef 1950’li yıllardan sonra plansız kentleşme sonucu Asi pis görünümlü haline dönüşmüştür.
1970’li yıllarda tarihi Antakya köprüsü yok edildikten sonra Vakıf İşhanı 1990 yıllarında o günkü belediyeler tarafından yapılmıştı. Sit alanı olan bu bölge tarihi itibari ile yok edilmiş ise de bugün bu hatanın düzeltilebileceği özel bir noktadayız. Yıkımı devam eden Vakıflar İşhanı’nın bulunduğu yerin kent meydanı olması kentimizin nefes almasını sağlayacağı gibi estetiğine de katkıda bulanacaktır” ifadesinde bulundu.
VAKIF İŞHANI’NIN YERİNE İNŞAAT DEĞİL BİR MEYDAN YAPILMASI KONUSUNDA GÖRÜŞLERİMİZ BU YÖNDEDİR
Dönmezer, “Antakya’mızın bir meydanı olmadığı gibi kent meydanlarının önemi bilinmemektedir. Kent meydanları halkın aynası olup yerel kültürü ve yaşanan zamanı yaşattığı gibi sosyal ve ekonomik durumları ile ilgili ipuçları veren toplu iletişim alanlarıdır. Kent meydanı kentimize bütünlük kazandıracağı inancıyla Vakıf İşhanı’nın yerine inşaat değil bir meydan yapılması konusunda görüşlerimiz bu yöndedir.
Zira marka şehirler meydanları ile anılır ve bu meydanlar büyük sanat etkinliklerine, konserlere ve daha birçok şehre değer katan özelliğe ev sahipliği yaparlar. Gündeme getirdiğimiz konuların üzerinde sivil toplum kuruluşları ile birlikte konuların takipçisi olacağımızı ve bu konuda yetkilerimizin de duyarlı ve sorumlu olacağı konusunda inancımız tamdır” açıklamasında bulundu.
Toplantıda çıkan rapor ilgili sonuç bildirgesi daha sonra açıklanacak.
Antakya’da, bana, güzel tek bir şey söyleyebilir misiniz? Antakya’nın parkları, ormanları, yeşil alanları neden yok? Antakya’nın DSİ Parkı’na yada başka parklara eşinizi, çocuğunuzu güvenle gönderebilir misiniz? Antakya’nın, Defne’nin çukurlarla dolu bu yolları ne? Antakya ve Defne’nin cadde ve sokaklarındaki o çukurlar neden kapatılmıyor? Antakya’da halk, çeşmelerinden neden su içemiyor? Antakya’nın Asi Nehri’ndeki bu pislik, kirlilik pis koku neden yıllardır yok edilemiyor? Akdeniz Mahallesi’ndeki arıtma tesisi kokusu binlerce aileyi rahatsız ediyor, farkındalar mı? Seçim öncesi Antakya’ya Oto Galerisi Merkezi, Sebze Hali sözü verenler nerede? Antakya-Arsuz arasını 45 km’ye düşürecek projemiz yetkililerin elinde, neden eğilinmiyor? Antakya’da, sağlıklı-huzurlu-sosyal yaşam neden yok? Asi Nehri kenarında Raylı Sistem Projesi yılardır yetkililerde, neden uygulanmıyor? Antakya ve Defne’nin trafik sorununu çözecek köklü önlemler neden alınmıyor? Antakya’nın nüfusu 500 binin üzerinde, ama bunların sadece 40.000’i Antakyalı! Antakyalılar, çocuklarını Antakya dışına göndermek zorunda kalıyorlar.