İskenderun'da 2,5 yaşındayken kaçırılan oğlu Gürsel Selam'ı bulmak için Türkiye'nin dört bir yanında çalmadık kapı bırakmayan İbrahim Selam'ın hasreti, 21 yıl sonra sona erdi.
İskenderun'da anneannesinin evinin önünden 2,5 yaşındayken kaçırılan Gürsel Selam, 21 yıl sonra Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) aracılığıyla ailesine kavuştu.
Atiye Selam, 3 Ekim 1997'de 2,5 yaşındaki oğlu Gürsel ve 10 aylık kızı Emine ile yaşadıkları İzmir'den İskenderun'a hasta annesini ziyarete gitti.
Bir sabah kucağındaki kızı ve elinden tuttuğu oğlu ile bakkaldan dönen Atiye Selam, bir köpek yavrusuyla sokakta oynayan çocukları gördü.
Atiye Selam, oğlunun köpek yavrusuyla oynamak istemesi üzerine, kızını eve bırakıp geri geldi. Mahalledeki çocuklar yavru köpekle oynamaya devam ederken Gürsel'in orada olmadığını gören Atiye Selam, sokaklarda oğlunu aramaya başladı.
Karakola başvuran ancak 24 saat geçmeden kayıp başvurusu kabul edilmeyen Atiye Selam, kendi çabalarıyla, komşuların desteğiyle arama çalışmalarına devam etti. 24 saat sonra polis devreye girdi ancak 21 yıl boyunca Gürsel'i arama çalışmaları sonuç vermedi.
Oğlunu bulmak için çalmadık kapı bırakmayan baba İbrahim Selam, Türkiye'nin neredeyse yarısını dolaştı. Kayıp yakınlarını buluşturan YAKAD'a ulaşan İbrahim Selam, dernek aracılığıyla arama çalışmalarını sürdürdü.
"Umut Otobüsü" üzerine, çakmaklara, kibritlere, takvimlere Gürsel'in fotoğrafları basıldı.
Gürsel, kendisini kaçıran kişi tarafından, Antakya'da çocukları olmayan bir çifte, ''Bu çocuğun anne-babası İzmir'de selde boğularak öldü" denilerek verildi. Gürsel'in gerçek ailesi de çocuklarını bulabilme ümidiyle İzmir'den Kırıkhan'a taşındı. Gürsel, yıllar sonra eğitimini tamamlamış, mesleğini eline almış, bilinçli bir genç olarak hayatını sorgulamaya başladı. Üvey ailesine kendisiyle ilgili sorular soran Gürsel, 15 yaşına geldiğinde gerçeği öğrendi. Gürsel'in, YAKAD aracılığıyla babasına ulaşması, kaybolduktan 21 yıl sonra ailesine kavuşmasını sağladı.
YAZIN ÇALIŞIP, KIŞIN OĞLUNU ARADI
Oğlunu bir gün bulacağına olan inancını 21 yıl boyunca hiç kaybetmeyen baba İbrahim Selam, hayatlarına bir kabus gibi çöken o günden sonra yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Olayı duyunca İzmir'den İskenderun'a gelen İbrahim Selam, savcılığa ve karakola her türlü müracaatı yaptıklarını, o tarihten bu tarihe kadar 30'un üzerinde il ve ilçede oğlunu aradığını söyledi.
Her yere, her caddeye, her sokağa baktığını, gazete ilanlarıyla, televizyon programlarıyla oğlunu aradığını ifade eden Selam, "Bana göre yapmadığım hiçbir şey kalmamıştı. Her yaz çalışıp, kışın oğlumu arayarak 21 yıl geçirdim. Maddi, manevi her şeyimi vererek, canımı bile hiçe sayarak bıkıp, usanmadan oğlumu aradım" dedi.
Daha sonra YAKAD ile tanıştığını, derneğin desteğini hiç esirgemediğini belirten Selam, "YAKAD'a minnettarız. Ellerinden geleni yaptılar. Yanımızda durdular. İnsanlara yol gösteriyorlar. Onlara çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
EVİMDEN KAÇIRILDI VE PARA KARŞILIĞI SATILDI
İbrahim Selam, duygularını şöyle dile getirdi: "Benim çocuğum evimden kaçırıldı ve para karşılığı satıldı. Onu kimler kaçırdı, kimler götürdü, kimler bakan besleyen aileye verdi ya da sattı. Ben bunun ivedilikle açığa çıkarılmasını ve ağır cezalara çarptırılmasını istiyorum. Onlar sadece Gürsel'in hayatını çalmadılar, annesinin, benim hatta tüm sülalemizin hayatını çaldılar. Kolay bir süreç değildi.
Ben çocuğumu buldum diye bir kenara çekilmiyorum. Artık bu projelerin daha fazla içerisinde yer alacağım. Ülkemizde çocuklar kaçırılıyor, tecavüz ediliyor, öldürülüyor. Bunlarla ilgili yasaların çıkmasını istiyoruz. Şu an çocuğumu bulmamın sevincini yaşamıyorum. Aramızda 21 yıl var. Kayıp 21 yıl. Bunu nasıl telafi edeceğiz. Bunun telaşındayız. Çok zorluklar çektik."
KAYIP AİLELERİNE HEM UMUT OLSUN HEM DE CESARET VERSİN
Olayı adli makamlara intikal ettirdiklerini, babalık davası, adı ve soyadının değişmesi davalarını açtıklarını anlatan Selam, bu sürecin takipçisi olacağını, Gürsel'e kavuşmalarının diğer kayıp ailelerine hem umut olmasını hem de cesaret vermesini istediklerini söyledi.
Oğlu Gürsel'in, 15 yaşına geldiğinde başka kardeşi olmamasını ve anne-babasına benzememesini sorgulayarak bu süreci başlattığını anlatan İbrahim Selam, sözlerine şöyle devam etti: "Gürsel, bu düşüncelerini kendisini büyüten ailesiyle paylaşıyor. Onlar da inkar etmiyor. 'Lise ve üniversite' bitsin derken, başka bir ilçeden arayan arkadaşları; 'Sosyal medyada bir ilan var. 1997 yılında kaybolan çocuğunu arıyormuş ama fotoğraftaki kişi sensin' diyorlar. Gürsel YAKAD arşivine giriyor. Oradan benim ismimi buluyor, sosyal medya hesabımı inceliyor. İnanıyor ki kendisine anlatılan hikaye yalan. Kendisinin ne annesi ne de babası ölmüş.