CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur Kentsel Dönüşüm Başkanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, 7 Kasım’da Mecliste kabul edilen kanunla kurulmuş yeni bir Başkanlık. Sayın Bakan, bu Başkanlık, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı mı yoksa kentsel eziyet başkanlığı mı?” diye sordu.
Konuşmasında Türkiye'de ilk defa Antakya'da ve Defne'deki yerleşim alanlarının rezerv yapı alanı ilan edildiğine dikkat çeken Güzelmansur şöyle devam etti: “Daha sonra buna Samandağ'daki bazı mahalleler de eklendi. Ailesini, sevdiğini, komşusunu, arkadaşını, mahallesini, işini, iş yerini depremde kaybetmiş insanlar bir sabah uyanıyor ve telefonlarına gelen mesajla malının Hazineye devredildiğini görüyor. Bu mesajla depremzede insanlarımız ‘Mülklerim elimden gidecek.’ diye endişe, korku ve panik içinde.”
ZEMİN ETÜDÜ, İMAR PLANI YAPILMADAN REZERV YAPI İLAN EDİLDİ
Bakanlığın ve Başkanlığın depremzedelerin endişelerini gidermesi gerektiğini belirten Güzelmansur şunları söyledi:
“Hemşehrilerimin tüm bu endişelerinin giderilmesini istiyorum. Nedir bu endişeler? Bir: Zemin etütlerini, imar planlarını dahi yapmadan önce rezerv yapı ilan etmenizin sebebi nedir? Bu hatayı Antakya'da Atatürk Caddesi'nde yaptınız, önce dediniz ki: "Asi Nehri'ne 100 metre mesafeye kadar konut olmayacak. O alanı da millî park ilan edeceğiz" Sonra, iki ay önce Asi Nehri'ne 5-10 metre mesafede alana temel attınız, sonra sıvılaşma gerçeğiyle karşılaştınız, şimdi doğru bir şekilde fore kazıkla temel yapıyorsunuz ama parasızlığınız bize zaman kaybına mal oldu. Sayın Bakan, empati kurun lütfen, on aydır sokakta, çadırda yaşayan, konteynerde yaşayan depremzede insanımızın bu karda kışta kaybedecek bir dakikası bile var mı? Bunun farkında mı değilsiniz yoksa bunu umursamıyor musunuz?”
ANTAKYA’DA KAYA ZEMİNLİ YERLER DURURKEN SIVILAŞMA OLAN YERLERDE YAPILAŞMA SEÇİLDİ
Kayalık zeminli yerler dururken Asi Nehri kenarında, zemininde sıvılaşma olan yerlerde yapılaşmanın devam edeceğine vurgu yapan Güzelmansur konuşmasına şöyle devam etti: “Antakya'nın etrafı kaya zemin. Dağ bandındaki mahalleler depreme dayanıklılık açısından, sağlam bina yapmak için o kadar müsait ki. Hazinenin burada arazileri var. Rezerv alanının kamusal alanda olması gerekmez mi? Zaten yerleşim yeri olan yerlerin niye rezerv yapı alanı ilan edildiğini açıklar mısınız?”
VATANDAŞIN ELİNDEN MÜLKÜ ALINACAK, TESLİM EDİLEN EVİN PARASINI ÖDEYEMEZSE TAPUSU VERİLMEYECEK, EVİN MÜLKİYETİ DEVLETE GEÇECEK
Rezerv yapı ilan edilen yerlerde, işsiz-gelirsiz kaldığı için evin bedelinin yarısını ödeyemeyen depremzedeye tapu verilmeyeceğini belirten Güzelmansur “Üç: Rezerv yapı alanı ilan edilen yerde ev yapıp verdiğinizde ‘Yüzde 50'sini ben vatandaştan istiyorum.’ diyorsunuz. 3+1 ev için 3 milyon 150 bin lira talep ediyorsunuz. 1 milyon 575 bin lirayı iş yerini, işini, her şeyini kaybetmiş bir insan nasıl ödeyecek Sayın Bakan? ‘Ödeyemezse otursun ama tapusunu vermem.’ diyorsunuz. Diyelim ki vatandaş hasta, tedavi için başka bir ile göç etmesi gerekiyor. Bu evi satamıyor, kiraya veremiyor, miras bırakamıyor. Mülkiyet o zaman devlete geçiyor. Bu, mülksüzleştirme değil mi? Anayasa'yla güvence altına alınmış bir hak olan mülkiyet hakkının ihlali, Anayasa'nın ihlali değil mi bu? Burada vatandaşın, ödemesi gereken meblağda -yerinde dönüşümde olduğu gibi- bir kısmı hibe, bir kısmı uygun koşullu kredi formülü beklentisi var. Bu beklentiyi karşılayacak mısınız? Neden bunu düşünmüyorsunuz Sayın Bakan?” dedi.
REZERV YAPI İLAN EDİLEN YERLERDE SAĞLAM YAPILARA DOKUNULMAYACAĞINA DAİR SÖZ DEĞİL, YASAL DÜZENLEME İSTİYORUZ
Rezerv yapı ilan edilen yerlerde sağlam yapılara dokunulmayacağına dair söz değil, yasal düzenleme istediklerini söyleyen Güzelmansur şöyle devam etti: “Dört: Rezerv alanı ilan edilen yerlerde bazı mahalleler tamamen yerle bir olmuş ama bazı mahalleler var ki sağlam binalar var, bu binalarda yaşayan insanlarımız var. Şimdi bu insanlarımız ‘Benim evimde mi elimden alınacak?’ diyor haklı olarak. Bakan Yardımcısı samimi bir şekilde sağlam yapılara dokunmayacaklarının sözünü veriyor. Ben buna inanıyorum, ama bunun bir düzenlemeyle teminat altına alınmasını istiyoruz. Söz veren Bakan Yardımcısı gittiğinde yerine gelenin ‘Ben böyle bir söz vermedim.’ demesinin önüne geçmiş olmak istiyoruz. Bakın, bu olmamış değil, daha önceki İçişleri Bakanı ‘Evlere girmeyin, devlet eşya yarımı yapacak.’ diye söz verdi, yeni İçişleri Bakanı ise eşya yardımının adını dahi bile ağzına almadı. Söz veren gitti, söz uçtu, eşya yardımı yazılı olsaydı böyle mi olurdu Sayın Bakan? Bu nedenle, sağlam binalara dokunulmayacağına dair yasal düzenlemeyi bir an önce bekliyoruz.”
REZERV YAPI ALANLARINDAN BELEDİYELER BY-PASS EDİLİYOR
Gelir getiren yerler rezerv yapı ilan edilerek Belediyeler by-pass ediliyor diyen Güzelmansur şunları söyledi: “Beş: Rezerv alanı ilan ettiğiniz yerlerde belediyenin yetkileri size geçiyor, bir bakıyoruz ki Antakya'da rezerv yapı ilan ettiğiniz yerler çarşıların olduğu, gelir getiren bölgeler. Afet riski gerekçe gösterilerek yerel yönetimleri baypas etmek mi istiyorsunuz?”