Rengârenk kumaşlar, hayal gücünün sınırlarını zorlayan tasarımlar ve çocukların gözlerini parlatan masal kahramanları... Tüm bunların ortak noktası ise terzilik sanatını bir yaşam biçimi haline getiren Gülbin Gedik. O, sadece iğne iplikle çalışan bir terzi değil; adeta bir masal mimarı, bir hayal ustası.

Gülbin Gedik, Bağrıyanık’ta ki küçük atölyesinde başladığı terzilik serüvenini yıllar içinde büyük bir tutkuyla büyüttü. Hacivat-Karagöz'den palyaçolara, folklorik kıyafetlerden sevimli maskotlara kadar birçok karakteri rengârenk kumaşlarla hayat vererek dikti. Her bir kostüm, onun elinde bir masalın kapısını araladı. Gedik’in en büyük farkı ise bu işi sadece meslek olarak değil, gönülden bir sanat olarak görmesi.
Terzilik mesleğine henüz 11 yaşındayken, babasını kaybettikten sonra başlayan Gedik, o zorlu günlerde dikişle hayata tutundu. Yıllar içerisinde hem el becerisini geliştirdi hem de meslektaşı olan eşiyle tanışarak bu yolda daha da güçlendi. Özellikle çocuk kostümlerine yönelerek bu alanda fark yaratmayı başardı.
"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen büyük depremin ardından Bağrıyanık’ta ki atölyesinden ayrılmak zorunda kalan Gedik, şimdi Akasya Mahallesi’ndeki yeni atölyesinde çalışmalarına tek başına devam ediyor. Depremin kendisinde bıraktığı derin izleri ise yine işine sarılarak hafifletiyor. "Kostüm dikmek bana adeta terapi gibi geliyor. Çocukların yüzündeki o gülümsemeyi görmek, bana en büyük mutluluğu yaşatıyor," diyen Gedik, mesleğine olan sevgiyle dimdik ayakta duruyor.
Zaman zaman giydiği kostümlerle okullarda gönüllü gösteriler yapan Gülbin Gedik, miniklerin “masal ablası” olarak da kalplerinde yer ediniyor. Titiz çalışması ve uygun fiyat politikasıyla hem ailelerin hem çocukların sevgisini kazanıyor.
“Kostüm dikiminde iddialıyım, hatta bu işin en iyilerinden biri olmak için var gücümle çalışıyorum,” diyen başarılı terzi, yakında açmayı planladığı “kostüm evi” ile hayallerini daha da büyütmeye hazırlanıyor. Hedefi, sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hayallerindeki karakterleri giydirebilmek.
Gülbin Gedik’in ellerinden çıkan her kostüm, bir masalın başlangıcı… Onun iğnesinden çıkan her dikiş, bir gülümsemenin sebebi… Ve her kumaş, onun dokunuşuyla bir hayale dönüşüyor.