EVET in turunda bir DEVLET
Dış politika dediğiniz şey, birkaç cambazın aynı İP üzerindeki DENGE SAVAŞI’dır… Ayakta kalması zordur, hele ki o tek ip üzerinde bir ömür geçirmesi de ! Bizler mi ? Anlaşılan bizlerin o ipe çok ihtiyacı yok, dengeye de…
Elde kalan mı ?
Savaş !
O yüzden bolca yakıyoruz…
Ne mi ?
Köprü !
Peki nasıl mı başladık hikayeye?
2013’teki askeri darbe sonrası başa gelen Abdel Fattah al-Sisi ile başladık ve Mısır ile gayet diplomasi dışı bir ağız kavgasına giriştik… Yetmedi, İsrail ve Rusya ile devam ettik… Diplomasinin sınırlarını her defasında biraz daha zorlarken, ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’ destanını haklı çıkartırcasına çalıştık…
Bitti mi ?
Yok !
Yaşanan savaşa müdahil olmamız yüzünden Suriye ile final yapacaktık ki, Kuzey Irak Kürt Yönetimi üzerinden bölgeden pay kapma sevdamız yüzünden Irak’la da köprüleri attık… Sınır çevremizde ATACAK ya da YAKACAK köprü kalmamıştı ki, sınırın ötesine taşıdık öfkelerimizi ve sırasıyla önce Almanya, sonra Hollanda ve Avusturya derken, zoru başardık, YALNIZ kaldık…
Şu son yaşananlar noktasında ‘Avrupa’da bize haksızlık edildi’ kısmını gelin usulca bir kenara bırakalım hep beraber ve biraz İĞNE-ÇUVALDIZ hikayesinde özeleştiri yapalım, ki buna uzun zamandır ihtiyacımız var… !
Öncelikle şunun altını özenle çizelim…
Hollanda’ya ya da diğer Avrupa ülkelerine EVET propagandası için gidenler, siyasetin AKP kanadı adına, Dr. Betül Sayan Kaya ya da Mevlüt Çavuşoğlu olarak gitmiyor… Bu isimler, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı” ve “Dışişleri Bakanı” olarak Avrupa başkentlerini turluyor... Turlarken de, Devlet’in uçağını kullanıyor, Devletler arası protokole dahil olarak EVET’i zorluyor…
Sorun bu !
Olmaması gereken bu !
Bizlerin ortalığı tozu dumana katma çabamızın yanlışlığı bu ! “Avrupa'nın her yerinden vatandaşlarımız yanımızda. Onlarla buluşmamızı engelleyen zihniyete teslim olmayacağız” diyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Betül Sayan Kaya, o yüzden biraz geriye baksın, 298 sayılı Seçim Kanunu’nda 2008 yılında yapılan değişikliklere, yürürlüğe giren söz konusu maddeye…
Niye mi ?
Çünkü bu değişiklik onlara ait…
Bundan sonrasına dair ‘BÖYLE’ diyen imza da…
Peki, unutulan mı ?
Madde 94/A – (Ek: 13/3/2008-5749/10 md.) (Değişik birinci fıkra: 9/5/2012-6304/5 md.) : Yurt dışı seçmenlerin oy kullanmasında; sandık, gümrük kapılarında oy kullanma veya elektronik oylama yöntemlerinin birlikte veya ayrı ayrı uygulanmasına, seçim türüne ve yabancı ülkenin durumuna göre, Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alınarak Yüksek Seçim Kurulu’nca karar verilir. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin oy kullanmalarına yönelik iş ve işlemlerde, Dışişleri Bakanlığı’nın bilişim altyapısından faydalanılabilir. Dışişleri Bakanlığı, Yüksek Seçim Kurulu’nun belirleyeceği usul ve esaslar doğrultusunda, kullanılacak olan bilişim altyapısının oluşturulması ve güvenliği için gerekli tedbirleri alır. Milletvekili genel seçimlerinde, üzerinde Yüksek Seçim Kurulu filigranı bulunan özel imal edilmiş kâğıtlara basılı birleşik oy pusulalarında; sadece seçime katılan siyasi partilerin özel işaretleri, kısaltılmış isimleri ve tam yazı halinde adlarıyla her siyasi parti için ayrılan bölümün altında çapı iki santimetre olan boş bir daire bulunur. Yurt dışı seçmenler, Milletvekili genel seçimi, Cumhurbaşkanı seçimi ve halkoylamasında oy verebilirler. Yurt dışı seçmenler, sadece seçime katılan siyasi partilere oy verebilirler. YURT DIŞINDA VE YURT DIŞI TEMSİLCİLİKLERDE SEÇİM PROPAGANDASI YAPILAMAZ. !!!
Durum bu…
Peki, biz NE yapıyoruz ?
Yaptığımızı NİYE yapıyoruz ?