Hayat hikayemiz Biraz ondan, biraz bundan
Çok fazla siyaset, çok fazla sıkıntı, bir o kadar hayat pahalılığı ve geçim derdi derken, gerildik ve… Bugün biraz gülümseyelim istiyorum ! O yüzden de minik bir hikayemiz var, erkeğin yaşamı üzerine !
Aslında, insanın her zaman ki gibi hırsına yenik düşüşünün hikayesi bu !
“DÜŞÜN” diyen bir hikâye…
O zaman gelsin, kelimeler;
-
Tanrı, eşeği yarattı ve ona dedi ki:
“Sen bir eşeksin ! Sabahtan akşama kadar yorulmadan, yakınmadan çalışacaksın ve en ağır yükleri sırtında taşıyacaksın… Ot yiyeceksin, az akıllı olacaksın ve 50 yıl yaşayacaksın...”
Eşek cevap verdi:
“50 sene böyle bir hayat için çok çok fazla ! Lütfen bana 20 yıldan fazla verme…”
Ve öyle de oldu…
Sonra, Tanrı, köpeği yarattı ve ona dedi ki:
“Sen bir köpeksin… İnsanların mallarını koruyacaksın, onların en yakın dostu olacaksın... Geriye kalan artıkları yiyeceksin ve 25 yıl yasayacaksın…”
Köpek cevap verdi:
“Tanrım, 25 yıl böyle yaşamak için çok fazla… Bana 10 yıl ver, yeter…”
Ve öyle de oldu…
Daha sonra Tanrı, maymunu yarattı ve dedi ki:
“Sen bir maymunsun... Ağaçtan ağaca salınacak ve bir aptal gibi davranacaksın... İnsanları eğlendireceksin ve 20 yıl yaşayacaksın…”
Maymun, cevap verdi:
“20 sene, dünyanın palyaçosu olarak yaşamak için çok fazla… Bana 10 seneden fazla verme…”
Ve böyle de oldu…
En sonunda Tanrı, erkeği yarattı ve ona dedi ki:
“Sen bir erkeksin... Dünyada yaşayacak, tek rasyonel düşünen canlı olacaksın... Diğer yaratılmışlara zekânı kullanarak hükmedeceksin… Dünyayı yöneteceksin ve 20 yıl yasayacaksın…”
Erkek, cevap verdi:
“Tanrım, erkek olmak için 20 yıl yetmez... Lütfen bana eşekten artan 30 yılı, köpekten artan 15 yılı ve maymununun 10 yılını ver…”
Tanrı bunu kabul etti ve erkek, 20 yıl erkek olarak yaşadı, sonra evlendi ve 30 sene eşek olarak sabahtan akşama kadar çalıştı ve ağır yükler taşıdı... Sonra çocukları oldu ve 15 yıl köpek gibi yaşadı, evi korudu, aileden artanları yedi… Sonra ilerleyen yaşında da 10 yıl maymun olarak yaşadı… Aptal gibi davrandı ve torunlarını eğlendirdi… Bugüne kadar da böyle geldi…”
-
Haklısınız, 20 sene muhteşem geçecek bir hayat yerine, daha uzun yaşamak ve bahşedilen gücün ve kudretin keyfini daha fazla çıkartmak istedik ama… Bunu da yüzümüze gözümüze bulaştırdık :)
Bugünkü halimiz de buna dair…
Haklısınız, uzun yaşamak da yetmedi bize !
Mutsuzuz !
Niye mi ?
Onun için de bir hikayemiz var !
Der ki orada;
-
Yaman çelişki bizimkisi !
Teknolojiyi sonuna kadar kullanıp, lüks lambasıyla aydınlandığımız günleri geri istemek… Hazır gıda tüketip,
ev yapımı tarhanaya aşermek… Son derece konforlu binalarda yaşayıp, kerpiç sıvalı evlere hasretlenmek… İnternetti, televizyondu derken, kendimizi yalnızlaştırıp, konu komşu, eş dost bir arada olduğumuz o sıcacık muhabbetleri özlemek… Her şey elimizin altındayken, ulaşım bu kadar kolayken, eski zamanların imkansızlıklarını sevmek…
Sanırım, “varlıklarla” kaybettiğimiz mutlulukları arıyoruz biz !
O yüzdendir “yokluklara ” bu kadar susamışlığımız !
-
Sanırım,
…Tanrı’dan ha bire isterken, açgözlülüğümüzün kurbanı olduk, ama verilenleri de har vurup harman savurduk !
Düşünün !