Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 86 defa okundu.

Yangın sonrası tedbirlerimiz Varrrrrr haaaanımmmm

Bugüne dair yazım belliydi de, başlığımı birçok kez değiştirdim ve…

En sonunda bulduğumu da, bir sosyal medya kullanıcısından aldım !

Haklı…

Yangın sonrası için kelimelerimiz müthiş ! Evleri tekrar yapıyoruz mesela… Nakdi yardımlar da cabası… Tarlasındaki ürünü yanana da, hayvanları ölene de desteği devlet adına veriyoruz hatta… Yanıp kül olan binlerce, on binlerce ağaç için de şimdiden kampanyalarımıza sağlık…

Hepsi tamam da…

Yangınların başladığı günlerde, 30 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Envanterimizde yangın söndürme uçağımız yok ! Envanterimizde yangın söndürme helikopterimiz yok. Bu, ezelden beri böyle. Ancak envantere de uçak alımı ile ilgili, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatlarıyla çalışmalara başladık. İhalesini de inşallah bu sene içerisinde tamamlıyor olacağız" ifadelerini kullanan… Ardından, 8 Ağustos’ta tüm bu cümlelerini bir kenara bırakıp, “Yunanistan'ın uçak talebi var… Bunu değerlendirmeye çalışıyoruz... Bizdeki yangınların hafiflemesiyle beraber, eğer sağlayabileceksek bunu da Yunanistan'a sağlıyor olacağız…” diyen bir Tarım ve Orman Bakanı ile ne yapacağız ?

Sahi, VAR ve YOK arasında kararsız kalan bir Ankara, karar verebildi mi NE HALDE olduğumuza ?

Biraz da bu yüzden, bugün, Gazeteci Banu Güven’deyiz…

-

Muğla'da, Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği rakamlara göre 65 bin 375 hektar, Antalya'da da hem ormanlık hem de tarım arazisini kapsayan on binlerce hektar alan yandı. Durumu yakından takip edenler, Antalya'daki yangının, bugüne kadar Türkiye'nin tek seferde gördüğü en büyük yangın olduğunu söylüyor. Bu yazıyı yazdığım saatlerde hâlâ daha resmi bir açıklama gelmemişti, ama hem dağlık alanlarda, hem de yerleşim yerleri ve tarım alanlarında korkunç bir tahribat söz konusu. Bunun, ekosisteme ve bölgedeki yaban hayatına nasıl yansıdığını da ileride öğreneceğiz.

İnsanı çileden çıkaran, daha 10 gün önce bize yeşilin her tonuyla bakan ormanlar kül olup, onlarla birlikte koca bir ekosistem yok olurken, elimiz kolumuz bağlı oturup seyretmek zorunda kalmak oldu. Anladık ki iktidar, 2019'da İzmir'de çıkan yangından hiç ders almamıştı.

Türk Hava Kurumu'nun (THK) her biri 5'er ton su taşıyabilen CL-215 uçakları aynı 2019'da olduğu gibi bu sefer de inatla kullanılmadı. Bundan iki yıl önce beşi uçmaya hazır olan altı uçağın, aradan geçen süre içinde kayyumun elinde çürümeye terkedildiğini, bugün uçmak için 4 milyon dolarlık bakım istediğini öğrendik.

-

Soralım mı, NİYE ?

Yangınlara UÇAKSIZ yakalanma sebebimiz, NİYE ?

Geçmiş senelerin sıkıntısında durup, bu seneye hazırlıksız yakalanmak, NİYE ?

Türk Hava Kurumu denen kurumu işler hale getirmemek, NİYE ?

Eldekinin işlemeyen halini bugüne taşımak, NİYE ?

Peki soralım mı, SORUMLU KİM, diye !

Memleketin değerleri yandı, SUÇLU KİM, diye !

“Elimizde filo var mı?” sorusu NİYE sorulmadı, diye !

Eldeki bütçe ile bu seneyi karşılayabildik mi, diye !

En çok da…

İklim değişikliği politikamız var mı, diye !

Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) 2021 Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu'nu inceleyen CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in ifade ettiğine göre, OGM'nin 2021 bütçesi 4,2 milyar TL olarak belirlenmiş, ama orman yangınlarıyla mücadele için sadece 193 milyon 496 bin TL ayrılmış... Bu bütçeden bugüne kadar harcanan ise sadece 3 milyon 395 bin TL !

Konu, yanıp gidenler de, ölüp gidenler de, kül olup rüzgâra savrulanlar da ama…

Asıl konu, yaşananların siyasi sorumluluğunda durup, sorumluluk alacaklar da !

Var mı ?