Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 133 defa okundu.

Kalbim İzmir de kaldı Peki depremden bize kalan

-

Ben oğluma, oğlum bana sarıldı… 11.kattaydık...  İkimizdik… Sadece sarıldık… Öylece sallandık, aynı evin içinde… Devam etse, yıksa geçse bile, hiçbir şey yapamazdık sarılmaktan başka…  Arkadaşlar, dünya bu kadar işte… Saniye sonramızın hükmü yok, bilinirliği yok…

-

 

Bu, bir deprem anından bize kalan birkaç cümle…

Ama yaşayabileceklerimizin de kısa bir anı…

Ama bu kadar değil, hikâyemiz…

Devamı mı ?

Asıl gerçeğimiz mi ?

-

Bilim insanları, küresel iklim değişikliğinin, deprem ve volkanik faaliyetleri tetikleyeceğini yılardır söylüyor... Buzul erir, antartika hafifler ve yukarı çıkar, bu hareket diğer kıtaları da etkiler !

Peki, antartika eriyor mu?

Eriyor…

Neden eriyor?

İnsan kaynaklı küresel iklim değişikliği nedeniyle eriyor…

Durdurabilir miyiz ?

Evet…

Tamam da, bunu istiyor muyuz ?

Hayır !

Niye istemiyoruz ?

Refaha alıştık, vazgeçmek istemiyoruz…

Her türlü bilgiye, birikime ve teknolojiyi sahibiz, ama dokunsan yıkılacak binalar yapıyoruz !

İzmir'de, binaları deprem yıkmadı, bunu hepimiz biliyoruz… Yıkılmasına neden olanlar hesap vermediği sürece bu acıları yaşarız, yaşamaya devam ederiz…  Yapan, izin veren, göz yuman herkes, SUÇLU !

Sahi, kentsel dönüşümü becerebildik mi ?

Hayır !

Eskileri yıkıp, yerine yine ucube binalar yaptık… Kısaca, acılardan ders almasını öğrenemedik ve haliyle de öğretemedik…

99 depreminde, alanda muhabir olarak görev yaptım... Yaşadıklarımızı, gördüklerimizi anlatmak zor… O yıllarda, olası İstanbul depreminin 20 yıl içinde olacağı, 60 bin kişinin öleceği tahmini yapılmıştı… 21 yıl geçti ! Farkında mısınız, bilmem, ama tahminler hiç değişmedi… Kentsel dönüşüm bile yeni başladı… Mahallemizdeki ortaokul depreme dayanıklı değil diye, 7 ay önce yıkıldı, yenisi yapılıyor…

Söylemek istediğim şu…

Zaman kalmadı…

Küresel iklim değişikliğini durduramayacağız !

Felaketlere hazırlıklı olmalıyız !

-

Evet…

İzmir’de, deprem sırasında, binaların yıkılışlarını an ve an yaşadık… Hemen yanındaki apartman sapasağlam dururken, diğerinin iskambil kâğıtlarından yapılma katlar misali yıkılışını izledik… Aralara sıkışan çığlıklar, bağrışlar, kalkan tozun ve dumanın içinde kaybettiğimiz insanlığımızı ise hiç birimiz bulamadık…

Haklısınız…

Betondan ve demirden çalmanın geleneğinde büyüyen bir ülkede, acılarımız var… Kayıplarımız var… Bir ömür çalışıp da biriktirdiklerimizin toz olup rüzgâra karışmışlığı var… Bir ömür beraberliğin anılarında, fotoğraflarda kalan mutluluklarımız var…

Ve hiç akıllanmayan TEKRAR edişlerimiz var…

Denildiği gibi…

-

İzmir'de binaları DEPREM YIKMADI, bunu hepimiz biliyoruz… Yıkılmasına neden olanlar HESAP VERMEDİĞİ SÜRECE bu acıları yaşarız, yaşamaya devam ederiz…  Yapan, izin veren, göz yuman herkes, SUÇLU !

-

Şimdi, KONUŞUN !