Vatan Partisi Hatay Öncü Kadın Antakya Öğretmen Evinde bir sabah kahvaltısı düzenledi. Kahvaltıya Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı katıldı. Kahvaltıya Öncü Kadın Hatay İl Başkanı Serap Zehal, İl başkanı Yunus Özgür Yıldırım ve ilçe başkanları katıldılar.
Antakya Öğretmen Evinde düzenlenen kahvaltıdan sonra kadınlara; Vatan Partisinin önümüzdeki dönemdeki izleyeceği siyasi çizgiyi Meltem Ayvalı bir konuşma yaparak anlattı. Meltem Ayvalı’nın konuşması sürekli alkışlanarak destek verildi.
Ayvalı büyük ailenin kahvaltısında buluşmaktan büyük mutluluk duyduğunu ve birlikte mücadele arkadaşları ile olmaktan onur duyduğunu ifade ederek konuşmasına başladı.
Türkiye Devrimci Bir Sürece Girmiştir.
Meltem Ayvalı “Yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye devrimci bir sürecin içine girmiştir, tarih yazmaktadır. Tarihi bizler yazıyoruz, Silivri zindanlarını yıkan sizler yazıyorsunuz. Sizler Türk Ordusunun, Türkiye’nin öncü partisinin özgürlüğüne kavuşması için elinde Türk bayrağı ile Amerikan emperyalizmine karşı meydan okuyan Vatan Partili kadınlar tarih yazıyorlar. Tarihi 24 Temmuz’da PKK terör örgütünü hendeklere gömen, arkasından Fırat Kalkanı hareketinde, zeytin dalı ve en son barış pınarı hareketinde Mehmetçiğe selam duran Türk kadınları tarih yazıyor. Yine tarihimizi 15 Temmuz’da eline Türk bayrağını alıp, sokağa fırlayan Milletine, Vatanına, Cumhuriyete sahip çıkan Atatürk kadınları tarih yazmaktadır. Şu an başka bir yerde tarih yazılıyor, Diyarbakır HDP binası önünde çocukları için nöbet tutan PKK-HDP zulmüne meydan okuyan Kürt anneleri yazıyor. Hatay’dan onlara güçlü bir alkış ve selam gönderelim. Biz bir gün sonra Diyarbakır annelerinin mücadelesine destek vermeye gittik. Biz HDP ve onun siyasi Partisi PKK’ya kalkan olmaya çalışmadık. Bizler bu ülkenin birliğinden, bağımsızlığından yanayız, bölücü terör örgütünün karşısındayız. 4 Eylül tarihinde onların mücadelesini katkıda bulunmak için ziyaret ettik, onların isyanlarını doğru bulduk. İmza masaları açtık ve Diyarbakır annelerinin mücadelesini Türkiye’nin dört bir yanına duyurduk. Diyarbakır annelerini küçük bir azınlık yani Demirtaş hayranları kaldı.
Diyarbakır Annelerinin İsyanı Son Derece Haklı Bir İsyandır.
Arkadaşlar bu son derece haklı bir isyandır. Bir kere bir anne evladını arıyor, bundan daha haklı, bundan daha vicdani, bundan daha insani ne olabilir? Her kim ki, Diyarbakır annelerine kim dil uzatırsa onların karşısına dikiliriz. CHP Milletvekili Veli Ağbaba’nın Diyarbakır annelerine ilişkin söylediklerinden büyük anneler büyük üzüntü duyuyorlar. Ağbaba’nın annelik hakkının sorgulanmasından bütün anneler rahatsızlık duymaktalar. Hatta anneler Milletvekili Ağbaba’ya “Buyursun gelsin, yüreği yetiyorsa bizim yüzümüze söylesin” diyerek, bizim duyurmamızı istediler. Onlar Diyarbakır annelerinin yanına gitmeye yürekleri yetmez, çünkü HDP ile siyasi ittifakın bedelini ödüyorlar. Diyetini ödüyorlar, bu toplumun acılarına yabancılaştılar. Kürt annelerine yabancılaştılar, Türk Anadolu kadınlarına yabancılaştılar. Kürt kadınlarımız “Evlatlarımızı Amerika’ya uşaklık yapamazsınız” diyorlar. Evlatları Amerikan uşağı olmasın, ellerindeki Amerikan silahlarını bıraksın, Mehmetçikle yani kardeşleri ile savaşmasın diye, onlar ölmesin ve öldürmesin diye, mücadele ediyorlar. Veli Ağbaba gibileri Türkiye’nin vekilliğini değil, Amerika’nın çıkarlarını temsil ediyorlar. Bu direnen kadınlar PKK’nın sonunu getiren, HDP’yi kapattıracak bir eyleme imza atıyorlar. HDP’nin kapatılması için biz Cumhuriyet Savıcılığına suç duyurusunda bulunduk, Diyarbakır annelerini belge olarak gösterdik. PKK’ya HDP aracılığıyla kandırılarak, ya da kaçırılarak dağa götürüldüğünü ifade ediyorlar” ifade etti.
Vatan Partisinin Rotası Anti –Emperyalist, Yeri Türkiye Gemisidir.
Ayvalı, Vatan Partisinin politikalarının doğruluğunun nesnel olduğunu ve anti-emperyalist bir çizgide devam ettirildiğini belirtti. Baş düşmanı doğru belirleyerek rotanın doğruluğuna dikkat çekti. “Sizler Hatay’da Türkiye-Suriye kardeşlik mitingine önderlik eden kadınlarsınız. Türkiye’nin geldiği noktada payınız çok büyük. Biz anti-emperyalist çizgide ısrar etmeseydik, Atatürk Cumhuriyetini hedef alan tarihin darbe girişimine tutarlı tavır alamayabilirdik. Ya da bazılarının söylediği ‘tiyatro’ ya da ‘kontrollü darbe’ diyebilirdik. Ya da ‘Türkiye’nin, Suriye’de ne işi var’ diyebilirdik. Biz bütün kırılma noktalarında net tavır almamız anti-emperyalist çizgide ısrar etmemizdir. Baş düşmanımızı Amerikan emperyalizmini belirlememizdir. Türkiye’nin başına 1940’lardan sonra ne bela geldiyse oradan geldi. PKK’yı kim başımıza bela etti? Kim silah verdi? Kim eğitti ve büyüttü? Bütün dünyanın gözü önünde 30 Bin tır silah kim tarafından PKK’ya verildi? PKK’ya karşı isyan başlatan anneler Amerika’ya karşı meydan okuyorlar, onun bilincindedirler. O yüzden dünya çapında bir eyleme imza attılar. Ya da yıllardır üretimden kopararak borç batağına batıran hangi sistemdir? İşte o bağlandığımız Atlantik sistemidir. Atatürk sistemini teker, teker kimler harap etti? Bu şu iktidarın, bu iktidarın sonucu değil, yıllardır bütün karşı devrimin sonucudur. Bu gün bu doğrularda ısrar ettiğimiz için Türkiye’nin rotasını çiziyoruz. Türkiye’nin geleceğini belirliyoruz.
Kadın Hareketi Önce Anti-Emperyalist Olacaktır.
Değerli Arkadaşlar, kadın hareketi önce anti-emperyalist olacaktır.
Önce vatan diyecektir. Önce bağımsızlık diyecektir.
Biz bu topraklarda başı dik ve özgür olduğumuz zaman varız, diğer sorunlarımızı çözebiliriz ‘diyeceğiz’.
Bu ülke sömürülürse, bu ülkenin erkekleri sömürülmeyecek, kadınları da sömürülecek, hatta daha fazla kadın sömürülecektir. Kadınlar daha fazla şiddet ve daha fazla tecavüze uğrayacaktır. Bunun için kadını ve erkeği ile anti-emperyalist olmak zorundayız ve ülkemize karşı bu saldırıları bertaraf etmek mecburiyetindeyiz. Bu nedenle milli devlete sahip çıkıyoruz. Emperyalizm milli devletleri hedef alıyor. Çünkü; sömürünün önündeki bütün engelleri kaldırması lazımdır. Burada en büyük engel kurumsal yapısıyla, ordusuyla, polisi ve silahlı gücüyle milli devletleri o yüzden hedef alıyor. Bizi ‘Kürt-Türk’ diye, ‘Alevi-Sünni’ diye ‘kadın-erkek’ diye bölmeye çalışıyor. Buna geçit vermeyeceğiz. Biz kadın ve erkek aynı gemideyiz. Diyeceğiz.
Kadın Bütün Alanlarda Mücadele ve Önderlik İçinde Olmalıdır.
Kadın sorunu tarih en köklü, en taşlaşmış sorunlarından bir tanesidir. Buraya da özel çözümler üretmek zorundayız. Kadını ezilmişlikten kurtarmak zorundayız. Kadın sorunun bir kısmı genel bir(İşsizlik, ekonomik) kısmı ise kadın olmaktan kaynaklı sorunlardır. Şiddet, taciz, tecavüzler gibi sorunlarla kadınlar karşı, karşıyadır. Önümüzde her alanda kadını güçlendirme sorunu vardır. Bunu nasıl yapacağız: Kadın bilim ve sanat yapacak, kadın siyaset yapacak, kadın üretecek, kadın çalışacak, kadın evde de şiddet görmeyecek, ezilmeyecek, kadınlar bu topraklarda başı dik özgür yaşayacaktır. O yüzden biz kadın hareketini devrimcileştireceğiz. Kadını vatan, üretim ve eşitlik mevzisinden devrimcileştireceğiz. Yasalar önünde eşitliği, fiili alanda da eşitlik sağlayacağız, bu iş kadınların ama yalnız kadınların değil, kadın ve erkeğiyle bütünüyle Türk Milletinin görevidir. Yani erkeği de değiştirip, yeni insanını yaratacağız.
Öncü Kadın Önyargıları Yıkmalıdır.
Partimizin ve kadın örgütlerimizin önünde şöyle bir sorun var: Önyargılar, kadınlarla görüşmemizde kadının siyasi kimliğine bakmadan o işçi kadının sorunu anlamaya çalışıyoruz. Onun derdini çözmeye çalışmalıyız. Evdeki kadına, üniversite deki kadına yaklaşımız hangi partiye oy veriyor! Diye düşünmemeliyiz. Öncü kadının önünde ön yargılarını yıkma görevi vardır. Milli mevzide olan, Türkiye’nin çıkarlarını savunan kadınlarla kucaklaşacağız. Kadınlarımız bütün ilçe, il ve genel merkez yönetimlerinde görev almalıdır.