6 nın 1 i OLDUK HAYIRLI olsun
Kimsin, ey gölge, kendinden geçmiş,
koşuyorsun karanlıklara doğru?
Kanla oynamış gibisin,
kırmış geçirmişsin insanoğlunu.
Sen buna kahramanlık mı dedin?
Onun kökü kan ve hayvanlık be?
Şehirler çiğne, ordular dağıt,
kes, kopar, kır, sürükle,
ez, vur, yak ve yık.
Yalvarmalara yakarmalara boş ver,
gözyaşlarına iniltilere aldırma.
Ölümle, acıyla doldur geçtiğin yeri,
ne ekin ko, ne ot ko, ne yosun.
Sönsün evler, sürünsün insanlar orda burda,
kalmasın alt üst olmayan hiçbir yer,
mezar taşına dönsün her ocak,
damlar çöksün yetimlerin başına.
Bu ne alçaklık böyle bu ne namussuzluk!
İnsanlığın geldiği hale NOKTA koymuş adeta, Tevfik Fikret… Zafer diye ilan ettiklerimizin hesabından kaçırdıklarımıza işaret etmiş… Günahlarımızı sıralamış… Masumiyetlerimizi dibe batıran günahlarımızı…
Peki, hikaye bitmiş mi ?
Bitmemiş, ki o devam eden hikayenin içinde bu defa biz de varız ! Ayaklarımızın altından akıp da giden toprağın erozyonunda bize bahşedilen yeni konumlarımızla varız !
Nasıl mı ?
Trump’ın Amerika’sı ile başlayan ‘müslüman ülkeler’ yasağı artık Avrupa’da ve o yasaklı ‘müslüman’ ülkeler sıralamasında en nihayet BİZLER de varız, ki zoru başardık… Hep özlemini (!) duyduğumuz (!) Arap Ligi’nde oynamaya başladık !
Bizim grupta kimler mi var ?
Kadının hala ikinci sınıf vatandaş olduğu ve insanların kafalarının kılıç darbeleriyle ‘adalet’ adına sokak ortasında kesildiği Suudi Arabistan, darbeler ve kesintiye uğrayan demokrasisi ile anılan Mısır, Arap Baharı’nın başladığı ve öldüğü yer Tunus, Amerika’nın Ortadoğu karakollarından Ürdün ve en nihayet, siyaset sahnesi her daim karışık Lübnan !
Ne dersiniz !
Grubumuz muhteşem, değil mi ?
Ama garip olan ne, biliyor musunuz ?
Bundan böyle, biz dahil toplam 6 müslüman ülkeden Birleşik Krallık’a gidecek direkt uçuşlarda ‘kabin içine’ dizüstü bilgisayar, tablet bilgisayar ve normalden büyük cep telefonlarının alınmasının ‘güvenlik’ adına yasaklandığı açıklanırken, bir şeyler tanıdık geldi… Hani kendi vatandaşını ‘makul şüpheli’ hale getiren Ankara geldi ! Ve en sonunda, tüm ülkeyi başkalarının gözünde aynı noktaya taşıyan güç sahipleri geldi !
Anlayacağınız, eğer British Airways, EasyJet, Jet2.com, Monarch, Thomas Cook ya da Thomson ile uçmaya karar verirseniz, tüm bu yasaklara uymak zorundasınız… Üzücü olan taraf mı ? Messi’den Kobe Bryant’a dünya yıldızları ile bezediğimiz Türk Hava Yolları da bu yasaklama listesine dahil havayolları arasında !
O yüzden dikkat…
Hele ki şu listeye…
Dizüstü bilgisayarlar, tablet bilgisayarlar elektronik kitaplar, fotoğraf makineleri, taşınabilir dvd oynatıcılar,
oyun konsolları ve taşınabilir yazıcılar… İçlerine ‘bomba’ yerleştirilmesi muhtemel tüm ‘kişisel’ elektronik eşyalar… Sizi bir anda ‘terör’ suçlusu haline getirebilecek her şey !
Bir dönem çok tartışılan, ama her şeye rağmen hayata geçirilen 2014 tarihli ‘iç güvenlik reformu’ denen şeyi hatırladınız mı ? Hani ‘yasanın mevcut halinde’ bir arama kararı çıkarılabilmesi için, ‘suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı KUVVETLİ ŞÜPHE’ olması gerekiyordu… Ama sunulan bir teklifle ‘somut delillere dayalı KUVVETLİ ŞÜPHE’ yerine ‘MAKUL ŞÜPHE’ yeterli sayılmaya başlanmıştı !
İşte Türkiye, bugün bu noktada…
‘Makul Şüpheli’ noktasında…
Ülkeyi getirdiğimiz bu son halden memnun muyuz peki ?
Cevabınız ne ?
EVET mi ?
HAYIR mı ?