Hatay veteriner hekimler odası başkanı Yahya Hamurcu 4 Ekim hayvanları koruma günü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle;”Bir ülkede hayvan haklarının durumu o ülkede insan haklarının da durumunu gösteren ölçütlerden biri olarak kabul edilir. Aynı zamanda hayvan hakları insanların kişisel ve sosyal haklarıyla da yakından alakalıdır. Bir ulusun büyüklüğü ve ahlaki gelişmişliği hayvanlara verdikleri değere göre ölçülmektedir.
Her yıl 4 Ekim’de kutlanan ‘Dünya Hayvanları Koruma Günü’ dolayısıyla, hayvanlara karşı yapılan haksızlıklara dikkat çekmek ve bu sorunları engellemek için hayvan hakları hakkında farkındalık oluşturulması amaçlanmaktadır.
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü, sadece gözümüzün gördüğü hayvanların değil, yeryüzünde var olan tüm hayvanların da yaşam hakkına sahip olduklarının hatırlanması açısından çok önemlidir.
Bir taraftan Dünya genelinde hızla artan nüfus, çarpık yapılaşma, doğal alanların tahribatı, yasa dışı avcılık ve ticaret, yaban hayatının dengesini bozarak, diğer canlıları bir yok oluşa doğru sürüklemekte, diğer taraftan maddi kazanç ve eğlence amacıyla hayvanlar, işkence, eziyet ve kötü muameleye maruz kalmaktadır. Son derece üzücü bu tablo 21. Yüz yıl insanına hiç yakışmamaktadır.
Ülkemize baktığımızda, gün geçmiyor ki, görsel ve yazılı basında hayvanların uğradıkları haksızlıklara, işkence, kötü muamele ve öldürülme haberlerine rastlanılmasın. Sahipsizlik, sokak hayatı, yeterli gıdaya ulaşamama, açlık ve sağlıksız yaşam diğer ciddi bir sorun olarak devam etmektedir.
Hayvana kötü muamelede bulunmak, en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden almak 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilmekte, maalesef 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu dikkate alınmamaktadır. Bu durumda, hayvanlara yönelik yapılan her türlü suç, kanun yetersizliğinden çoğu zaman cezasız kalmaktadır.
Biz insanlar olarak, kendi geleceğimiz açısından da, hayvanları korumak ve onları yaşatmak zorundayız.
Hayvanları koruma konularında toplumda farkındalık ve bilinç oluşturulmalıdır.
Hayvanlar potansiyel tehlike değil, onlar eko-sistemin koruyucularıdır.
Yaşam alanlarının, ormanların tahrip edilmesi ile yaban hayatının yok oluşa sürüklenmesi engellenmelidir.
2004 yılında yürürlüğe giren, ancak hayvan hakları ve refahını sağlamak için yetersiz olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, en kısa sürede gelişmiş, bilimsel ve gerçekten hayvanların haklarını koruyan bir şekilde revize edilerek uygulamaya konulmalıdır.
Yetkili tek merkezden daha istikrarlı bir uygulama için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner işleri Genel Müdürlüğü Kurulmalı ve bunun bünyesinde Hayvan Hakları ve Hayvan Refahı Daire Başkanlığı oluşturulmalıdır.
Büyükşehir statüsündeki illerdeki Belediyelerde Veteriner İşleri Daire Başkanlığı diğer il ve ilçelerde ise Veteriner İşleri Müdürlükleri oluşturularak buralarda yeterli Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalıdır.
İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler konulmalıdır.
Vatandaşlarımız hayvan satış yerlerinden hayvan satın almak yerine, ücretsiz olarak barınaklardaki kedi-köpekleri sahiplenmelidirler.
İthal kedi köpek yerine ülkemiz ırklarını ve hayvanlarını sahiplenmeleri daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Hayvan sahiplenme ehliyeti olmayan insanların, hayvan sahiplenmesi engellenmelidir.
Kısırlaştırma ve aşılamalar devam ettirilmeli, kedi ve köpekler kimliklendirilip kayıt altına alınmalıdır.
Başından beri ifade ettiğimiz gibi COVID-19 hastalığında evcil hayvanlardan insanlara bulaş söz konusu değildir. Hayvanlar terk edilmemelidir.
Sebebi ne olursa olsun, evcil hayvanlarını sokağa terk edenlere ağır cezai müeyyideler getirilmelidir.
Sahipsiz hayvan rehabilitasyonu yapan merkezler günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalıdır.
Kamunun yükünü azaltılmak için ve kayıt-kimliklendirme işlemlerinde serbest veteriner hekim kliniklerinden faydalanılmalıdır.
Sahipsiz hayvanların bakım ve tedavi işlemleri için serbest veteriner hekim kliniklerinden tedavi hizmeti alınmalıdır.
4 Ekim yalnızca bir hatırlatma günüdür. Gerek okul eğitimleriyle gerekse hayat boyu öğrenme etkinlikleri ile dünyayı tüm canlılarla paylaştığımızı toplumun her kesimine benimsetmeliyiz.
Sevgi insanlığın gereğidir. Hayvanlara eziyet ve işkence yapmak bir insanlık suçudur. Hayvanların sağlığı kadar onların refahı ve yaşam kalitelerinin iyileştirilmesi konusunda da sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Veteriner Hekimler olarak "Hayvan Koruma ve Hayvan Hakları" kavramının gerçek anlamında sağlanması için her türlü çabayı göstereceğiz. Hayvanları koruma günü kutlu olsun.”