KESK binasında basın açıklaması yapan KESK Hatay Şubeler Platformu Adına Dönem Sözcüsü Dursun Soydan açıklamasında, “Tüm emekçilerin, yoksullaştırılmış halkın geleceğini daha da karartmayı hedefleyen bir saldırı dalgası ile karşı karşıyayız. İşsizlik, yoksulluk, savaş, baskı ve şiddet ortamının fırsata çevrildiği bu süreçte emeği, barışı ve demokrasiyi hedef alan saldırıların ardı arkası kesilmiyor” dedi.
Soydan açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Asgari ücretlisinden, atık kâğıt işçisine, taşeron çalışanından kamu emekçisine, esnek çalışmanın dinamosu haline getirilmek istenen kadınlardan kalemini satmayan gazetecisine, barış için imza veren akademisyeninden, Mili Eğitim Bakanına göre atanmadığı için değil, ilgi çekmek için intihar eden öğretmenlere, “çocuklar ölmesin maça gelsin” diyen futbol kulübünden ormanının doğasının altın maden şirketi tarafından yağmalanmasına karşı direnen Artvin Cerattepe halkına kadar hepimiz bu saldırı dalgasından payımıza düşeni fazlasıyla alıyoruz.
Bir taraftan patronların yıllardır hayalini kurduğu, çalışma yaşamını bir bütün olarak güvencesiz ve kuralsız hale getirecek politikaları hayata geçirmek için son adımlar atılıyor. Siyasi iktidarın cilalayarak, allayıp pullayarak açıkladığı her planda, açtığı her pakette elimizde kalan son kazanılmış haklarımıza da göz konuluyor.”
İŞÇİLER KÖLELEŞTİRİLMEK İSTENİYOR
Uzun bir süredir kıdem tazminatları hedefte olan işçiler, şimdi de Özel İstihdam Bürolarının modern kiralık köleleri haline getirilmek isteniyor Kamu emekçileri olarak bizlerin ise sınırlı iş güvencemizi hedef alan hamlelerin ardı arkası kesilmiyor diyen Soydan açıklamasına şu ifadelerle devam etti, “Diğer taraftan ekmekten ete tüm temel gıda maddelerine, elektrikten suya, ulaşımdan vergi ve harçlara kadar iğneden ipliğe her şeye fahiş zamlar yapılıyor.
Kısacası bütçenin tüm yükü zam furyası ile daha da yoksullaştırılan halkın, kazanılmış hakları tamamen ortadan kaldırılmak istenen emekçi sınıflar olarak bizlerin sırtına yıkılmaktadır. Üstelik ödedikleri vergileri ile bütçenin omurgasını oluşturan emekçi kesimler bu bütçede yine yok sayılmaktadır.
Ağır borç yükü altındaki ücretli emekçilerin borç faizleri tamamen silinmeli, işçi ve emekçilere borç ödeme kolaylığı getirilmelidir.
Yandaş konfederasyon yönetiminin üç dönemdir imzaladığı satış sözleşmeleri sonucunda maaşlarımız zaten fazlasıyla erimiştir. Zam furyasının devam ettiği, çarşıdan pazardan, gerçek yaşamdan uzak olarak belirlenen enflasyon hedeflerinin bile yukarı çekildiği bu dönmede kayıplarımızın giderilmesi için maaşlarımızda ek artış yapılmalıdır.
Temel tüketim mallarından hiç vergi alınmamalı, dolaylı vergiler azaltılarak, yüksek gelir elde edenlerden belli bir oranda "servet vergisi” alınmalıdır.
Tüm ek ödemeler temel ücrete eklenerek emeklilik hesaplamasına dâhil edilmeli, gelir vergisinde işçiler ve kamu emekçileri için artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmelidir.”
ASGARİ ÜCRET VERGİDIŞI BIRAKILMALI
Asgari ücret bir ailenin geçimini sağlayacak şekilde belirlenmeli ve tamamen vergi dışı bırakılmalıdır diyen Soydan açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı, “Güvenceli istihdamın korunması ve geliştirilmesi temel yaklaşım olmalı, bunun için öncelikle taşeron ve geçici çalışmaya derhal son verilmelidir.
Esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırmak yerine tam istihdamlı güvenceli çalışmanın sağlandığı, grevli toplu sözleşme hakkının hayata geçirildiği yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmeli, kadın emekçilerin insana yaraşır çalışma koşullarına kavuşmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
KESK olarak ne savaşa karşı barışı savunmaktan, ne emeğimize ve iş güvencemize sahip çıkmaktan ne de bütçe hakkımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğimizin altını bir kez daha çiziyor, başta konfederasyonlar, sendikalar, meslek örgütleri, birlikleri olmak üzere toplumun tüm emekçi sınıflarını demokratik halkçı bütçe talebine sahip çıkmaya, bunun için ortak mücadeleyi örmeye çağırıyoruz.”