Hadi Iyisiniz, Emekliler… 5 Bin TL Yoldaymış !
Konumuz,
…hani şu emeklilere bahşedilen o koskocaman 5 bin TL var ya, o ! Hani harca harca bitmeyecek sanılan, ama ilk günden gelen ve aynı gün de uğurlanan para ! Hani Ankara’nın herkese zam yaparken, çalışan emekliyi dışarıda bıraktığı, ama tepkiler üzerine zorunlu olarak gündeme aldığı para !
Ödenecekler arasına ÇALIŞAN emeklileri ilk başta almayan Ankara, kimi için yanlıştan döndü kimi için de imana geldi ya da vicdana ! Hangisi bilmiyorum ama, SÜRÜNÜYORUM şarkısını koro halinde söyleyen emeklinin halini o 5 bin TL ile ayağa kaldıracağını sanan Ankara, bence UTANMALI !
5 bin TL ile o şarkının değişeceğini sandığından en çok da !
Peki, HANGİ DAĞDA KURT ÖLDÜ de AK / MHP hükümetinde tavır değişti !
Haklısınız,
…yaklaşan seçimler !
Kaptırılan şehirleri aldıracak seçimler !
O yüzden de o 5 bin TL’nin cömertliğindeyiz anlaşılan…
Merak ediyorum…
Hayat şartlarımızı anlamayanları BİZLERİ YÖNETSİN diye seçmeye devam eden bizler, bu hayattan NE bekliyoruz ? Kendileri hiçbir tasarruf yapmayan, hatta İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ diyerek hayatlarına devam edenleri, şu TASARRUFTAN YORGUN hallerimizle izlemekten ne keyif alıyoruz ? MESLEK sınıfı içinde bile geçmeyen Milletvekilliğini bir GEÇİM KAPISI haline getiren, üstüne de künefenin kaymağı gibi KIYAK EMEKLİLİĞİ ekleyenlerin ülkesinde, AL HARCA derken bile ALAY konusu olan o 5 bin TL ile hayatlarımızın kaç gün değişeceğini sanıyoruz ? Çalışan emekliyi gözden çıkaracak kadar vicdanı kalanların HADİ İYİSİN dercesine tekrar oyuna kattığı yoksul milyonlar olarak, daha kaç kez unutulmayı hazmedeceğiz ?
Var mı bir dayanma sınırımız ?
Belki de fark etmemiz gereken şey, KADERİMİZİ ASLINDA BİZ YÖNETİYORUZ gerçeği !
Değişim için bir şeyleri beklemesek mi artık !?
Hani biri demiş ya,
“Hindular, 3700 yıldır Kalki’yi bekliyor… Budistler, 2600 yıldır Maitreya’yı bekliyor… Yahudiler, 2500 yıldır Mesih’i bekliyor… Hristiyanlar, 2000 yıldır İsa’yı bekliyor… Sünniler, 1400 yıldır Mehdi’yi bekliyor… Şiiler, 1300 yıldır kaybolan 12. İmamı bekliyor…
İnsanlık, kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi gerekirken, bunu ya Allah’tan ya da bir Mehdi/Kurtarıcıdan bekliyor…
Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe, Allah onların durumunu değiştirmez ! (Rad Sûresi, 11. Ayet) Ey İnsan, Allah, seni irade, akıl ve vicdan sahibi, özgür iradeli bir varlık olarak yarattı… Birilerini bekleme, kalk ve kendi bozuk dünyanı kendin değiştirmeye cesaret et...”
Korkağız, bu çok net !
Sahte isimli klavye kahramanlığımız bundan !
Ceket ilikleyen hallerimizin biçare hali en çok da !
Fısıldayan kelimelerimizi köşe bucak saklayışımız da !
Aslında varsa bir sorun, bunu beraberce çözmemiz gerekmiyor mu ? Varsa bir sıkıntı, bunu beraberce paylaşmamız gerekmiyor mu ? O 5 bin TL’nin Ankara’sı bana ekonomik zorluklardan bahsedip, benim emekliliğime eklenen o zorunlu çalışma hayatını bile anlamıyorsa, o kopukluğu oturup konuşmamız gerekmiyor mu ? Varsa bir darboğaz, işte o zaman hepimizin kendinden fedakarlık yapması gerekmiyor mu ?
Geldik mi yine o korkaklığımıza !?
Niye mi ?
Ben, soframa ET koyabilmek için kırk kere düşünüp yine de bir sonuca varamazken,
…Ankara’dakiler ne o 550 çeşitten oluşan menüyü terk ediyor, ne kendine SARAY görünümlü evler inşa etmekten vazgeçiyor, ne kendi maaşlarına zam yapmaktan geri duruyor, ne YERLİ ve MİLLİ diye yeri göğü inlettikleri arabayı kullanmayı tercih ediyor, ne DAHA ÇOK DEMOKRASİ isterken kendi TEK ADAM halinden taviz veriyor, ne de…
Yine de BUNA DA ŞÜKÜR’üz !
FAKİR’in 500 sene önce cennete gireceğini söyleyenlerin peşindeyiz !
Ve bence, ne yaşıyorsak da hak ediyoruz, ki aynen, depremde yapılacak evlerimizi bize BEDAVA verecekleri değil de BUNUN İÇİN SİZİ BORÇLANDIRACAĞIZ diyenleri seçmemiz gibi !
Ben, seçenlerin kurbanlarındanım…
Ama sizin kaderinize de ortağım…
Keyfini çıkarın !