Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay İl Başkanı Dr. Hasan Ramiz Parlar, Beyzade Fm’in canlı yayın konuğu oldu.
Her hafta farklı konuklarıyla bölgenin nabzını tutan Beyzade Fm bu hafta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay İl Başkanı Dr. Hasan Ramiz Parlar’ı konuk etti.
Serkan Uğraş’ın sunduğu Haftanın Dosyası programında; Dr. Ramiz Parlar yerel siyasetten ulusala birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
25-26 Temmuzda Büyük Kurultaylarını yapacaklarını belirten Parlar, “açık hava ortamında, geniş bir alanda kurultayımızı gerçekleştireceğiz. Hatay olarak 22 delegemizle katılacağız. Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğiz. Başka aday çıkıp çıkmayacağı şuan belli değil ama başka aday çıksa da biz genel başkanımızı destekleyeceğiz” dedi.
COVİD-19 LABARATUVAR ORTAMINDA HAZIRLANDI
Tıp doktoru olarak Covid-19 konusunda da açıklamalarda bulunan Parlar, “Bu hastalık başlangıçta bir laboratuvar ortamında hazırlandığı biliniyor. Kasten mi yoksa istemeden bir kaza sonucu olarak mı yayıldı bu konuda kesin bir bilgi yok. Ama bir gün gelecek gerçek nedeni ortaya çıkacaktır. Şuan için önemli olan acı sonuçlarından fazla yara almadan kurtulmamızdır. Dikkatli olalım yakın çevrenizde görmemiş olabilirsiniz ama Türkiye ve dünya geneli sonuçları ortada. Gevşeme olursa olursa çok daha fazla kayıplar olabilir. Tedbirlere halkımız uyması lazım.”
BİZİM BELEDİYEMİZ DİYE GÖZ YUMMAYIZ
Yerel yönetim konusunda Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarından ve yönetiminden memnun musunuz sorusu üzerine Dr. Parlar, “HBB’nin Hatay’da işi zor. Hatay, iktidarlar tarafından hep üvey evlat muamelesi görmüş bir kent. İlin alt yapısı yetersizdi bu eksikliği gidermeden üst yapıya girişemiyorsunuz. HBB, Özellikle kırsal kesimden başlayarak ciddi bir çalışma yapıyor. Sonradan üst yapılara başladılar, merkeze doğru geliyorlar ama gecikmeler oldu. Birkaç yıl daha tamamlanması sürecek gibi duruyor. İçme suyu şebekelerini tamamen yenilemeniz gerekiyor. Tabi bütçe olarak bir anda bitirmesi mümkün değil. O yüzden CHP il yönetimi olarak bazen bizlerde eleştiriyoruz. Olaylara her zaman objektif gözle bakarız. Bizim belediyemiz diye göz yummayız. Bugüne kadar yapılan çok işi var ama yapılmayan çok işte var. Geçen dönem mecliste engellemelerle karşılandı ama bu dönem biraz daha uyumlu. Fakat ülkenin ekonomik durumu belediyeleri de etkiliyor. Bazı ilçeler geride kaldı ama onlara da sıra geliyor. Biz de il yönetimi olarak takipçisi olacağız” dedi.
İl Kongresine katılmayan ve Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın bu tutumu sorulması üzerine Ramiz Parlar, “Bizim il başkanı olduğumuz gün kongremize gelemedi. O gün başka bir programı vardı. Arzu ederse gelir arzu ederse gelmez. Ben zaten seçilene kadar il başkanı olmadığım için düzenleyici değildim. Davet konusunda bizden önceki yönetimin ihmali olmuş olabilir, bilmiyorum. Davet edilip gelmeyen varsa da saygı duyarım. HBB il başkanlığına gelip gelmemesi beni etkilemiyor, mutlaka geleceğini düşünüyorum. Ancak pandemi sürecini de göz ardı etmemek lazım. Olağanüstü günlerdeyiz. İlk seçildiğimde İdlib olayları da oldu. Şimdi pandemi süreci yaşadığımız için ziyaretlerde aksamalar oldu. Kimse misafir kabul edecek durumda değil. Her yer kapalıydı. Kongrede seçim sırasında bazı görüş ayrılıkları olmuş olabilir ama birlikte çalışmayacağımız anlamına gelmez. Sonuçta halka hizmet etmek için varız. Herkesin görev paylaşımı var. Bende il başkanı olarak herkesle görüşmek, elimden geleni yapmak zorundayım. HBB de elinde gelen her şeyi yapacaktır. Bireysel sorunlar olursa, bireysel etkiler ama görev hizmet konusunda etkilemez” diye konuştu.
CANAN KAFTANCIOĞLU MESELESİ
Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezanın sorulması üzerine Parlar, “7 yıl önce attığı tweetlerden dolayı 10 yıla yakın ceza aldı. Şimdi eğer insanların geçmişte attığı tweetleri kurcalayacak olursak, bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nde siyaset yapan insanların geçmişte ne tweet attıklarını ortaya çıkarırız. O zaman herhalde binlerce insanı mahkûm etmek zorunda kalırlar. FETÖ’ye övgüler dizen tweetler ne olacak. Canan Kaftancıoğlu o zaman eleştirilerde bulunmuş bazı uygulamalara tepki göstermiş bu tepkiler sonuçta bir eylem değildir. Bugün bir adam öldürenin dahi neredeyse 10 yıl ceza almadığı bir ortamda bu kadar yıl ceza veriyorsunuz. Siyasal bir mahkûmiyet olduğu belli. İstanbul seçimlerinin yıl dönümünde bunu onaylatıyorsunuz. İstanbullulardan intikam alır gibi böyle bir ceza ile karşı karşıya bıraktılar. Yine Enis Berberoğlu’nun milletvekilliği düşürüldü, Sn. Cumhurbaşkanımız kendisine biat etmeyen herkesi ötekileştiren bir söyleşi içerisinde. Bu nedenle siyaset yaparken de demokrasi yara aldığını kendilerinin de bu işten zarar gördüklerinin düşüncesindeyim, demokrasi herkese lazım.
MUHALİF OLAN HERKESİ TUTUKLAMA GİRİŞİMLERİ ÇARESİZLİĞİN GÖSTERGESİ
Cumhuriyet Halk Partisi, muhafazakâr insanlara karşı anlayışlı bir partidir. Kimsenin dini inançlarıyla ibadetleriyle sorunu olmadığı gibi, insanların ibadetlerini özgürce yerine getirmeleri için devletin her konuda yardımcı olması gerektiği konusunda anlayışı var. Kendimizi farklı düşünen insanlara daha iyi anlatmamız lazım. Yanlış anlaşılan, ya da yalanlarla eskiden İnönü dönemlerinde vs. bazı uygulamalarda camile kapatıldı şöyle oldu böyle oldu diye bunların hepsi gerçeği yansıtmayan şeyler. Halkımız tarafından da artık anlaşılmaya başlandı. Bu yanlış aktarılan şeyler toplumu ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya yarar. Bu kutuplaştırma Ak Parti’nin bugüne kadar çok işine yaradı. Bunu kullanarak iktidarını uzun süre yürüttü ama artık bunu yürütemeyeceği ortada çünkü Türkiye'yi iyi yönetemiyorlar. Halk giderek yoksullaşıyor, işsizlik başta olmak üzere sorunlar büyüyor. Tüm yetkiler elinde olduğu halde, istediği gibi ülkeyi yönetebildiği, istediği yasayı çıkarabileceği halde, halk bir taraftan yoksullaşırken küçük bir zümre de zenginleşiyor. İnanılmaz, israf harcamalar yapıyorlar ama halk yoksul. Neredeyse kokladığımız havadan dahi vergi ödeyeceğiz. Bu toplana paralarla büyük bir savurganlık var, halkımız artık uyandığını görüyoruz. Özelikle çiftinin dayanacak gücü kalmadı. Toprağını ekemiyor, eken pişman oluyor. Esnaf, sanayici, dükkânını kapatırken acaba masrafımı çıkarabildim mi diye düşünüyor. Bu kadar kötü giden bir ülkede muhalif olan herkesi ötekileştirerek vatana ihanet eden konuma sokarak oy toplayamayacak artık.
Fırsat buldukça o insanları tutuklama gibi girişimler çaresizliğin göstergesi. Gideceklerini, anlıdalar. Kendileri İstanbul’u kaybeden iktidarı kaybeder demişlerdi. Hem de açık ara ile kaybettiler. Demek ki iktidarı kaybedeceklerinin farkına vardılar buda hırçınlıkların en büyük nedenlerinden biri” şeklinde konuştu.