Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 1509 defa okundu.

Lütfü Savaş Için Karar… CHP Için De Tarihi…

AKP Hatay Milletvekili, kimine göre Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Partisi tarafından sessiz sakin bu göreve hazırlanan Hüseyin Yayman’ın sık sık dile getirdiği bir rakam var, Hatay EXPO için !

8 Milyar TL !

Şu an ki Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise EXPO için harcanan rakamı net bir ifadeyle, SADECE 750 Milyon TL olarak ifade ediyor !

Ne kadar basit değil mi ?

Sadece 750 Milyon TL !

 

Belediye kuruluşu HATSU’nun neredeyse İFLAS bayrağı çektiği bir dönemde, SADECE 750 Milyon TL ! EXPO’nun Antakya’daki adresine merkezden giden tek ana yolun (Cumhuriyet Caddesi) savaştan çıkmış haline dokunmadan geçirilen o 5 senelik belediyecilik döneminde, SADECE 750 Milyon TL ! Ankara ile sürekli kavga konusu olan PROJELERİMİZ İÇİN PARA VERMİYORLAR sürecine etiketlenen o, SADECE 750 Milyon TL !

Deprem öncesinin BOL (!) ÖDÜLLÜ (!) Belediye Başkanı, deprem sonrası yaptığı açıklamalarıyla da çokça tartışılan ismi, Lütfü Savaş, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yeniden CHP’nin adayı olur mu sahi ?

Soru bu ?

Hem Hatay’ın hem CHP Ankara’sının !

Fransa’da yaşayan bir gazeteci dostumun tespitindeyim, tam da bu noktada…

“CHP, SOL kimliğiyle başaramamanın özgüven eksikliğiyle, her seçim döneminde bir adım ve bir adım diye diye, iyice SAĞ eksene yerleşti ! Hatta durum öyle bir hale geldi ki, ONLARSIZ YOKUM haline dönüştü bu durum ! Aslında CHP merkezinin bu özgüven eksikliği, seçmenine de yansıdı ! NASILSA KAZANAMAYACAĞIZ diyerek, OYUM BOŞUNA GİTMESİN ruh halinde ilerledi, her seçimin oy sandığına ! Bugün bu durumu kronikleştirenlerin, o yüzden çok iyi düşünmesi gerekiyor. Zira seçimlerde kazanılan belediyeler, CHP belediyeleri olmuyor ! Ya Kürt oyları ile kazanılan ya da sağ adayların sol seçmenle birleştirilmesiyle kotarılanlar oluyor ! Bunu uzun yıllar bir Parti başarısı diye sunanlar, uzun yıllar dokunulamayan liderlik koltuğunu teslim etmek zorunda kaldı ! Hatta 6’lı Masa dedikleri, sağ partilerin içine gömülen bir CHP yapısıyla da o yıkılışı durdurabileceklerini sandı !

Hatay, CHP’nin, yine SAĞ ve hatta MİLLİYETÇİ bir adayla var olabildiğine inandığı bir kent ! Buradaki ismin, kendisini SOL değerlerle hiç ölçüştürmeyen bir ideoloji içinde tanımladığına, çokça faşist diye tanımlanabilecek açıklamalarına da şahitlik ettik ama… CHP, bu konuda da hep sustu ! NASILSA KAZANIYORUZ, dedi ! Tamam da kazanan sen değilsin ki ! SOL değil, senin savunduğun değerler değil, uğruna mücadele ettiğin şeyler değil, aksine hiç sahiplenmeyeceğin şeyler !

Bugün, Özgür Özel’in DEĞİŞİM iddiasıyla aldığı liderlik koltuğunda yapması gereken şey, CHP’nin, sosyal demokrat kimliğinde yeniden KAZANABİLİRİM ruhuna kavuşması, ki bu da kaybetmeyi göze alarak başlar ! Peki, Özel, bunu göze alabilir mi ? Kazanmak için kaybetmeyi göze alır mı ? Emin değilim…”

Aslında ben, OLABİLİR diyorum !

Bir TV kanalında izledim Özgür Özel’i geçenlerde…

Demiş ki,

“Hatay'da vereceğimiz KARAR, ÇOK TARİHİ bir karar olacak ! Çünkü depremden sonra, ‘Hatay, Başkan hakkında ne düşünüyorsa, o karara biz UYMAK ZORUNDAYIZ’ dedim... Onu göreceğiz... Zaten eğer Hatay bir şey söylüyorsa, vatandaş bir şey söylüyorsa, sen onunla inatlaşıyorsan, onun bedelini sana sandıkta ödetir… Ben, Hataylıların düşündüklerini merak ediyorum...”

Sizi bilmem ama,

…bu ifade, ucu AÇIK bir ifade ! 

DEĞİŞİM’e kapı aralayan bir ifade !

Ama net olan bir şey var ki, Fransa’da yaşayan gazeteci dostumun da dediği gibi,

…Özgür Özel, kazanmak için kaybetmeyi ne kadar göze alabilir, hele ki liderlik koltuğunun bu ilk ve en önemli seçiminde !?

 

Bu arada, Hüseyin Yayman’ın adaylık olasılığı, bir dönem aynı sürecin içine davul zurna eşliğinde sokulan Sadullah Ergin’i hatırlatıyor ! Onun, bile isteye HARCANMAsını hatırlatıyor ! Son seçim zaferinin ardından, enkaz yığınları üstünde AKP’nin seçim zaferini kutlama cüretini gösterenlerin cılız kalabalığına çok güvenilmesin o yüzden ! Çünkü geride kalan o 10 ayda, depremin insanlarında çok şey birikti !

Zaten konu tam olarak bu…

BİRİKENLERİ doğru okumak !

Okumaya başlasak mı ?