Hatay Mahalli Haber
MENÜ
Tamer Yazar
Tamer Yazar
yazar5@hotmail.com
Paylaş Paylaş Paylaş Yazı 266 defa okundu.

Bedenlerimizin ölümüm Ruhlarımızın ölümü mü

-

Hayat, sadece kısa değil, aynı zamanda bazen çok zor... Nedenlerimiz sadece birer bahane, buna uyanın... Hayat, kısa… Ve şimdi, tüm gücünüz ve tutkunuzla yaşayın... Cesur olun... Koşullarınız, sahip olduğunuz ne olursa olsun, tek şey, cesurca harekete geçmek… Erteleme… Yaşa !

-

iyoruz ya hep…

Niye mi ?

Demiş ki bir tanesi, buna dair…

-

Pür telaş yaşadım, sanki çok acelem varmış gibi…

Her şeyde olmaya çabaladım…

Sanki ben olmayınca, bir şeyler eksik kalacakmış gibi…

An oldu, zamanla yarıştım…

Geçme ihtimalim varmış gibi…

Yanılttıkça insanlar, hep bir şans daha tanıdım, bazen abarttım…

Üç beş sayısını sayamadım…

Meğer her şey değişir de, bir tek insanlar değişmezmiş…

Ve ben, en çok kendimde yanılıp, kendime mahcup kaldım…

Ne zamana yetişebildim…

Ne yanında olduklarımı, gün geldi yanımda bulabildim…

Meğer yorulmayı ben, yaşamak sanmışım…

Meğer en lazım olan kendimi, hep başkaları kazansın diye harcamışım…

Meğer daha dün gibi aklımda olan çocukluğum, çok geride kalmış…

Dağ gibi bir ömrü bilmeden yerle bir etmenin, şimdi kâh şaşkınlığını yaşıyorum, kâh pişmanlığını…

-

Bundan…

Hayatın kısalığından…

Parmaklarımız arasından akıp gitmesinden…

Bugünlerde, o hayat adına TELAŞIMIZ biraz daha fazla… Hatta o TELAŞ, az biraz korkuyla karışık ve az biraz da ACABA ile… Hatta öyle bir hale geldik ki, birbirine dokunarak iletişim kuranlar olarak, ASOSYAL hayatların yeni hikâyelerinde başrolü kimselere kaptırmamaya çalışıyoruz şu sıralar…

Çalıştığımız şey, aslında…

ÖLMEMEK…

Sizi bilmem ama… Bedenlerimizin ÖLÜM korkusunda, burunlarımızın tepesine kadar çektiğimiz maskelerin gerisinden hayatı izlerken, 12 Eylül’ü de hatırladık ve ruhlarımızın ölümünde durduk bu defa… Dünün Türkiye’sinden bugüne, yenisine (!), sora sorgulaya bir yolculuk yaptık…

12 Eylül’ün Türkiye’sinde, fitne ve ideolojilerin kucağına düşmüş ahalinin ne kadar uzağındayız, DİYE DÜŞÜNDÜM BEN mesela…  Süreç hissedilmese de, o fitne ve ideoloji kalabalığı devam ediyor mu, DİYE MERAK ETTİM hatta…

Ermeni-Türk

Türk-Kürt

Alevi-Sünni

Sağcı-Solcu

Ve şimdilerde, İnançlı- İnançsız…

Ölen bedenlerin korkusunda taktığımız MASKELERİMİZ kadar, dünün ölen ruhlarını kurban eden tartışmalarımızı gerisine attığımız MASKELERİMİZ de var, bildik mi ?

Bilin…

Ama düşünün de…