- Hatay'da yaşayan usta öğretici Seval Gücel, 6 Şubat'taki depremlerin ardından kurulan Katar-Türkiye Kardeşlik Konteyner Kenti'nde kalan afetzedelere dikiş öğretmek için hafta içi her gün 25 kilometre yol katediyor
- Enkaza dönen evinden giysi kalıplarını alan Gücel:
- "Bunlar çok eski kalıplar. Aldığımda ıslaktı, kuruttum. 35 yıllık emeğimdi. Kalıplarımı gördüğümde bu kadar mutlu olacağımı daha önce hiç düşünmemiştim"
Hatay'da oturan usta öğretici 51 yaşındaki Seval Gücel, Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar gören evinin enkazından aldığı giysi kalıbı ve desenlerini kullanarak konteyner kentte kalanlara dikiş ve el sanatları öğretiyor.
El sanatları usta öğreticisi Gücel'in Antakya ilçesi Sümerler Mahallesi'ndeki evi, 6 Şubat'taki depremlerde ağır hasar gördü. Eşyalarını kurtaramayan Gücel'in gençlik yıllarından kalma giysi kalıpları da enkaz altında kaldı.
Gücel, depremin ardından Defne ilçesi Yeşilpınar Mahallesi'nde yakınlarının evinin bahçesine kurdukları çadırda yaşamaya başladı.
Antakya Nedime Keser Halk Eğitimi Merkezinin çabasıyla depremden bir ay sonra çadır kentte kurs açan Gücel, Katar-Türkiye Kardeşlik Konteyner Kenti'nin kurulmasının ardından buradaki 12 afetzedeye dikiş ve el sanatları kursu vermeye başladı.
Gücel, giysi kalıplarına ihtiyaç duyması üzerine hasarlı evine girmeyi göze aldı. Enkaza dönen evine yetkililerden izin alarak girip kalıplarını alan Gücel, bunları kullanarak kursiyerlerine elbise, pantolon, etek dikmeyi öğretiyor.
- Acısını yüreğine gömüp depremzedelere desteğe koştu
Seval Gücel, AA muhabirine, depremden önce de halk eğitimi merkezinde dikiş ve el sanatları kursları verdiğini söyledi.
Sarsıntının hemen ardından babasını kalp krizinden kaybettiğini belirten Gücel, bu zor süreçte kurslara ara vermediğini dile getirdi.
Çadırda kalmasına rağmen hafta içi her gün 25 kilometre yol gelerek depremzedelere kurs verdiğini anlatan Gücel, şöyle konuştu:
"Depremden sonra evime tehlikeden dolayı girmedim. Girebilir miyim giremez miyim diye eşimle konuştuk. Birkaç kolon gitmiş, bina çok zarar görmüş. Güvenlik güçlerinin kontrolünde, cesaretimi toplayıp eve girdim, desen ve kalıplarımı kucaklayıp çıktım. Bunlar çok eski kalıplar. Benim için çok önemliydi. Onlar yavrularım gibi. Aldığımda ıslaktı, kuruttum. 35 yıllık emeğimdi. Kalıplarımı gördüğümde bu kadar mutlu olacağımı daha önce hiç düşünmemiştim. Onların üzerinden tasarım yapıyorum. Bir an önce toparlanmak için kurslara devam ediyorum. Benim burada kalan kardeşlerime, onların da bana ihtiyacı var. Yoksa deprem travmasını üzerimizden atamayız. Buradaki depremzedelere bir şeyler öğretmek, onların da bir şeyler öğrenmesi bizleri bir nebze olsun mutlu ediyor."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın da atölyeyi ziyaret ettiğine değinen Gücel, "O kalıpları açıp baktığında eski dönemlere ait olduğunu çok iyi biliyordu. 'Bunlar çok değerli şeyler.' dedi. Enkazdan çıkardığımı söyledim. Kendisi de beni tebrik etti ve teşekkür etti." dedi.
