Yeni Anayasa tarifimiz mi Biraz yumruk biraz küfür
Halkın Meclisi’ni +18 hale getiren kalabalığı 550’den 600’e çıkarmaya çalışanların gayretini izliyoruz son birkaç gündür… O kadar istekli ve coşkulular ki eldeki değişiklikler için, o kadar içten savaşıyorlar ki yeni yeni dokunulmazlıklar yaratacak YETKİLER için…
Korkutuyorlar…
Her şeyi göze almış halleriyle, ürkütüyorlar…
Başka ne mi yapıyorlar ?
Yumruklaşıyorlar…
Küfürleşiyorlar…
Birbirlerine karşı FİZİKİ GÜÇ kullanıyorlar…
Gizli oylamayı AÇIK hale çevirip, ŞOV yapıyorlar…
Bunu yaparken de, eldeki Anayasa’yı açık açık çiğniyorlar…
Yetmiyor, birbirlerini dinlemek yerine laf sokuşturuyorlar…
Kulislerin lobisinde, vekil hesabında kayboluyorlar…
Onları izleyen herkesi tek tek utandırıyorlar…
“Kenan Evren Anayasası’nı KİM - NEDEN değiştirmek istiyor” sorusuna cevap vermek ister mi tüm o küfürleşen Milletvekilleri, halkın kaderini oylayan tartışmaları canlı yayından kaçıran tüm o Ankara zihniyeti ?
Ama en çok da, öfkelere karışan aceleci ruh halleri…
O niye sahi ?
‘Bir an önce’ denilmesinin sebebi NE ?
Yangından mal kaçırır halimiz NE ?
Öyle bir ülke düşünün ki…
Anayasa tartışmalarını televizyonlar üzerinden CANLI yayınlamamak için her şeyi yapsın, tartışılanın ne olduğunu anlamaya çalışan biz milyonların sorgusundan kaçsın ve buna çare bulmaya çalışan kimi vekiller de cep telefonları üzerinden KORSAN CANLI yayın yapsın, İŞTE ELDEKİ TÜRKİYE desin, SEVİYEMİZ BU diye eklesin !
Yarına dair yaşamlarımızın kaderini ellerinde tutacaklar, BU kalabalık mı ?
Bu kadar mı basitleştik ? Bu kadar mı aciz hale geldik ? Birbirimizi dinlemeyi bu kadar mı unuttuk ? Özgürlükler beklentisindeki bir ülkeyi bu kadar mı unuttuk ? Ay sonunu getiremeyenlerin mercimek-kömür hattında sıkıştırıldığı bir ülkede gerçeğimize bu kadar mı sırtımızı döndük ?
Açık ve netiz…
Kendi çıkarlarını, toplumun çıkarlarının ÖNÜNE koyan bir anlayış; daha doğrusu, kendi çıkarlarını toplumun tümünün çıkarları gibi GÖSTEREN ve kendi varlığını da demokrasinin TEMİNATI olarak gören bir anlayış İSTEMİYORUZ !
O yüzden… !
Eğri oturup-doğru konuşma zamanı…
Ne ile cebelleştiğimizi bilme zamanı…
Ve, DEME zamanı !
Evet…
Yolsuzluğa, suça, hukuksuzluğa, ölçüsüzlüğe, kuralsızlığa, sömürüye, yağmaya ve talana karşı ayağa kalkması gerekenlerin ülkesinde olanı biteni izleyen bizler, HAYIR diyoruz… Dünün darbe anayasasına ekleneceklerin açlığında uzun zamandır bekleyen bizler, HAYIR diyoruz… Kavgayla, gürültüyle, küfürle ONAYLANMAYA çalışılana korkuyla bakan bizler, HAYIR diyoruz… Kullandığı oyu GÖSTERMEK zorunda hisseden iktidar milletvekillerinin üzerindeki iradenin NE olduğunu anlamaya çalışan bizler, HAYIR diyoruz… O iradenin GÖLGESİNDE Anayasa’yı çiğnetecek kadar derinleşen korkuya teslim vekillerin elinden çıkacakları omuzlamak istemeyen bizler, HAYIR diyoruz…
Ama en başta da SİZLERE !
Bizleri UTANDIRAN hallerinize !
Haklısınız…
Değiliz…
BİZ, BU DEĞİLİZ…
SİZ, BİZ DEĞİLSİNİZ…
O yüzden, HAYIR… !
