Yolun açık olsun
Hiç kimse İlhan Palut’tan böyle bir başarı beklemiyordu..
Gençti, tecrübesizdi ve üstelik teknik direktörlük deneyimi hiç yoktu..
En büyük deneyimi Ahmet Taşyürek ile 3,5 yıl bir birlikteliği vardı..
Sezon başında da Hatayspor’da teknik direktör Fatih Kavlak’ın yanına Sportif Direktör olarak atanmıştı..
Fatih Kavlak ile de sezona iyi başladılar..
Haftalar ilerledikçe Kavlak’ın oyun sistemi deşifre oldu, ezber bozuldu..
Israrla aynı sistem devam edince, Hatayspor’da bir çöküş başladı..
Bu çöküşe uzun süre seyirci kalındı..
Devre arası beklenen müdahale, ikinci yarıya sarktı..
Bu gecikme Hatayspor’un aleyhine olurken, kaçan balık da büyük olmuştu..
Sabır taşı, bir değil, iki-üç kez patladı, dördüncü de ancak operasyon yapıldı..
Geç yapılan radikal kararın ardından büyük bir sorumluluğu üzerine alarak göreve gelen İlhan Palut’un işi gerçekten zordu..
Oyuncular moral ve motivasyon açısından büyük bir çöküntü içerisindeydi..
Sahada ayaklar gitmiyordu..
Böyle bir zamanda göreve gelmek hastayı ayağa kaldırmak her teknik başaracağı iş değildi..
Üstelik, hiçbir teknik direktörlük deneyimi olmayan bir insanı da bu göreve getirmek, ‘harakiri’ yapmak gibiydi..
Lakin, İlhan Palut görev yaptığı esnalarda hep haddini bildi..
Birinci adamların işine karışmadığı gibi kimseyi de birinci adam hakkında konuşturmadı..
İşine baktı, görev ve sorumlulukları dışına hiç çıkmadı..
Beraber çalıştığı insanı kolluk görevi yaparcasına korudu, aldığı kararları uyguladı ve hep saygı çerçevesinde ilişkilerini sıkı tuttu..
Hep görev adamı oldu..
Çalıştığı teknik adamlardan bir şeyler kaptığı gibi düşüncelerini de paylaştı, yanlışı da, doğruyu da ortaya koydu. Kararı hocasına bıraktı..
Özellikle teknik direktör Ahmet Taşyürek ile başarılı bir grafik çizdiler..
Her ne kadar Giresunspor’a kaptırılan şampiyonluk içimizde ‘uhde’ olarak kalsa da Ahmet Taşyürek ile birlikte iki final tecrübesi yaşadı..
Belki de İlhan Palut’u bu yaşadıkları tecrübe sahibi yaptı..
Şimdi de edindiği tecrübeleri birinci adam olarak uygulamaya geçiriyor..
Başarı kesinlikle tek başına olmaz..
Galibiyet serilerini İlhan Palut sahada oynayarak tek başına kazanmadı..
Ama aynı takım Fatih Kavlak’ın da elindeydi..
O dönem de böyle bir istikrar yakalanamadı..
Hatayspor uzun bir süre sonra İlhan Palut yönetiminde istikrarı yakaladı..
Demek ki, İlhan Palut bazı taşları yerine oturttu..
Oyuncuya tekrar özgüven verdi, ekip çalışmasını uyguladı..
Kaybolan ümitleri, tekrar heyecana dönüştürdü..
Maçı oyuncusuyla birlikte saha kenarında yaşayan biri varsa, o takımda hayat vardır..
‘Kazandığı maç sonrası, yan gelip yatmıyor..’
Kazandıkça sorumluluğunun arttığını düşünerek, işine daha ciddiyetle sarılıyor..
Her maça çıkarken, geride kazandıklarına bakmıyor, aksine kaybettiklerini hatırlatarak oyuncularını bir sonraki maça motive ediyor..
Gümüşhane maçı sonrası telefonla arayıp kutladığımda, sanki karşımda galip gelen bir takımın hocası değil de, maçı kaybetmiş bir takımın hocası vardı..
Abartıyı sevmiyor, “Ağabey maçı kazandık bitti, soyunma odasında kutladık. Artık Tokatspor maçı var. Bunu düşünüyoruz. Bu başarı benim değil, oyuncularımın, bizi destekleyen başkanımız, yöneticilerimiz ve taraftarlarımızın” diye mütevazi ve efendi duruşunu hiç bozmuyor..
Genç, deneyimsiz, isimsiz bir teknik adam olmasına rağmen 4 maçlık periyoda baktığımızda hem de elit takımları deplasmanda çok rahat yendi..
İlhan Palut’un başarısının perde arkasındaki kahramanları da unutmak yanlış olur, vefasızlık olur..
Genel Koordinatör Gökhan Zan ve Başkan Vekili Aydın Toksöz ve diğer yöneticiler de, İlhan Palut’un emniyet sigortası oldular..
Her şeyine kefil oldular ve tam yetki ile görevlendirdiler..
Beton duvar gibi arkasında durdular..
Belki onlar bu tercihi yapmasalardı, başka biri gelecekti görevi..
Tercihlerini kendi evlatlarından yana kullandılar..
Bu birliktelik, kuvvetli bağ, 4 haftadır Hatayspor’u başarıya taşıyor..
Futbolcusunun dilinden anlayan İlhan Palut da, aynı dille konuşarak, Hatay halkının ne istediğini, ne istemediğini oyuncularına çok iyi anlatıyor.
Maç kazandıkça İlhan Palut’un farklı yönleri, bizim de bilmediğimiz yönleri ortaya çıkıyor..
‘Şampiyonluk’ kelimesi bana göre çok erken ama ‘futbolda olmaz’ diye de bir şey yoktur..
Bekleyip göreceğiz, bu seri devam ederse, ligin üstünde deprem olur..
Bu da Hatayspor tarihinde bir ilk olur..
İlkleri de ilk teknik direktör deneyiminde başaran İlhan Palut olur..
İşte o zaman da Hatay’ın evladı kahraman olur..
Biz bu unvanı İlhan Palut’a çoktan yakıştırdık..
Yeter ki o duruşunu hiç bozmasın..
Bu taraftar ve spor kamuoyu hep yanında olacak..
Yolun açık olsun İlhan Palut kardeşim..