Antakya Çevre Koruma Derneği (AÇKD) Başkanı Selda Asker, seçimlere sayılı günler kala, şehrin yönetimine talip adayların henüz çevre politikalarını ortaya koyamadıklarını söyledi.
Selda Asker, gazetemize yaptığı açıklamada, “Şu ana kadar söylemlerinde devamlı çevreden, çevrenin korunmasından bahseden adaylar her seçim olduğu gibi bu seçimde de Çevre Koruma Derneğini ziyaret edip, fikir alışverişinde bulunmamışlardır” dedi.
Antakya Çevre Koruma Derneği olarak; tüm parti adaylarına 16 maddelik çevre ile ilgili beklentilerini sunan Selda Asker, şunları söyledi;
2019 SEÇİMLERİ ÖNCESİ YEREL YÖNETİMLERDEN BEKLENTİLERİMİZ
“Seçimlere sayılı günler kala, Şehrin yönetimine talip adaylarımızın henüz çevre politikalarını ortaya koyamadıklarını görüyoruz. Şu ana kadar söylemlerinde devamlı çevreden, çevrenin korunmasından bahseden adaylar her seçim olduğu gibi bu seçimde de Çevre Koruma Derneğini ziyaret edip, fikir alışverişinde bulunmamışlardır. Bu durumda basınımız aracılığı ile, Antakya Çevre Koruma Derneği olarak; tüm partilerin adaylarına aşağıdaki beklentilerimizi sunmak istiyoruz:
1-İlimizdeki yetki sınırları içerisine giren alanlarda, imar planında yeşil alan olarak görülen yerlerin yapılaştırılmaya açtırılmaması,
2-Mevcut yeşil alanların korunup, oranının uluslararası düzeye çıkarılması,
3-Doğaya ve onun bir parçası olan insan, hayvan sağlığına zararlı, doğada yok olmayan her türlü üretilen ya da üretilmesi istenen mala ve yatırıma karşı durulması,
4-Şehrimizdeki hava kirliğine etki eden başta kalitesiz, denetimsiz kömür olmak üzere, egzoz gazlarının etkisinin azaltılması, araç değil insan öncelikli düşünülmesi, bisiklet yolları açılması,
5-Görsel kirliliğe ve gürültü kirliliğine izin verilmemesi,
6-Dünyanın her yerinde şehirler meydanlarıyla, yeşil alanlarıyla anılırlar. İngiltere`nin ünlü Trafalgar Meydanı, Newyork`un Central Parkı gibi şehirlerle, ülkelerle özdeşlesen, önceliğin araç değil insan olduğu marka kentlere yakışan önemli alanlardır meydanlar ve parklar. Meydanlar halkı bütünleştirir, sosyalleştirir, bir araya getirir. Konserlerde, kutlamalarda, şenliklerde bir arada ortak ses çıkarılabilecek önemli bir alandır. Marka kent olmaya aday Antakya`da, meydanımızın olmayışı büyük bir eksikliktir. Meydan yapılması,
7-Kentin önemli projelerinde karar alınırken, mutlaka ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmalıdır. Bu şehirde yaşayan ve şehri iyi analiz eden, sorunları bilen STK’lar çözümünde bir parçasıdır. STK’larla görüş fikir alışverişi yapılması,
8-Kentimiz tarihi bir kenttir. Tarihi dokunun korunması, yaşatılması önemlidir.
9-İlimizin her yerinde dağlarımızı kazıyan, delen, taş ocakları, ekolojik ve tarihi yapıyı tehdit etmekte, bozmaktadır. Doğayı, iklimi, yeraltı ve üstü sularını bozan, endemik dokuya bölgede yaşayan canlı türlerine, zarar veren, taş ocakları gibi girişimlere karşı yerel yönetimler mücadelede etkin olmalıdır.
10-Temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik projeler geliştirilerek uygulanmasını, kentlerin aydınlanma ve ısınma gereksinimlerinin bu nitelikteki projelerle karşılanmasını,
11-Çevre etki değerlendirme (ÇED) sürecinde, yerel yönetimlerin, doğal çevrenin korunması temelinde yerel dinamiklerin ve yurttaşların gereksinimleri ve istemleri doğrultusunda taraf olmasını,
12-“Kentsel Dönüşüm” ve benzeri uygulamalarla, kentsel yaşam alanlarındaki kamusal alanların yağmalanmasına, bu alanların betonlaştırılmasına karşı durulmasını,
13-İmar planlarının yapılmasında, çevrenin korunmasını ve yaşamın sürdürülebilirliğini temel alınmasını, Suya erişim ve kullanımının temel insan hakkı olduğunun altını çizerek suyun ticarileştirilmesine karşı olunmasını,
14-Su kaynaklarının ve sulak alanlar ile su havzalarının korunmasını ve suyun kamusal bir ürün olarak kullanımının sağlanmasını, Yerel yönetimlerin bu anlamda önemli sorumlulukları ve işlevleri olduğunu bilerek, yerel yönetimlerin su kaynaklarını koruma altına almasını ve kamusal olarak işletmesini, su kaynaklarına yakın yerlerde çöp, arıtma tesisi gibi yatırımlar yapılmaması,
15-Bu öneri ve istemlerinin yerine getirilebilmesinin ve doğal çevrenin korunmasının, demokratik katılımcı yönetim anlayışı ve yapılanması ile yaşam bulabileceğini bilerek, Yerel yönetimlere talip olan yöneticilerden göstermelik danışma toplantılarının yapılması yerine, kent konseylerinin, yerel dinamiklerin etkin katılımının sağlanabileceği nitelik ve düzeyde oluşturularak çalıştırılmasını, kentsel yaşamın koordinasyonunda işlevlendirilmesini talep etmekteyiz.
Kamusal alanları korumak ve geliştirmek yerel yönetimler başta olmak üzere herkesin birinci görevidir. Bu anlamda yaşanabilir bir Hatay için tüm adaylarımızın bu isteklerimizi dikkate alacağını ve bu metne uygun çevre politikaları uygulayacağını umuyoruz.”