Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 121 defa okundu.

Kendi kelimesinden korkan Ezberci memleketim

-

Okuduklarınızı ve duyduklarınızı değil, kendi ÖZ düşüncelerinizi, KENDİ içinizde olup bitenleri söyleyin… Başkalarının ağaçlarından meyve YEME alışkanlığından sıyrılarak, KENDİ bahçenizin fidanlarını yetiştirin… İşte o zaman, meyve yemenin zevkini tadacaksınız…

-

Der Sokrates…

Ama biz tam tersiyiz !

Hatta öyle bir haldeyiz ki…

Birileri, daha önce bir başkası tarafından kullanılmış, ikinci, hatta üçüncü el kelimeleri avucumuzun içine saysın, ardından da onları uygun bir şekilde yan yana getirip, ONAYLI bir cümle haline soksun istiyoruz… Böylece, kaybettiğimiz özgüvenin sığlığında ayağa kalkıyor, kalbimizin hissettiğini sandığımız adımların peşinden koşuyoruz…

NE miyiz ?

HİÇ BİRŞEY…

HİÇ BİRŞEY değiliz…

KENDİ olmaktan vazgeçenleriz…

ONAYLANMIŞ yaşamların içindeyiz…

Repliklerimiz hazır, ezberlerimiz tam ve ardından SAHNE diyenleriz…

Hiç düşündünüz mü bilmiyorum ama…  İstisnasız birçoğumuz, “Benim için neyin iyi olduğunu benden daha iyi bilen birileri için bir adım geride duruyorum, hayatın…” diyor ve bunu bizlere bir tercih gibi sunanlar karşısında da ceket ilikliyoruz…

Ne yapın, biliyor musunuz ?

Kopartın o ceketin tüm düğmelerini…

Kapatın tüm o düğme iliklerini…

Hatta çıkarıp atın o ceketi…

Hafifleyin biraz…

Ben mi ?

Özgür Bacaksız’ın, “Bazı Yollar Yalnız Yürünür” adlı kitabındayım bugün, ki çok uzun zamandır KENDİ kelimeleri ile yol alan ve yol bulan biri olarak, hatta ceketini de bir daha giymemek üzere çıkartmış biri olarak, beraber okuyalım istiyorum…

Der ki; yaşamış, öğrenmiş, yorulmuş, ama KENDİ de olabilmiş olan…

-

Kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan UZAK DUR... Umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden UZAK DUR... Hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden UZAK DUR... Mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden UZAK DUR... Kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden UZAK DUR... Nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan UZAK DUR... İnsan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden UZAK DUR... Kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan UZAK DUR... Sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan UZAK DUR...

Çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün…

-

Tercih sizin…

Şu ana kadar konuştuklarımız mı, yoksa avucunuzun ortasında duran replikler mi ?

Ne mi yapın ?

“BEN NE İSTİYORUM” diye sorun bir kendinize…

İliklenmeyi bekleyen düğmelerle dolu bir hayat mı ?

Yoksa…

DÜŞÜNÜN !

Ciddi ciddi DÜŞÜNÜN !