2019 daki AYASOFYA 2020 deki AYASOFYA
Tarih…
18 Mart 2019…
Seçim özel yayını…
Konu:
Ayasofya'nın ibadete açılması talebi…
Konuşan:
Cumhurbaşkanı Erdoğan…
-
Orada, mesela bir sergi yapıldı. Orada, Kur'an tilaveti de yaptık. Belli bir bölümünde şu anda namaz da kılınıyor. Bunları da aşmak bizim için sorun değil, aşarız, ama ‘getirisi-götürüsü’ nedir? Bunu da burada açıklamam doğru olmaz. Bunun bir götürüsü var. O, bizim için FATURASI çok daha ağırdır.
Unutmayalım, dünyanın çok çeşit ülkelerinde bizim binlerce camimiz var. Acaba bunu söyleyenler, bu camilerin başına ne gelir, bunu düşünüyor mu? Şu anda kundaklama hareketli, şunlar bunlar, bir çok şeyler yapılıyor. Bunları düşünmeden söylüyorlar. Bunların hesabını yapmadan söylüyorlar.
Kusura bakmasınlar… Bunlar, dünyayı tanımıyorlar… Muhataplarını bilmiyorlar… Onun için… Ben, bir siyasi lider olarak, bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim…
-
Hatta bu ifadeden sadece 2 gün önce, 16 Mart’ta, 31 Mart 2019 yerel seçimleri kapsamında partisinin Tekirdağ'da düzenlediği mitingde aynı konu gündeme gelmiş, “Ayasofya Cami olarak açılsın” diye seslenenlere şöyle karşılık vermiş, Erdoğan…
-
Yan taraftaki Sultanahmet'i doldurmayacaksın, “Ayasofya'yı dolduralım” diyeceksin. Bu OYUNLARA gelmeyelim. Bunların hepsi TEZGÂH…
-
Bugün mü ?
Danıştay 10'uncu Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine ilişkin 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti… Kararın açıklanmasının hemen ardından, Erdoğan, sosyal medya hesabı üzerinden, Ayasofya yönetiminin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildiğine dair imzaladığı kararnameyi paylaştı...
Ardından verdiği mesajla da, DÜN’ü, kendi adına epeyce güncelledi…
Dediği mi ?
-
Bugün, Ayasofya… İnşa edildiği tarihten defalarca şahit olduğu yeniden dirilişlerinden birini yaşıyor. Ayasofya’nın dirilişi, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğe kavuşmasının habercisidir. Ayasofya’nın dirilişi, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların, fetret devrinden çıkış iradesinin ayak sesidir. Ayasofya’nın dirilişi, sadece Müslümanların değil, ama onlarla birlikte tüm mağdurların, mazlumların, ezilmişlerin, sömürülmüşlerin, umut ateşinin yeniden alevlenişidir. Ayasofya’nın dirilişi; Türk Milleti, Müslümanlar ve tüm insanlık olarak, dünyaya söyleyecek yeni sözlerimiz olduğunun ifadesidir. Ayasofya’nın dirilişi; Bedir’den Malazgirt’e, Niğbolu’dan Çanakkale’ye kadar, tarihimizin tüm atılım dönemlerini yeniden hatırlayışımızın adıdır. Ayasofya'nın dirilişi, şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetlerine, gerekirse canımız pahasına sahip çıkma kararlılığımızın remzidir. Ayasofya'nın dirilişi, Buhara'dan Endülüs'e kadar, medeniyetimizin tüm sembol şehirlerine verdiğimiz bir gönül selamıdır. Ayasofya'nın dirilişi, Alparslan'dan Fatih'e ve Abdülhamit'e kadar ecdadın tamamına vefamızın gereğidir. Ayasofya'nın dirilişi, Fatih'in fetih ruhunu şad etme yanında, Akşemsettin'in maneviyatını, Mimar Sinan'ın estetiğini ve zevkini de yeniden gönlümüzde canlandırmaktır. Ayasofya'nın dirilişi, insanlığın özlemle beklediği temeli; adalet, vicdan, ahlak, tevhid ve kardeşlik olan medeniyet güneşimizin yeniden yükselişinin sembolüdür. Ayasofya'nın dirilişi, bu mabedin kapılarındaki zincirler yanında, topyekûn gönüllerdeki ve ayaklardaki prangaların da kırılıp atılmasıdır. Ezanın aslına döndürülmesinden 70 yıl sonra, Fatih'in emaneti Ayasofya'nın da Cami olarak hizmete girmesi, gecikmiş bir yeniden silkiniştir. Bu tablo, İslam coğrafyasının dört bir yanındaki sembol değerlerimize yapılan hoyratça saldırılara verilmiş en güzel cevaptır.
Türkiye, son dönemde attığı her adımla, artık zamanın ve mekanın nesnesi değil, öznesi olduğunu göstermektedir. Millet olarak verdiğimiz tarihi mücadeleyle, temsilcisi olduğumuz medeniyetin aydınlık geleceği için maziden atiye tüm insanlığı kucaklayan bir köprü kuruyoruz. İnşallah, bu kutlu yolda yürümeye, durmadan, duraksamadan, yılmadan, azimle, fedakarlıkla, kararlılıkla, menzile ulaşana kadar devam edeceğiz.
-
Soru şu…
2019'dan 2020'ye NE değişti?
AĞIRLAŞAN gündem mi,
YORGUN ekonomi mi?