Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 84 defa okundu.

Ya KENDİNLESİN Ya da

-

Kimse bilmez,

uzun gecelerden aldığın hasarları…

Uyandığını bilirler.

Yürüdüğün yollarda

kaç kez düşüp, kaç kez kalktığını

bilmez kimseler…

Yürüdüğünü görürler.

Kelimeleri ile kalbindeki sevinçleri vurduklarında,

canının nasıl yandığını bilmez kimseler…

Görmek istediklerini görürler.

Kaç kedere ilmek attığını,

kaç çorap söküğü ile başa çıktığını,

sabahları kaç umutla yamaladığını,

kimseler bilmez…

Pencere önlerinde üşüdüğün anları,

özlediğin anıları, bilmez kimseler…

Topla düşlerini.

Gülümse!

Sen lazımsın sana,

herkesten ziyade…

-

Seçil Oğuz, ara ara size KENDİN OL deyişlerimi hatırlatmış, ama keyif de vermiş…

Kendin ol…

Tabi, OLABİLİRSEN…

Anadolu Ermenileri, bugünlerde buna dair bir tartışmanın içindeler ! ABD Kongresi'nin üst kanadı olan Senato’nun, Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı’nı onaylaması ile beraber Ankara’nın verdiği tepkiyi izliyorlar, yükselen sesleri dinliyorlar, gerilen yüzlerdeki öfkelere şahitlik ediyorlar…

Onların gündemlerinde, Senato tarafından yükseltilen SOYKIRIM kelimesi yok, ama…

ACILAR var…

Anadolu’da onlara dair biriken…

Anadolu’da, gidenlerden geriye kalan…

Onlar…

Anadolu’da, ‘bir zamanlar…’ denen hikâyenin kahramanları…

KADİM denen toprakların eksilenleri…

İstanbul’da yaşayan ve sık sık yurt dışındaki akrabaları ile bir araya gelen genç bir Ermeni arkadaşım devam etsin bundan sonrasını, aslında birçoğunun söylemek isteyip de söyleyemediğini, belki de çokça korktuğunu…

-

Türkiyeli Ermenilerin hiç birinin, kalkıp da SOYKIRIM ifadesinde duracağını ve hesap soracağını düşünmedim hiçbir zaman, düşünmüyorum da, ama… Şunu isterdik belki de… “Ermeni Mezelami, Ermeni Çetecileri, Ermeni Terörü” başlıklarında, bir çok üniversitede gerçekleştirilen toplantılara, bu ülkeden gitmek zorunda bırakılanların hikâyeleri de konuk olabilsin… Bu anlatılanların uzağında, bu ülkenin, bu toprakların sevdasıyla, gözü yaşlı bir şekilde evlerinden, sevdiklerinden, evlerinden, sahip oldukları her şeyden kopartılmış insanlar da konuk olabilsin… Bıraksalar da, anlatsa onlar da… Anlatsa, biriktirdiklerini… Özlemlerini… Kaybettiklerini… Geride bıraktıklarını… Her sene Amerika ile Türkiye arasında yaşanan tartışmanın politik yönünden çok uzak, ama insani yönünü… Unutulanı… Gitmemek için, burada kalabilmek için Müslüman kimliğinde yaşamını sürdürmüş ve öyle de ölmüşleri…

Kimse kusura bakmasın ama…

Tarihimiz, acı öykülerle dolu, ama dinlemesini bilene…

Peki, birbirimizi dinlemeye ne zaman başlarız ?

ÖTEKİ denilenin de bir hikayesi varmış, demeye ne zaman başlarız ?

-

Evet…

Cevabımız var mı, denilene ?

Kalbimiz HAYIR diyebiliyor mu, talep edilene ?

Kendinize bir sorun, bu hikâyeyi…

KENDİ olamayanları…Unutulanları…