Şehir inanırsa
Şehrin hiç bu kadar ayaklandığına şahit olmadım. Hatayspor son yılların en büyük taraftar kitlesine sahip olmuş durumda.
Bu takımın 300-500 kişiye oynadığı günleri de gördük!
Şimdi taraftar iyi gün demiyor, kötü gün demiyor, maça koşuyor.
Maç günü her mahalle arasında ve caddelerde yürüyen Bordo-Beyaz atkılı, formalı, çoraplı gençleri, çocukları, kızları, yaşlıları görüyorum..
Dalga dalga yayılıyor Hatayspor sevgisi..
Stadın çevresine dolmuşlarla gelen taraftarları görüyorum.
Samandağ’dan, Yayladağı’ndan, Reyhanlı’dan, Kırıkhan’dan, İskenderun’dan ve Erzin’den maça gelenleri gördüm..
Bu gördüğüm manzara, bana Hatayspor’un bu şehrin takımı olduğunu gösterdi..
Daha önce Hatayspor için ‘Antakya’nın takımı’ diyorlardı..
Yok artık o, kabuğunu kırdı Hatayspor, şehrin takımı oldu, Hatay’ın takımı oldu..
Yavaş yavaş herkes kucaklıyor Hatayspor’u..
Eksiklerimiz yok mu var, zamanla onları da aşacağız..
Spor Toto 1. Lig’de şampiyonluğa oynuyorsunuz, şehirde tek-tük bayrak var.
Her tarafın Bordo-Beyaza bürünmesi lazım. Cadde ve sokakların bayraktan geçilmemesi lazım..
Ayrıca, stadın içerisi tıka-basa dolu..
Taraftarlar arasında organize yok, her tribün farklı ses çıkarınca bozuk akardiyon gibi ses çıkıyor.
Hatayspor’un 3. golünden sonra yapılan toplu tezahürat stat içerisinde çok hoş-seda oldu..
Herkes uyum sağladı ve katılım oldu..
Bordo-Beyazlı taraftarlar, herkesin kabul edeceği bir lideri seçerek, organizeyi sağlamalı ve tezahüratlar farklı seslerle değil, tek sesle stadı inletmeli..
Herkes kendi çalıyor kendi söylüyor, bunun Hatayspor’a da faydası olmuyor.
Eğer daha güçlü destek istiyorsak, stadın içinde tek yumruk olacağız.
Maçı özetlersek;
Eskişehir maçına köşe vuruşundan sanki çalışılmış güzel bir orta ve Caner’le 1-0 önde başladık. İkinci golde de önceki maçlarda olduğu gibi Caner-Mesut işbirliğiyle soldan Mesut’un pas gibi ortası ikinci golü getirdi.
Maça tam saha presle rakibin oyun kurmasına izin vermeden başlayan Hatayspor, ayağa pas oyunuyla birbirlerine yakın ve yardımlaşmalı oynayarak, ceza sahası içine rahat girip net pozisyonlar yakaladı..
Skor 2-0’a geldikten sonra tempoyu biraz düşürdü. İlk yarıda gol atmış olmasına rağmen Mirkan ve Diallo etkisizdi...
Mirkan ağır kalıyor, fazla kilosu da var, sanki uyum sorunu yaşıyor gibi.
İkinci yarıda gücünü ekonomik kullanan Hatayspor, oyun kontrolünü hiç bırakmadan ve özellikle sol kanattan bindirmelerle rakip ceza sahasında net gol pozisyonları yakaladı.
Sahanın en iyi oyuncusu hem savunmada hem de hücumda özellikle kanatlardan isabetli pas ortalarıyla takımına goller kazandıran ve penaltıyı kaçırmasına rağmen kaptan Mesut’tu..
Ayrıca taze kuvvet olarak sonradan oyuna giren çabuk ve seri hareketlerle 2 gol atarak takımı rahatlatan Hamza da maça damgasını vurdu.
Herkes 2-0’dan sonra takımın oyundan düşmesini eleştiriyor..
Haksız eleştiri bu.. Sebebine gelince, skor avantajını erken ele geçiren oyuncular, gücünü ekonomik kullanmak ister, bu da çok doğaldır.
İyi takım vasat oynadığı zaman bile skoru koruyabilendir..
Hatayspor, Eskişehirspor karşısında bunu fevkalade başarıyla uyguladı.
Teknik direktör İlhan Palut’u bir kez daha kutluyorum. Elindeki kadroyu en iyi şekilde kullandığı için..
Genç teknik adam bu sezon boyundan büyük başarılara imza atarak, birçok ünlü meslektaşını geride bıraktı..
Profesyonelliğin gereklerini yerine getiriyor, duygusal davranmıyor, adaletinden şaşmıyor.
Böyle olunca, koca şehir arkasından geliyor..
