Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 175 defa okundu.

BÜYÜKŞEHİR ZABITASI na Soralım ki belki cevaplarlar

Önce bir iki meyve kasası ile başlıyor iş…

Hatta kasadan da önce, 4 direkle…

Ardından üstü kapatılıyor o direklerin…

Karpuzlar, kavunlarla doluyor alt taraf…

Alan memnun, ki satan zaten çok memnun…

Ki gel zaman git zaman işler de iyi gidiyor…

Müşterinin ayağı alışıyor, arttıkça artıyor…

Gariptir, zabıta rahatsız dahi etmiyor…

Oysaki kaldırım üstü bir manav !

Hatta kaçak göçek bir dükkan  !

Cennetten çıkma anlayacağınız !          

Ne karışanınız var ne de görüşeniniz !

Ne verginiz var ne de kurumsal denetiminiz !

Peki, hikayemizin finali mi ?

Öyle rahat oldu ki her şey, işi daha da büyüttük !

E zaten müşteri de arttı, gelen gidenin ayağı da alıştı !

Öyle ki, rahatsız eden  kimseler yok, ceza-meza kesen de !

O yüzden, karpuz-kavun tezgahı kesmez oldu !

Daha fazlasını kazanacak varken, azı yetmez oldu !

Biz de yeni yeni kasalar getirdik o 4 direğin altına…

Kavunun karpuzun yanına meyve de ekledik sebze de…

Ki kim uğraşır ki öyle dükkanla, kiracılıkla, ev sahibiyle !

Şehrin en merkezi kavşaklarında kaldırımlar boşken hele ki !

Şimdi gelelim bu hikâyenin final sorgusuna…

Açıkçası, Hatay Büyükşehir Belediyesi Zabıta Yönetmeliği NE DER bilmiyorum, hatta NORMAL ve YASAL şartlar altında çalışan diğer VERGİ mükellefi esnafa bu durumu NASIL ANLATIR fikrim dahi yok, ama sanmıyorum ki eldeki hikâye için GÖRMEZDEN GEL desin, hatta YANINDAN GEÇİP GİTSİN ve başka başka örnekler için KAPI ARALASIN…

Tamam da o zaman SORUN NE ?

Eldekilere karşı SESSİZLİK niye ?

Bu kadar aleni İŞGAL niye ?

Aslında şöyle bir şey olsa, anlayacağım… Hani bu yeni yeni TÜREMEYE başlayan, sarmaşık gibi de hayatlarımızı saran İŞLETME (!) türü ŞEY mahalle aralarında olsa, gözlerden uzak olsa, denetimden kaçabilecek noktalara kurulmuş olsa, olası bir baskında toplanıp hemen kaçırılacak halde olsa ya da dönemlik bir şey olsa, eldeki gibi YERLEŞİK DÜZENE geçmemiş olsa…

O yüzden…

Ben, ANLAMADIM…

Eldekini ANLAMADIM…

Uygulamayı ANLAMADIM…

Bu rahatlığı ANLAMADIM…

Yaşanan kontrolsüzlüğü ANLAMADIM…

Bu kadar aleni bir kuralsızlığı ANLAMADIM…

İşportanın bile YASAK olduğu memleketteki bu hali HİÇ ANLAMADIM…

Son bir kez sorup geçeceğim…

Hatta bu defa da cevap gelmezse eğer, ŞEHRİNİZİN HAYRINI GÖRÜN deyip eldeki kuralsızlıkla MUTLULUKLAR diyeceğim, bu konuda bir daha da yazmayacağım, görmeyip duymayacağım, hatta bilmeyeceğim, ki madem ipin ucu İYİCE kaçmış, madem NORMALLEŞEN anormalliklerimiz bu kadar kanıksanmış, YETMEMİŞ, vatandaşın hayatına kaldırım üstü manavlarımız HİZMET diye sunulmuş ve o hizmette TÜM SINIRLAR alt üst edilmiş, ALAN da SATAN da memnunmuş…

Abarttım mı ?

Yok !

Eldekini RESMETTİM !

Siyah beyaz halimizi çerçeveledim !

Peki, sevdiniz mi ?

Eldeki RESMİ sevdiniz mi ?

Ben mi ?

SEVMEDİM !

Hem de hiç…