Pazar ola hayrola
Sezonun bitimine iki hafta kaldı..
Sıkıntılı mı sıkıntılıyız..
Hatayspor’un deplasmanda Konya Anadolu Selçukspor’a 2-0 yenilmesi karamsar bir tablo çizilmesine neden oldu..
Sonuç elbette istediğimiz gibi olmadı..
Kazanmayı, en azından ‘Yenemiyorsak, Yenilmemeyi’ başarmalıydık..
Bir hafta önce şampiyon adayı İstanbulspor önünde pozisyon vermeyen takım, nasıl oluyor da Konya Anadolu Selçukspor’un ilk 45 dakikasında olumlu, ikinci 45 dakikasında olumsuzda değil, ‘çok kötü’ bir futbol ortaya koyabiliyor..
İşte bu soruların cevabını arıyorum..
Ama şimdi sırası değil bu cevapların!!
Önce şu son iki maçı Hatayspor alnının akıyla tamamlamalı..
Küme düşer veya düşmez..
Lakin küme düşerken de, ‘Helal olsun, mücadele ettiler’ kelimesini söyletmeliler..
En azından ‘şerefimizle düştük’ diyebilmeliyiz..
Şu anda bu kelimeyi sarf edemiyoruz..
Konya Anadolu Selçukspor yenilgisi ne bu futbolculara yakıştı, ne bu camiaya..
Gösterilen ilgiye ve alakaya layık olamadılar..
Özellikle son haftalarda takıma karşı Gökhan Zan tarafından inanılmaz bir motivasyon sağlandı..
Milli Futbolcumuz Gökhan Zan’ın Hatay’a gelmesi, takımın sorunlarıyla birebir ilgilenmesi, etkinlikler düzenlemesi, para problemlerinin çözüme kavuşturulması gibi..
Ama aynı sorumluluğu ve ciddiyeti ne yazık ki oyuncularda göremedik..
Kazanması gereken ve puan alması gereken maçlarda “0” çekerek, hayal kırıklığı yarattılar..
Tabi diyeceksiniz ki, ‘Teknik Heyetin hiç mi suçu yok?’
Elbette var..
Bayram Toysal, göreve gelirken, çok güzel bir mirası devralmadı..
Alt sıralara demir atmış ve üzerine ölü toprağa serpilmiş bir takıma geldi..
Bu takımı ayağa kaldırması için göreve davet edildi..
Kendisi de bunu kabul ederek göreve başladı..
Bayram Toysal, iyi niyetliydi ve oyuncularına her dönem sahip çıktı, çıkmaya da devam ediyor..
Ama iyi niyet yetmiyor bazen..
Bayram Toysal’ın en büyük hatası!!!
Devre arasında takıma en azından bir golcü oyuncu transferini sağlamalıydı..
Maliyeti ne olursa olsun, isterse dengeleri alt üst etsin, gelecek açısından bu çok önemliydi..
Çünkü Hatayspor’un önünü görebilmesi için gol atması ve maç kazanması gerekiyordu..
Tamamen kulübün çıkarlarını düşünerek hareket etmesi, bunun yanında bazı oyunculara haddinden fazla güvenmesi ve şans vermesi ancak buralara kadar getirebildi..
Göreve geldiğinde, baktı ki transferler istediği gibi olmuyor, ikili ilişkilerini ve çevresini Hatayspor için kullandı yaptığı bedava diyebileceğimiz 8 transferle ‘Bu işi götürebilirim’ yanılgısına düştü..
Ama siz istediğiniz kadar iyi niyetli olun, işler bazen istediğiniz gibi gitmiyor..
Bir tarafı onarıyorsunuz, her şeyi yapıyorsunuz ama 90 dakikalık emeğiniz bir eksikle boşa gidiyor..
Nitekim de öyle oldu..
En büyük sıkıntısı ‘gol atmamak’ olan Hatayspor, iyi oynadığı maçları dahi kaybederek, bunun acısını çekti ve bugünlere geldi..
Bayram Toysal döneminde takım top oynadı, ama sonuca gidemedi..
Bu da yaptığı güzellikleri boşa çıkardı..
Aslında Hatayspor’un başarısızlığın ana sebebi;
Sezon başı bu takımı Hatayspor’a layık görenler..
Ama şimdi bunları konuşacak zaman değil..
Hiç merak etmeyin sezon sonunda kim ne yaptıysa; cezasını çekecek, her şey açığa kavuşacak..
Şu anda hayati iki maç var..
Maçlar tamamlansın, küme düşer veya düşmez, iki hafta sonra hep birlikte sonuçlarını göreceğiz..
Dua etsinler de bu takım kümede kalsın..
Düşen takımın her şeyi ayyuka çıkar, gizli-saklı bir şey kalmaz..
Bir insanın canı yandığında her şeyi konuşur ve söyler..
Kümede kalırsa, her şeyin üzeri kapanır, gider..
Yapılanlarda unutulur..
Son olarak;
Hatayspor’un düşmesi için el ovuşturan arkadaşlar!!!
Belki, şu an ‘bayram’ yapıyorsunuz..
Ama şunu unutmayın!
‘Çıkmayan candan ümit kesilmez..’ Henüz Hatayspor’un pes ettiği falan da yok..
O yüzden sevinciniz kursağınızda kalabilir, “Bayram” size zehir olabilir..
Dikkat edin kendinize, kalbinizi de yormayın fazla bu işlere..
Pazar ola hayrola..