Müslüman ülkeler… ORTAK SORUN!
Televizyon izlerken, özellikle de her hangi bir dizi, sigara içenlere dikkat ettiniz mi ? O bölge itinayla hemen buzlanır ! Sigaranın ekranlarda görünmesinin bile sakıncalı olduğu bir ülkede yaşadığınızı anlarsınız ! Ne de büyük bir hassasiyet, dersiniz içinizden !
Alkol için de aynı durum söz konusu !
Yine buzluyoruz bir güzel !
Görmesin kimseler !
Hele ki çocuklar, gençler !
Hatta sigara paketlerinin üzerinde bile NE DE ZARARLI diyen hikayeler vardır !
Ne de büyük bir hassasiyet, dersiniz yine içinizden !
Ama…
Hayat öyle mi ?
Yaşadıklarımız peki !
Bize yaşatılanlar en çok da !
Meclis TV’yi izlerken, sağ alt köşesinde +18 ibaresi olsun isteyenler yok mu aramızda ? Ağzından hayırlı bir cümle çıkmasını beklemekten sıkıldığımız siyasetçileri de sigara kutuları gibi poşetleyip, üzerlerine de ZARARLIDIR etiketi yapıştırmak isteyenler yok mu ? Birbirini dinlemeyi bile beceremeyip, ha bire kavga edenlerin toplandığı yere HALKIN MECLİSİ demekten sıkılanlar yok mu ? Her cümlesinin başı ve sonu DİN’le başlayıp DİN’le bitenlerin zenginlik, lüks ve şaşa içinde yaşamasına rağmen, diğerlerine her defasında tasarruf dayatması yapmasından, SABIR dilemesinden illallah eden yok mu ?
Onları, görüldükleri her yerde BUZLAYIP görsel alandan çıkartmak isteyenler peki ?
Yok mu ?
Vardır…
Sahi,
…gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapmak isteyen Cumartesi Anneleri ne ister, bir de onlara soralım mı ? Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararına karşın, 964'üncü haftada da polis tarafından engellenen acılı anneler ne ister, Ankara’dakileri nasıl bir etiketle poşetlemek ister, soralım mı ? Sadece kayıpları için toplananları, toplandıkları alandan kelepçeleyerek yaka paça alanlara ne demek isterler, soralım mı ? Devletin kolluk güçlerinin, bu zor kullanarak engelleme uygulamasının, toplantı ve gösteri özgürlüğünün ihlali olduğu açık açık Anayasa Mahkemesi tarafından bile dile getirilmişken, “Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray Meydanı bizimdir, hiçbir yere gitmiyoruz” diyenlere soralım mı ? Aylardır, yıllardır sadece devletin kolluk kuvvetleri ve kelepçeleriyle muhatap olan, ama devletin babalığına da ihtiyaç duyanların baş başa bırakıldığı o yalnızlığa soralım mı ?
Diğerlerini de unutmayalım ama…
Onlara da soralım…
Özellikle de,
Cemaatlere itilen gençlere !
Kadere teslim depremzedelere !
Maaşı kiraya bile yetmeyenlere !
Ay sonu hesabındaki emeklilere !
Ülkelerinden umut kesip gidenlere !
Hayat pahalılığı içinde kaybolanlara !
Gelecek hesabı yapan üniversitelilere !
Hak, hukuk, adaletten umut kesenlere !
7500 TL ile geçinme başarısı gösterenlere !
Sınav başarısı mülakatlarla yenilip yutulanlara !
Başta da dedik ya,
…tek bir sigarayı bile ZARARLIDIR diye buzlayanların memleketinde, diğerlerini ne yapacağız ? Onları da buzlayıp GÖRMEZDEN mi geleceğiz ? Haklısınız, bunu zaten yapmıyor muyuz ? KADER denenin bir parçası ilan ettiklerimizi zaten buzlamıyor muyuz ?
Peki, bu kadar buzlanan bir memlekette, görünürde ne kaldı ?
Kalandan mutlu muyuz ?
Düşünün…
Müslüman ülkelerden kaçan Müslümanların; daha iyi bir hayat, daha adil bir yönetim, daha demokratik bir sistem, daha özgür bir ortam, daha yaşanabilir maaşlar, daha umut veren bir gelecek adına NİYE başka bir Müslüman ülke değil de Avrupa ya da Amerika hayali kurduklarını en çok da !
Sanırım, Müslüman ülkelerin ortak sorunundayız !
Siyasetçilerinde !
Asıl buzlanması gerekenlerde !