Değişim yukarıdan aşağıya
Son 4 maçı üst üste kazanan takımı, bir maçta berabere kaldığı için eleştirmenin çok doğru olmayacağını ben de biliyorum..
Lakin okyanusu geçerken derede boğulmak kahrediyor insanı..
Hatayspor’un Tokatspor’u yenememesi için hiçbir sebep yoktu..
Rakip de hiçbir şey yok, ama sende de bir şey yok..
Üretken olmadın, saman alevi gibi yandın, söndün. Bize sadece kısa mecralı bir film izlettirildi, hepsi o kadar..
Sezon başından bu yana baş gösteren ‘Golcüsü olmayan’ takım yine karşımıza çıktı..
Isıtıp, ısıtıp önünüze getirmek benim de hoşuma gitmiyor..
Ama..
Devre arasında transfer yanlışlarını yamayanlar, aslında sezon başındaki yanlış transferlerini doğrulamış sayılıyorlar.
O yüzden bir transferde futbolcunun etiketine değil, yüreğine bakmak gerekir.
“Aynı arabayı çeken atlar aynı kalitede olamaz ama aynı sorumluluğu paylaşmak zorundadır” gerçeğine mahsuben..
Ne sezon başı, ne devre arası alınan golcüler Hatayspor’un yarasına merhem olmamıştır..
Ligin ikinci yarıları her zaman daha zorludur.
Hele hem zirve hem küme düşmeme menziline girince, mücadele ikiye katlar.
O yüzden Hatayspor’un forvet konusundaki yanlışında değişen bir şey yok.
Hatayspor’un orta alanda yeterince ihtimal üretebilecek birine de ihtiyacı var.
Bu iş bir tek Mithat Yaşar’la olmuyor..
Mithat Yaşar’ın öne çıkması için ya duran top olacak, ya da penaltı olacak..
Asistleri bu sezon parmakla sayılacak kadar az..
Doğrusu kocaman bir hayal kırıklığı..
Kendi kendime “Bu Mithat Yaşar olamaz..” dedim..
Bir insan, 3-4 maç kötü oynayabilir, inişli-çıkışlı günleri de olabilir..
Hepsine eyvallah..
Ama Mithat Yaşar aylardır top oynamıyor..
Hani yeteneklerini bilmesem, yazmayacağım, konuşmayacağım..
Lakin bizimle oynuyorsun Mithat efendi..
Kimse bana bir şey anlatmasın, “12 gol attı daha ne yapsın..”
Attığı gollerin 7-8’i penaltı golü, diğerleri duran top..
Mithat artık üretmiyor, üretken değil..
Sadece Mithat Yaşar mı!!
Yılmaz, Mesut ve Selim’e ne demeli..
Daha ne zaman ayağa kalkacaksınız?
Lig bitince mi?
Yediğimiz gol de bal gibi Soner’in hatası vardı..
Tamam iyi gol attı da, rakibe de iyi gol attırdı..
Bu boy posla, rakibe nasıl kafa vurdurdu, hala anlamış değilim..
Sevgili İlhan Palut hocama gelince;
Taha Balcı-Ömer Yıldız değişikliği bana göre maçın kırılma anı oldu..
Tamam haklısın, Taha hem kötüydü, hem de yoruldu..
Ama ismiyle rakibi ürkütüyordu, Taha varken rakip çıkamıyordu, ne zaman oyundan çıktı, rakip cesaret buldu..
O da yetmedi, ikinci hatayı, bana göre sahanın en iyilerinden Muhammed Burak’ı, Emin Altunay’la değiştirerek yaptı..
Hepsi bir kenara sanki galip takımmışız gibi Selim’i son iki dakikada oyuna aldı..
Selim daha ısınmadan maç bitti..
Burada yapılacak tek doğru şuydu;
İkinci yarıda orta sahan çöktü, Selçuk yetişemez oldu, oyundan da düştü. Orta sahayı güçlendirmeni beklerken, hatta isim verecek olursam biz Tolga Çavdar’ı hazırlamanı beklerken, Taha-Ömer değişikliği oldu..
Bu değişiklikte sonuca tesir edici oldu..
Kızamıyorum İlhan hocama, çünkü henüz genç ve ilk deneyimi..
Hata yaparak öğrenecek bazı şeyleri..
Ama kimse kalkıp da bana ahkam kesmesin, eyyam da yapmasın..
Doğru bir tane, iki tane olmaz..
Bu takımın kapasitesi belli..
Şahsen benim şampiyonluk gibi bir beklentim yok..
Şu anda Hatayspor gelebileceği en güzel yere geldi..
Tek üzüntüm nedir biliyor musunuz?
Başarıya aç taraftarın 4 maçlık galibiyet serisinin ardından stadı tıka basa doldurması, maç sonunda da başı eğik stattan ayrılması...
Artık taraftarın başını yerden kaldırın..
Başı yerde gezmekten bıktı, hayal kırıklığı yaşamaktan da usandı..
Ne yapacaksanız yapın, gelecek sezonun takımını kurmak için arayışlara başlayın..
Ama mevcut kadroyla, mevcut yönetim anlayışıyla Hatayspor’un ne bu sezon, ne gelecek sezon hedefine ulaşması mümkün değil..
Değişimin yukarıdan aşağı olması gerekiyor..