Biz istersek biz inanırsak
Play-Off’u garantileyen Hatayspor’da keyifler gıcır..
Üstelik kimsenin beklemediği bir başarı..
Bu takımın hala nasıl Play-Off’a kaldığına ben inanamıyorum..
Emeği geçen yukarıdan aşağıya kadar herkesi gönül dolusu kutluyorum..
Böyle bir kadroyla Karşıyaka, Sarıyer, Niğde Bld.spor, Aydınspor ve İnegölspor takımları geride bırakmak önemli bir başarı..
Hem de Hatayspor’un kadrosu çok kısıtlı ve dar..
Devre arası takıma kazandırılan oyuncular arasında Ali Fırat ve Muhammed Burak Taşdemir’in önemli katkıları oldu..
Kaleci Akan’ın yükselen performansı..
Mithat’ın sonradan açılması, savunmada Sadi ve Volkan’ın mükemmel uyumu..
Orta sahada Selçuk ve Yılmaz’ın organizatörlüğü..
Hatayspor’u bugünlere taşıdı..
Tabi oyunculara tekrar kişilik kazandıran ve onları ayağa kaldıran ismi de unutmamak gerekir..
İlhan Palut..
Nasıl futbol hayatına Hatayspor da başladıysa teknik direktörlüğe de Hatayspor’da başladı..
Yılların tecrübeli teknik adamlarının elde edemediği istikrarı ve istatistikleri yakaladı..
İlhan Palut’a görev verildiğinde de endişeliydim..
İtiraf edeyim!
“Fatih Kavlak’ı gönderirken, ondan daha iyisini getirmelisiniz” dedim..
“Fatih giderse, yerine yardımcısı gelirse, yanlış olur” dedim..
Ama o hepimizi şaşırttı..
Kenarda oturarak edindiği tecrübeleri Hatayspor’a aktardı..
Çok bilgi birikimli olmayabilir fakat futbolcusuna nasıl hitap edeceğini, nasıl oynatacağını biliyor..
Genç olmanı avantajlarını heyecanıyla örtüştürdü, oyuncusuna yürekten oynamayı öğretti..
Hatayspor çok iyi futbol oynamıyor ama yürekten oynuyor..
İşte yürekten oynadığınız zaman da kaybetmiyorsunuz..
İlhan Palut’la başlayan 13 maçlık serüven istikrara dönüştü..
Kazanmayı unutan takım, kazanamadığı zaman kendini yedi..
Taraftar bu ışığı gördüğü için tribünleri doldurmaya başladı..
Taraftar, sahaya bakar..
Futbolcusunu izler, yüreğiyle mi oynuyor, kafasını, ayağını topa koyuyor mu? O’na bakar..
Yalancı pehlivan gibi oynuyorsa, hemen teşhisini koyar..
Sahadaki oyuncu davasına inandı, taraftar da takımına inandı..
Ortaya bu tablo çıktı..
Siz yeter ki inanın..
“İnanmak, başarmanın yarısı” derler..
Gerçekten çok doğru bir söz..
Hatayspor yönetimi de takımına inandı..
Başta Genel Koordinatör Gökhan Zan ve yöneticiler her daim takımın yanında oldu. Deplasmanlar da dahi en az 3-4 yönetici takımın yanında oldu..
Bu da oyuncuya moral verdi, güç verdi..
Yalnız olmadığını anladı, beklentinin büyük olduğunun farkına vardı..
Sorumluluk hissetti..
İnşallah bu dayanışma ve birliktelik Play-Off’da da devam eder..
Hatayspor taraftarı bir kez daha “Play-Offzede” olmak istemiyor..
Hatayspor yönetimi bu sezon için şampiyonluk sözü vermedi..
Başarı için gelecek sezonu gösterdi..
Ama bu yıl gelirse de geri çevirmeyeceklerini, sonuna kadar kovalayacaklarının sözünü verdiler..
Şimdi bu kısmet ayağımıza yine geldi..
Takımların hepsini gördük, izledik.
Hatayspor’un kadrosu kısıtlı olmasına rağmen çok üstün olmadıklarına şahit olduk..
Eğer inanırlarsa, şans faktörü de bizden yana olursa ‘olmaz’ diye bir şey yok..
Yeter ki biz isteyelim, biz inanalım..