Kurtulmuş ve Yeşildala Soralım mı hep beraber
Bizi yönetenlerin (!) Ankara’sında ilk konuşan isim, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş oldu. Kurtulmuş, unuttuğumuzu sandığı, ama bizlerin UNUTAMADIĞI 7 Haziran seçimleri öncesinde rüzgâra savrulan ve “400 milletvekilini verin ve bu iş HUZUR İÇİNDE çözülsün” diyenlerin kelimelerini hatırlattı…
Nasıl mı ?
Okuyalım mı ?
"Bundan sonra da suikastlar, canlı bombalar, vesaireler, bunlar DEVAM EDEBİLİR. Terör örgütleri neden bu kadar yakın stratejik işbirliği içerisinde? Türkiye'ye diz çöktürmek istiyorlar. Arkasındaki güçlerle, bunların sırtını sıvazlayan ağa babalarıyla birlikte Türkiye'nin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini engellemek istiyorlar. Şimdi, referandum sürecinin, onlar için ayrı bir motivasyon unsuru olduğu kanaatindeyim. 'Aman şu referandumda evet çıkmasın' diye, terör örgütlerini de kullanarak Türkiye'de bir korku atmosferi oluşturabilirler, halkı canından bezdirecek bir noktaya getirebilirler. Bununla ilgili her türlü tedbirlerimizi alıyoruz. Allah'ın izniyle, referandumda BÜYÜK ORANDA 'EVET' ÇIKTIKTAN SONRA, bu terör örgütleri, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak noktaya gelirler. Bu motivasyonlarını da kaybederler."
Evet…
Günlerdir bu cümleler üzerinden tartışıyoruz… Sahi ne anlamalıyız okuduklarımızdan ? Bunu söyleyen zat-ı muhteremden, hele ki BENİ YANLIŞ ANLADINIZ derken… Peki, neresinden tutup neresini ne şekilde anlasak ki ? 7 Haziran seçimlerinde HUZUR deneni 400’e bağlayanlardan uzağa koysak ki ?
Sahi, neyi anlasak ?
EVET çıkarsa MUTLU BİR SON, ama HAYIR çıkarsa da UCU KARANLIK bir sonun bizi beklediğini mi ?
Biz mi garipleştik, ki ha bire Ankara’dan bizi yönetenler konuşurken onları YANLIŞ anlıyoruz, yoksa konuşanlarda mı bir şey var anlayamadım ama, biri daha var, bu tozu dumana katılmış sürece kendi kelimelerini ekleyen, ama eklerken de ÜSTÜ KAPALI değil, açık açık SUÇLAYAN, HEDEF GÖSTEREN, tercihleri ANAYASA’YA HAYIR demek olanları terörist ilan eden…
AK Parti Hatay Milletvekili Adem Yeşildal’ın buna dair açıklamasını okurken, HALKIN ANAYASASI için vereceğim ÖZGÜR oyun kelepçesinden kurtulamadığımı fark ettim… Vereceğim oyun ÖZGÜR olması gereken iradesinde gözaltında olduğumu da… Hatta bu yüzden takip edildiğimi de…
Bir gün önceki yazımda HAYIR diyeceğimi AÇIK AÇIK ilan etmişken hele ki…
Peki, Sayın Yeşildal, ben gibi HAYIR iradesinde duranları ne olarak mı ilan etmiş ?
Okuyalım mı ?
Ama okurken biraz da korkalım mı, hatta bir adım geriye düşüp düşünelim mi, ne hale geldiğimizi sorgulayalım mı, demokratik olması gereken bir oylama için sandığa çağıracağımız vatandaşların nasıl baskılandığını izleyelim mi ?
Hadi izleyelim… !
“BU PAKETE KARŞI ÇIKANLAR; ülkemizi sevmeyen ve güçlenmesinden rahatsızlık duyan dış mihraklar, PKK, PYD ve siyasi uzantıları DHKP-C, TİKKO, FETÖ, DEAŞ ve bilumum terör örgütleri ve siyasi uzantılarıdır…”
Bunu söyleyen Hatay AK Parti Milletvekili’nin aynı zamanda TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi olduğunu hatırlatalım mı, ama hatırlatırken de, şu anki Anayasa’nın bizlere tanıdığı özgürlüğün altını da çizelim mi ?
Anayasa’nın “Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti” kısmında çok açık yazar…
MADDE 26. – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.
Aslında kendime üzülmüyorum, SUÇLANMAK da var bu işin içinde ama… Ülkeme üzülüyorum, getirildiğimiz noktaya üzülüyorum, gittiğimiz noktaya üzülüyorum… Ama yine de şunun çok iyi bilinmesini istiyorum…
Ben, Anayasa’nın bana verdiği özgürlükle -HAYIR- diyorum… Ama ekliyorum da, Sayın Yeşildal… Ben ne dış mihrakların ne de PKK, PYD, DHKP-C, TİKKO, FETÖ, DEAŞ’ın uzantısıyım… Ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği demokratik bir hakkı kullanmaktan KORKMAYAN bir vatandaşım.
Ama yine de merak ettim… ÖZGÜR irademi sizden yana kullanmadığım için beni ya da ben gibi düşünenleri bu kadar ağır bir şekilde SUÇLAMA hakkını şu an ki Anayasa size vermiyor… Peki, bu cesaret, ONAYLANMASINI istediğiniz Anayasa’dan mı geliyor ? HAYIR mı ? O halde NE ?