Hadi Biraz Dürüst Olalım...

Türkiye'de, sokakta her hangi bir genci durdursanız ve deseniz, İMKAN OLSA BAŞKA BİR ÜLKEYE GİTMEK İSTER MİYDİN diye, cevap ne oldurdu sahi ? ASLA, diyen çıkar mıydı ? HİÇ BİR ŞARTTA MEMLEKETİMİ TERK ETMEM, diyen olur muydu ?

Ara ara yandaş kanallarda, 7500 TL emekli maaşı ile güle oynaya geçindiklerini söyleyen, hatta üstüne üstlük bir de bununla tasarruf yapan, yetmedi bir de umre ziyareti yaptığını söyleyecek kadar kendini kaybetmişleri kastetmiyorum, ki onların hangi kafa ve ruh haliyle böylesi bir hayal dünyasında yaşadığını hala anlayabilmiş değilim zaten... 

O yüzden de, diyen olmazdı, haklısınız !

Neden, "TERK EDİLEBİLİR bir ülke haline geldik" diye sormayacağım ! "HANGİ ARA BU AŞAMAYA TAŞINDIK" diye de ! Çünkü yıllar içinde, zaten ağır aksak giden demokrasisinin elde avuçta kalan sermayesini tüketen, anayasasını işlemez hale getirmek için her türlü yola giren, borç içindeki ekonomisi giderek bozulan, milliyetçi ve din içerikli politikalara da politikacılara da yatırımı arttıran, ülkeyi oluşturan halklar mozaiğini tek bir dine / tek bir dile / tek bir ırka ve hatta tek bir mezhebe indirecek kadar radikalleşen, devletin diyanetini ülkedeki cemaatlere ve tarikatlara karşı etkisizleştiren, en çok da kendi olmaktan korkutulan bir coğrafyada gelinen o TERK EDİLEBİLİR ülke hali çok da şaşırtmamalı aslında !

Ara ara konuştuğumuz bir konu var sizlerle...

Irak'tan,

İran'dan,

Suriye'den,

Lübnan'dan,

Pakistan'dan,

Afganistan'dan,

Fas ve Cezayir'den,

Mısır, Tunus ve Libya'dan yola çıkanlar, o konu...

Anlayacağınız, onlarca İslam ülkesinden her sene göç eden, sığınmacı / mülteci statüsü arayan, hatta vatandaşlık kazanabileceği yepyeni bir ülke hayal eden binlerce insan yollara düşüyor... Çalışmayan demokrasilerin yarattığı tek adam rejimlerinden kaçıyorlar... Faşist diktatörlerin nefes aldırmadığı prangalı hayatlardan kaçıyorlar... Din üzerinden toplumu yönetenlerin nefessiz bıraktığı inançlarına yeniden özgürlük kanadı takmak için kaçıyorlar...Doymak, emeklerinin karşılığını alabilmek için kaçıyorlar... 

Peki, nereye kaçıyorlar ?

Petrol ve doğal gaz zengini islam ülkelerine mi ?

Mesela,

Katar'a...

Bahreyn'e...

Emirlikler'e...

Kuveyt'e ya da Umman'a...

Belki de Suudi Arabistan'a...

Yok,

...hiç biri değil !

Bir çoğu, kuzey Avrupa ülkelerine ! Danimarka ve İsveç en çok da ! Amerika ve Kanada ise okyanus ötesinde de olsa bu umut yolunun en favori ülkeleri ! Tam da bu noktada, ABD'li gazeteci Katie Hopkins'in, sosyal medyada tartışılan bir paylaşımı olmuş... "Madem İslam bu kadar harika, neden Müslümanlar Arap ülkelerine değil değil de Hristiyan Batı Dünyası'na sığınma talebinde bulunuyor?" şeklinde !

Sormakta haklı...

Bunu, TUZAK BİR SORU olarak almayın, sadece düşünün...

Hatta şöyle bir düşünsenize, Türkiye bile bu büyük göçün kalabalığı için yetmiyor, ne demokrasisiyle ne de ekonomisiyle ! Çünkü onlar, sosyal devletin, vatandaşını her yönden sarıp sarmaladığı batı ekonomilerini istiyor ! Güven duymak istiyor ! Yaşamı adına güvenlik istiyor ! Hukukta işleyen bir adalet istiyor ! Geleceğini planlarken, yarınını görmek istiyor ! Çocuklarına, hayal ettiklerini vermek istiyor !

Türkiye'yi, bu çaresiz kalabalığın bile tercih etmeyip, sadece Avrupa öncesi konaklanacak bir liman gözüyle gördüğü koca bir HAN haline getirmiş olanlar, bugün, kendi gençlerinin de aynı kalabalığa katılışını izlerken, GİDERLERSE GİTSİNLER diyebiliyor !

Gidemeyenler mi ?

Mesela bu ülkenin emeklileri !

Milyonlarca emekliyi açlığa, yoksulluğa ve hatta ölüme mahkûm etmek anlamına gelen, SSK ve Bağ-Kur emeklisine “müjde” diye duyurulan o zam (!) haberleri sonrası, bence bu ülkenin emeklileri de o soruya GİDERİM diyecekler arasına katılacak ! Onlara FAZLALIKSINIZ demeyen, SIRTIMIZDAKİ YÜK gözüyle bakmayan bir coğrafyaya gitmek isteyecek !

Komik olan, hatta alay edercesine, 2024’ün EMEKLİLER YILI ilan edilmiş olması... 

Bence, bizleri, Ortadoğu'nun demokrasi yoksunu, yoksul ülke insanlarıyla aynı çaresiz rotaya mahkum edenlere gelsin, bugünkü yazımız... Onlara utanmadan halinize "ŞÜKREDİN" diyecek kadar ileri gidenlere gelsin ! "PADİŞAHIM ÇOK YAŞA" diye bağıranların derin uykusuna gelsin ! Vatandaş bu haldeyken, meclis grup toplantılarında alkışlar arasında konuşmaktan başka hiç bir icraatı olmayan muhalefete gelsin ! Açlık ve yoksulluğun pençesindeki halka İBAN numarası verme alışkanlığını sürdüren Ankara'nın, "Hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadelemizde milletimizin yardımını bekliyoruz" diyen rahatlığına gelsin !

Ama en çok da, 

...o rahatlığı onlara sağlayanlara gelsin !