Nefes alacağımız yere dokunmayın!
Hatay’ın Antakya ilçesinde yıkılan Atatürk Stadyumu yerine “Millet Bahçesi” yapılacağı açıklanmıştı.
Açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılmıştı..
Geçen yıl Mayıs ayından itibaren Atatürk Stadı’nda yıkım başladı..
Yıkımla beraber tartışmalarda başlamıştı..
Hatay’da futbol oynamak için saha yeri bulunamazken, mevcudun yıkılması tartışmaları da beraberinde getirmişti.
Tüm itirazlara rağmen yıkım tamamlandı, Atatürk Stadı toprak yığını haline geldi..
Hummalı bir biçimde ‘Millet Bahçesi’ projesi için çalışmalar hızlandırıldı..
Ne olduysa 2-3 gün önce yerel basında çıkan haberler yeni bir tartışmayı alevlendirdi!..
Millet Bahçesi projesinde değişiklik yapılarak Kültür Merkezi yanısıra Cami Kompleksini yapımı ile ilgili AK Parti’nin Hatay kurmayları tarafından açıklama yapıldı.
‘Millet Bahçesi’ içerisinde çok büyük bir alanı kapsayacak ‘Cami Kompleksi Hatay’ın en büyük camisi’ olacağı ilan edildi.
En başta şunun altını çizeyim.
İnançlı bir insanım, benim inancımı da kimse sorgulayamaz, cami yapımına falan karşı değilim..
Cami ve ibadet yerlerimizin siyasete alet edilmesine karşıyım!
Antakya Atatürk Stadını yıktınız, “Yeşil alan olacak, Antakya nefes alacak” dediniz..
“Sevindik, yeşil alan kazandırılacak” diye..
Şimdi “cami yapılacak” diyorsunuz!..
Camiye karşı değiliz..
Ama!!!
Yeşil alanı betonlaştırmak hem de 25 metre solunda Fatih Camii, 150 metre sağında Muradiye Camii, alt tarafında diyanetin yanında hayırsever Yüksek Gönüller Camii, 150 metre ileride Girne Köprüsünün karşısında Fahri Öksüz Camiisi varken, yeni bir cami daha inşa etmek devletin kaynaklarını israf etmek değil midir!
İsraftır haramdır beyler, kentimizin bir doğru dürüst sığınağı yoktur!.
Acil toplanma alanımız yoktur!.
Gerçek manada otoparkımız yoktur, gıpta edilecek bir kültür binamız yoktur!..
Bu saydıklarım bu alana daha müsait değil midir?
Şehir merkezinde bulunan Antakya oteli yıkıldı amacına uygun olmadı, vakıf alanı merkezde nahoş görüntü oluşturmaya devam ediyor. Yatırımlar mantıklı olmalı ve öncelik eksikliklere göre planlanmalıdır.
Camiler mutlaka gereklidir.
Ancak cemaati olunca mana kazanır!
Çevresinde yakın mesafede bu kadar cami varken, yeni bir camiye gereksinim var mıdır?
“Düşünülen cami büyük olmasına büyüktür ama yer olarak uygundur” denilemez.
Çevre mahalleler yetilere seslenerek; “ Deprem, afette ve nefes alacağımız alana dokunulmasını istemiyoruz. Yetkililerin duyarlı olmasını bekliyoruz “dediler.
Duyarlı bir siyaset iyi bir yatırım ve proje Hatay’a daha iyi olacaktır.
Hatay’ın öncelikli sorunları daha yerinde dururken, cami yanına cami inşa etmek, hangi akla hizmettir!!
Sürekli din üzerinden kaotik bir ortam yaratılmaya çalışılıyor. Cami üzerinden toplumda kutuplaşma yaratılıyor. Bu bir tesadüf olabilir mi?
Burada Hatay’ın Sivil Toplum Kuruluşlarına, meclis üyelerine, siyasi partilerin temsilcilerine, bu şehirde yaşayan herkese önemli görev düşüyor.
‘Millet Bahçesi’ yeşil alan olarak kalması için akılcı bir kararla ortak hareket etmelidir.
Siyasi iktidarların bugüne kadar almış oldukları kararlarla bu şehrin kaderiyle oynadıkları yetmedi mi?
Hatay’ın her tarafı zaten betonarme oldu. Nefes alacağımız bir yer kaldı o yere de dokunmayın bari!
Merkezi hükümetin temsilcileri önce kentin öncelikli sorunlarını çözmek için uğraşsın, çözmeye çalışanlara da mani olmasın!..
Siz önce kendi görevlerinizi yerine getirin. Ülkede ekonomi iyi değil, ciddi bir işsizlik var. Halkın alım gücü düştü.
Her gün yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz!
Çözülmesi gereken sorunlarımız yığınla duruyor!
Herkes kendi işini yaparsa demokratik ve huzurlu bir ülke oluruz. Bu projenin yeniden düşünülerek caminin bu projeden çıkartarak Deprem, afette ve nefes alacak alana dönüştürülmesini yetkililerden bekliyorum.