Sağlık-Sen Hatay İl Başkanı Feleytun Gönç, Memur-Sen Hatay İl Başkanı İsmail Bayraktar ve beraberindekiler, Hatay Gazeteciler Cemiyetini ziyaret ederek açıklamalarda bulundu. Ziyarette Başkan Gönç döner sermaye sisteminin sağlık çalışanları için önemli bir sorun olduğuna vurgu yaptı.
Hatay gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili İlyas Bayraktar tarafından karşılanan Sağlık-Sen Hatay İl Başkanı Feleytun Gönç, Başkan Vekili Bayraktar’a çiçek takdim etti. Başkan Vekili Bayraktar yaptığı açıklamasında ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek; “nazik ziyaretten dolayı Sağlık-Sen Hatay İl Başkanı Feleytun Gönç, Memur-Sen Hatay İl Başkanı İsmail Bayraktar ve beraberindeki şube yöneticilerine teşekkür etti.
Sağlık-Sen Hatay İl Başkanı Feleytun Gönç burada yaptığı açıklamasında; “Sağlık, kamunun vatandaşlarına vermekle yükümlü olduğu hizmetlerin en önemlileri arasında yer almaktadır. “Sosyal Devlet” ilkesinin esas alındığı ülkelerde her bir vatandaş, sağlık çalışanları eliyle sunulan hizmetlerden eşit bir şekilde yararlanır. Bu durum, “Sosyal bir Hukuk Devleti” olan ülkemiz için de geçerlidir. Bu manada ülkemiz, çok şükür dünyanın en kapsamlı ve en donanımlı sağlık sistemlerinden birine sahiptir. Pandemi sürecinde bir defa daha test edilen bu sistem, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır. Elbette sistem ne kadar iyi olursa olsun ve ne kadar teknolojik donanıma sahip bulunursa bulunsun; onu işleten, ayakta tutan, memnuniyeti had safhaya yükselten, fedakâr sağlık çalışanlarıdır. Bu manada sağlık çalışanları ordumuz, pandemi süreci öncesinde olduğu gibi salgına karşı canları pahasına yürüttükleri amansız mücadelede de bu hakikati tüm çıplaklığıyla ortaya koymuşlardır. Açıkça söylemek gerekirse sağlık sistemimiz, kutsal görevlerini her koşul ve şartta üstün fedakarlıklarla yürüten sağlık çalışanlarımız sayesinde milletimizin sığındığı en güvenli liman olmuştur.” Dedi.
Gönç açıklamasının devamında; “Hemşiresinden doktoruna, ambulans şoföründen sağlık teknikerine yüzbinlerce sağlık çalışanının ortak alınteri, bu limanın yegane can suyudur. Bu limanda sağlık hizmetleri o kadar bir ve bütün yürütülmektedir ki işi, unvanı, statüsü ne olursa olsun her bir çalışanın alınteri, bir diğerinin tamamlayıcısıdır. Bir diğer ifadeyle, sağlık hizmetlerinde sunulan hizmetin, verilen emeğin, dökülen alınterinin tamamı ortaktır ve tüm çalışanlarındır. Sağlık hizmetlerinin külfetinde söz konusu olan bu ortak paylaşım, ne yazık ki dökülen ortak alınteriyle yeşeren nimetin paylaşımında yerini; haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, huzursuzluğa ve umutsuzluğa bırakmaktadır. Tüm bu olumsuzlukların ana kaynağını döner sermaye sistemi oluşturmaktadır. 2004 yılında, sağlıkta yeni döneme geçiş sürecinde önemli sorunların çözümünde anahtar rol görmesi amacıyla tüm sağlık tesislerinde uygulanmaya başlanan döner sermaye sistemi, ilk yıllarda başarıyla uygulanmışsa da gelinen noktada işlevini yitirip, kronik bir sorun halini almıştır. Bu sistem nedeniyle özellikle son 6-7 yıldır, meslek ve unvan bazındaki farklı hak edişler, sağlık çalışanları arasında memnuniyet sınırlarının ötesinde ne yazık ki kargaşaya yol açmıştır. Sistem; gerek hekimler arasında gerekse hekim dışı sağlık çalışanları arasında dengeli ve hakkaniyetli bir paylaşıma imkan vermemektedir. Vicdanları yaralayan aynı acı durum; iller, hastaneler ve birimler arasındaki sağlık çalışanları için de geçerlidir. Sorun ne yazık ki her geçen gün daha da büyümekte ve içinden çıkılmaz hal almaya doğru ilerlemektedir. Endişemiz ve aynı zamanda umudumuz, sağlık sistemine dolayısıyla insanımıza zarar verici noktalara ulaşmadan çözüme kavuşmasıdır. Çözüm amaçlı palyatif tedbirlerden bir sonuç çıkması da mümkün olmamıştır, olmayacaktır da. Mart ayı başında, yönetmelik değişikliğiyle yürürlüğe konulan uygulama bunun en son örneğidir.” Dedi.