Eylül deyip de geçme Sahi hangi ara değiştik
-
Hazan dediler,
Hüzün dediler,
Kalbimizi ele verdiler…
Sadece Eylül’dü gelen,
Güzelliği göremediler…
Oysa benim Eylüllerimde
Cevizler, incirler, bademler var…
Tezgâhta lüfer, oltada İstavrit var…
Bağ bozumları,
Üzüm şıraları,
Kış hazırlıkları,
Tatlı esintiler,
Naif geceler,
Yağmurlar…
Güzel başlangıçlar var…
Bir de, mutlu şarkılar…
-
Tuğba Baş güzel demiş demesine de, Eylül değil sadece, ama hayat denen şeydeyiz ve orada da çok yorgunuz…
Nasıl mı ?
Demiş ki bir tanesi…
-
“Bu sabahların bir anlamı olmalı” diye düşündüm... Gün, ufuktan yavaş yavaş gökyüzüne doğru yükselirken,
yaşam, yaşamak insanlar için, bugün ve her gün yeniden başlıyordu... Umutla, heyecanla, aşkla ve hatta bir kederle…
Hızlı adımlarla gidenler, bana çarpıp hissetmeden geçenler, düşünceli ve sakin yürüyenler… Hepsi de iç sesiyle aralıksız konuşmaktaydı… Hepsinin bir ortak noktası vardı…
‘Kaygı’
Sahi, kaygı nasıl bir histi ? İnsanları bu kadar ele geçirecek gücü nereden buluyordu ?
Sarmaşık misali, ruhlarını sarmıştı…
Az önümde giden adam dikkatimi çekti... “Kiramın son günü, faturalarım var ödenmesi gereken” diyen iç sesiyle konuşurken, cüzdanını yere düşürdü... Fark etmedi ama... Hızlı adımlarla ilerliyordu… Omzuna dokundum... Hissetmedi... Cüzdanı, arkada, kaldırımda, kendisi ise bir metre ileride yoluna devam etti…
Hissetmek, zamanla anlamını mı yitiriyordu ? Önceki dönemlerde, bu çok fazla yaşanmazdı... Bu dönemdeki insanlar çok farklıydı… Her şeyi değişkendi... Teknoloji dedikleri şey mi onları bu kadar ruhsuz yapmıştı...
Beden gücü, yerini, beyin gücüne bıraktığı günden beri bu böyleydi !
-
Eylül’ün hazanı da, hüznü de tamam da…
Değişen insan hallerimiz için ne demeli ?
LIKE ve RT ’ler arasında sıkışan ikincil kişiliklerimizin resimlediği sanal hayatlarımız en çok da… Ne dersiniz ? Hadi dürüst olalım kendimize… Nerede mutluyuz ? Gerçeğimizde mi, yoksa gerçeğimize sırtımızı döndüğümüz sanalımızda mı ?
Takdir görmeyen gerçek hayatlarımıza inat, LIKE ve RT kalabalığı ile bizleri cezbeden sanal bedenlerimiz, bence !
Hadi buna da bir LIKE yapın !
Hatta RT yapıp, paylaşın !
Bir arkadaşım nokta koysun mı bugüne ?
-
Gerçekte olamadığımız her şeyiz ! Mutluyuz ! Popüleriz ! Sürekli geziyor ve eğleniyoruz, ki böyle bir hayatın hazanı da, hüznü de yok… Gelsin Eylüller, gitsin Ekimler…”