Hayat Da Yorgun… Maaşlarımız Da…

Haklısınız…

Artık hiç bir şey yapmak gelmiyor içimizden, ki zaten yapmak istesek de paramız yetmiyor !

Daha geçenlerde, 46 TL vererek aldığım 19 LT’lik damacanaya 55 TL verdim, son benzin ve mazot zammından sonra ! Ara ara aynı mesafedeki taksiye verdiğim 37 TL ise 55 TL oluvermiş ! Bu haftaki market alışverişimin hiç değişmeyen listesine ne kadar FARK ödeyeceğimi hayal bile edemiyorum !

Peki, memnun muyum bu durumdan, her maaş döneminde daha da düşen alım (!) gücünden ?

Aslında, ne Ankara’dan Anadolu’yu yöneten AKP / MHP hükümetinden memnunum ne de kabul edemediği yenilgiyi bile yeterince analiz etmekten uzak CHP liderliğindeki ittifak (!) üyelerinden !

Biri, iktidardaki 20 senesinin son 10 senesini KEŞKE HİÇ OLMASALARDI ruh haline çevirdi, diğerleri ise yoktan var ettikleri altılı (!) masayı bile ayakta tutamadı ! Bu gerçeğimiz bir kenara, son seçimde alınan mağlubiyet, Türkiye siyasetindeki o TEK ADAM örnekliğine de son veremedi ! Erdoğan’a TEK ADAM eleştirisinde dururken, aslında elimizde onun gibi TEK ADAM’lardan çok fazla varmış, bunu öğrendik !

Kemal Kılıçdaroğlu mesela !

Seçimden hemen sonra, alınan sonucu ve Erdoğan’a bir kez daha sunduğu BALKON KONUŞMASI’nı bir mağlubiyet değil, garip bir şekilde KAZANIM olarak değerlendirdi… Hatta Habertürk’ten Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladığı bir programda, “Seçim sonuçlarını yenilgi olarak kabul etmiyorum” deyiverdi ! Bunu derken, “Küçük köylerde veya kasabalarda oyumuz düşük… Biz, buralara gitmemişiz yeteri kadar… Bu kusur bize ait” diyerek günah da çıkartmış Allah’tan ! Yine de onca günah çıkartmanın yanına, zamların yorgun düşürdüğü Türkiye gerçeğinde HADİ BİR SEÇİM DAHA diyecek kadar da cesur ! Cesur dediğime bakmayın ! “Gelsin, şimdi seçim yapsınlar ! Koysunlar sandığı, boylarının ölçüsünü alsınlar ! Niye yapmıyorlar” diyen Kılıçdaroğlu’nu izlerken, gülümsemek bile içimden gelmiyor artık ! Hiçbir şey yokmuş gibi davranmasını ise aslında bir çeşit KENDİ GERÇEĞİNE YABANCILAŞMA olarak görüyorum ! Parti içinde kaynayan kazanlara ve ona İSTİFE ET diye seslenenlere, “Ben nasıl kendi kendimi değiştireyim ? Bir partinin genel başkanını kurultay belirler” demesini de topu taca atma konusundaki yeteneğine bağlıyorum ! 

İnsan olarak, gerçekten de çok değerli biri, Kemal Kılıçdaroğlu ama…

Lider, değil !

Bizim gibi uzun zamandır demokrasi savaşı veren, henüz bu anlamda dinamiklerini oturtamamış, tebaa olmayı seven, vatandaş kimliğinde hakkını savunmak yerine susmayı tercih eden, kolay korkutulan bir toplum için UYGUN biri değil ! O yüzden de ona İSTİFA ET diyenlere Partinin tüzüğünü, hukukunu, geleneklerini hatırlatmak yerine, “EVET, SORUMLULUĞU ÜZERİME ALIYORUM” demesi gerekirdi !

Aslında,

…bu seçimle beraber, siyasette SAMİMİYET ve SADAKAT’in olmadığını bir kez daha öğrendik !

Daha düne kadar OĞLUM dediği Ekrem İmamoğlu ile beraber Parti içinde TRUVA ATÇILIĞI oynandığını fark eden Sevgili Kılıçdaroğlu da sanırım bu gerçeği yeni öğrenenlerden ! Merak ediyorum, CHP içinde İmamoğlu’nu takip eden ya da başka başka isimler üzerinden LOBİCİLİK yapan daha kaç isim, daha kaç Milletvekili var !

Bakmayın siz DEĞİŞİM diyenlere !

Düşünsenize, bugün DEĞİŞİM diyenler ve KILIÇDAROĞLU için de YETERSİZ diye ekleyenler, aynı Kılıçdaroğlu Türkiye’yi yönetmeye talipken neden SESİZ kaldılar ? Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevini NEDEN kabul ettiler ? Ne oldu da meydan meydan gezip, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki ittifak için OY istediler ?

Günün özetinde elde şu var, anlayacağınız…

Ne AKP / MHP iktidarı ne de CHP liderliğindeki ittifak hikayesi, ülkeye umut veriyor ! Ekrem İmamoğlu’nun ise CHP liderliği için daha 40 fırın ekmek yemesi gerekiyor ! Zaten konu DEĞİŞİM de değil, güç ve iktidar oyunları, ki bu değişmediği sürece gerçek DEĞİŞİM’in olmayacağını da tüm tarafların çok iyi bilmesi gerekiyor !

Ben mi ?

“Allah’a yakın, bana uzak dursunlar” diyorum !

Hatta “Allah hepsini ıslah etsin” diye de ekliyorum !

Yok,

…AMİN demiyorum !

Olmayacak dualara artık AMİN demiyorum !