Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 847 defa okundu.

Bize Düşen, BORÇ! Gazze’ye Verilen SÖZ!

Cumhurbaşkanı / AKP lideri Erdoğan, Katar programı sonrası yurda dönerken, uçakta gazetecilere, daha doğrusu Gazzelilere müjdeyi vermiş !

“Gazze'deki sivil halkın içerisinde kanser hastaları da bulunuyor… Bir kısmını ülkemize tedavilerini yapmak üzere GETİRDİK... Bir de Gazze'nin YENİDEN İNŞASI ve imarı konusu var... Bu konuda da gerekeni, yine HEP BİRLİKTE, inşallah gücümüz neye yetiyorsa, YAPACAĞIZ... Yeniden inşa ve imara başlayacağız... Katar, bu konuda Türkiye ile aynı istikamette yürümeye kararlı…”

Merak ediyorum,

...bu ülkede, 

“Kanser hastalarına ve ödeme listesinde yer almayan kanser ilaçlarına ilişkin” verilen, hatta yine bu konuda, “Kanser tedavisinde kullanılan ve akıllı ilaç olarak bilinen ilacın bedelinin SGK tarafından karşılanması önerisine ilişkin” verilen soru önergeleri, halkın meclisinde, ülkenin başkentinde, AKP/MHP hükümeti tarafından reddedilirken, tahsis edilen özel uçaklarla Türkiye’ye getirtilen Gazzeli kanser hastalarının tedavilerinin aynı Ankara tarafından güle oynaya üstlenilmesi, nasıl mümkün olabiliyor ?

Bundan sonrasını, bana yazan bir kanser hastası sürdürsün…

“Ben, bir kanser hastasıyım ! Ölümle burun buruna ilerleyen bu hastalığın tedavisinde pek çok yöntem kullanılmakla birlikte, gelinen son noktada en etkili olanlar, immünoterapi ve akıllı ilaç denen tedaviler ! İmmünoterapi ve akıllı ilaç tedavisinde kullanılan ilaçlar mı ? Çok pahalı ! İlaç bedellerinin SGK tarafından karşılanabilmesi için yıllardır konuşuyoruz… Hatta gerekiyorsa, SGK’ya dava açılmasını da ama… Bir avukatın ifade ettiği gibi, ‘…mahkemenin, SGK tarafından karşılanmayan kanser ilaçları için açılan davayı reddetmesi halinde, olağan hukuk yolları tüketildikten sonra, Anayasa Mahkemesi ve iç hukuk yolları tüketildikten sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne, yaşam hakkı bağlamında başvurulabilir…’ Düşünüyorum da, ölmek değil, ama yaşamak isteyenler için daha barışçıl bir yol olmalı bu ülkede ! Bir başka ülkeden, adeta kahraman gibi taşınan kanser hastalarına her türlü tedavi imkanı, hem de ücretsiz sunulurken devletim tarafından, ben, ölmemek için yollar arıyorum ! Adil mi ?..”

Bir de Gazze'nin yeniden inşası ve imarı konusu var tabi !

Ankara demiş ya, “inşallah, gücümüz neye yetiyorsa yapacağız” diye, HEP BİRLİKTE diye de eklemiş hatta ! Anlaşılan, İsrail bombardımanı altında binlerce binanın kullanılamaz hale geldiği Gazze’yi yeniden yaşanır hale getirmeye çok istekli, Ankara… 

Merakımı bağışlasınlar…

“Gücümüz neye yetiyorsa, YAPACAĞIZ” demiş ya Erdoğan, merak ettim ! 

Güçleri tam olarak neye yetiyor ?

Soruyorum, çünkü 6 Şubat depremlerinde evlerini kaybeden yüzbinlerce ülke vatandaşına evlerini yeniden yapma sözü veren aynı Ankara, bunun karşılığında, felaketi yaşayanları borçlandırma peşinde ! Niye mi ? Devletin, tüm bu maliyeti karşılayacak gücü yok da ondan ! Hatta sırf bu nedenle, deprem bölgelerinde dağıtılmak üzere talep edilen kahvaltı malzemelerinin maliyetini bile yine vatandaştan gelen bağışlarla halletmedi mi, Gazze için yeniden imar sözü verenler, özel uçaklarla ülkeye hasta taşıyanlar ?

Yok, bu defa merak etmiyorum, açık açık soruyorum !

Benim şehrim Hatay da dahil olmak üzere, 11 kentte hayatları, hayalleri, sevdikleri, gelecekleri, dünden bugüne biriktirdikleri her şeylerini kaybedenlere bile VERİLEMEMİŞ bu söz, nasıl oluyor da Gazzeliler için verilebiliyor ? Katar ile beraber Gazze için ayağa kalkan ve anlaşılan o ki, böylesi rekor bir maliyeti karşılayacak fonu da hayata geçirmeye çalışan Ankara’dakiler, konu biz olunca, niye hep HAZİNE BOŞ hikayesini koro halinde söylüyor ?

Son söz, Hataylı bir depremzedede…

“Haftalarca çadırda kaldıktan sonra, konteynere geçtik… 2 çocukla beraber, plastik bir kutunun içindeyiz aylardır ! Devlet, evlerimizi yapacak inşallah ! Örnek daireleri izledik, güzeller ama… Eşimin kolunda kalmış 2 bilezik, bir de parmaklarımızdaki alyanslarımız… Halen çalışamıyoruz ! ‘Çalışmıyoruz’ değil, çalışamıyoruz ! Emekli maaşlarımız şimdilik yetiyor yetmesine de, ev taksitlerini nasıl ödeyeceğiz, bilmiyorum… Hadi onu da borç harç banka kredisiyle hallettik desek ! Eşyalar !? Neresinden tutsan, her bir parçası elinde kalan bir geleceğimiz var… Ya ödeyemezsek !? Kendi evimizin taksitlerini ya ödeyemezsek !? Ne olacak ? Depremin ardından bu defa banka mı alacak evimizi ? Ne karımın kolundaki iki bilezik, ne de parmaklarımızdaki alyanslar yetmez, o geleceğe… Bazen isyan ediyorum, dua ederken ! Ne yukarıdaki anladı bizi, ki iyiyle kötüyü iç içe kattı, öldürdü, ne de aşağıdakiler anlıyor açlığımızı, parasızlığımızı…”

Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün…

Hatta bence siz ne yapın, biliyor musunuz ?

Gazze’de yapacağınız evler için de her bir Gazzelliye bir senet imzalatın, ki “ne kadar ekmek o kadar köfte” deyin, “yok öyle üç kuruşa beş köfte” diye de ekleyin, bizi de İNANSINLAR diye örnek gösterin !

Bakın bakayım, onlar da kabul edecek mi bizler gibi, hani kuzu kuzu, kader planınızın bir parçası olmayı !?