Hatay Mahalli Haber
MENÜ

Doğaya yapılacak zulme karşı koyalım

Yayınlanma Tarihi : 02.09.2020 00:00 Bu haber 294 defa okundu
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından 766 maden arama sahasından 2’si, Hassa’da, diğer sahalar ise Erzin, Dörtyol, Samandağ, Belen ve İskenderun’da kurulmak istendiğini bildirdi. Şahin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Arsuz-Samandağ-Belen üçgeninde, üstelik bölgede yaban ve doğal hayatı koruma, doğal tarım hamlesi yanı sıra Hatay Valiliği tarafından da Samandağ-Arsuz sahil yoluyla desteklenen turizm hedefi bu kadar belirleyici iken, bu uygulamanın düşündürücü olduğuna dikkati çekti. Geçtiğimiz ay hizmete açılan Arsuz-Çevlik yolu civarında maden ocağı sahaları oluşturulmak istenmesi halkta ‘Acaba bu yol turizm için değil de AKP hükümetinin halkın tepkisini çekmemek adına gizli olarak yürüttüğü maden sahaları için mi açıldı?’ sorusunu akıllara getirdiğini ifade eden Şahin, şöyle devam etti: “Antakya, İskenderun, Arsuz, Belen, Dörtyol ve Hassa’nın tarım alanları, mera, orman ve sit alanları bu maden arama yapılacak ve taş ocağı işletmesi kurulması amaçlanan yerler sayesine talan edilecektir. Rant uğruna Hatay’da 75 bin dönümlük alanda maden arama sahası açmak ormanlarımızın, dağlarımızın tahrip edilmesine ve doğanın dengesinin değişmesine neden olacak beraberinde felaketler getirecektir. Arsuz’da maden ocağı, Payas’da sanayiden kaynaklı hava kirliliği yanında bir de karbon siyahı fabrikası, İskenderun’da dağları delik deşik eden ocaklar ve angus çilesi derken doğa ve insan sağlığı hiçe sayılmaktadır. Hatay halkı tarlası, bahçesi, hayvan yetiştiriciliği, toz kirliliği açısından şehirde artan, kamyon trafiği ve halk sağlığı açısından madencilik faaliyetlerinin yapılmaması istiyor. Hataylılar nefes almak, doğalarının katledilmemesini istiyor. Bir tarım, turizm şehri olan Hatay’ı korumak boynumuzun borcu olmalı. Covid-19 salgını gösterdi ki çevre ve doğayla ne kadar çok oynarsak, orman ve tarım alanlarını ne kadar talan edersek sağlığımız da elimizden o denli hızlı gidecek. İnsan ve doğa sağlığını olumsuz etkileyen en büyük unsurların iklim değişikliği, madencilik faaliyetleri, endüstriyel tarım ve hayvancılık olduğunu tüm dünya kabul etmişken birtakım kişiler çevrenin kirletilmesiyle para kazanıyorlar ve onları durdurmak da vatandaşa düşüyor. Doğaya bir günde yaptığımız katliamın telafisi on yıllarca mümkün olmuyor. Temiz doğa, temiz çevre, temiz hava gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras ve en büyük sorumluluğumuzdur. Bu bizlerin ve hükümetlerin boynunun borcudur. Gelin, hep beraber doğaya yapılacak bu zulme karşı çocuklarımız için, torunlarımız için, en önemlisi de insanlık için karşı koyalım.”
Paylaş Paylaş Paylaş
Doğaya yapılacak zulme karşı koyalım
Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol