Sayın Valimizin emeklerine yazık oldu. Bir proje yaptı. O yaptığı projenin gerçekleşmesi için 15 milyon TL'yi DOĞAKA ’dan çıkarttı. Plan yaptı, proje yaptı, fizibilite yaptı, fizibiliteye uygun arsa buldu, arsayı tahsis etti. İşleri ihale seviyesine getirdi, uğraştı emek etti. Yani lokum yaptı, ANTAKYA’LILARA LOKUM  sundu hem de güllü lokum. Ama  ANTAKYA' lılar ikram edilen lokumu reddettiler, ikramı geri çevirdiler. Bu davranışın acısını ileride çok hissedecekler.                                      Sözü edilen proje MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ projesi, detaylarına girmeyeceğim ancak bu proje ANTAKYA ya kan verecek bir projeydi, ilçeye hayat suyu idi. Nasıl bazı ilçeler askeri garnizon vasıtasıyla ekonomilerini düzeltirlerdi, bazı ilçeler üniversite veya yüksekokul ile canlanırlardı, o ilçenin esnafı kendine çeki düzen verir ekonomilerini düzeltirdi. Bu proje öyle bir projeydi. Bu proje Antakya ya büyük istihdam ve hareket getirecekti. Yüzlerce kişi bu projede çalışacaktı  ve en çok ta kendi işini yapabilecek esnaf sayısında artış sağlayacaktı. Bu sebeple esnaf ve sanayiciler ile  işadamları bu proje ye sahiplenmeliydi.                                    Bu projeyi basından duyduğumda heyecanlanmıştım. Bu proje ile ilgili olarak kişisel bilgi, deneyimim ve mesleki kariyerim gereği HEYECAN DUYMALIYDIM ve İLGİLENMELİYDİM. Zira bu proje için önceden işadamları ile birlikte çalışma, araştırma, inceleme yapmış bu proje için DÖNEM VALİSİNİN TEŞVİKLERİ İLE ALMANYA /BERLİN şehrine giderek incelemelerde bulunmuştuk. İnceleme yaptığımız meslek eğitim merkezi BERLİN/KRAUSBERG beldesine hayat veriyordu ve bölgenin yapısını değiştirmiş yoksul bölgenin zenginleşmesine sebep olmuş o bölgenin suç oranını değiştirmiştir. Orada örneği bulunan meslek eğitim merkezini ziyaret ettiğimizde ve inceleme yaptığımızda bu projenin Antakya da yapılması gerektiğine inanmıştım. Bu sebeple   hemen harekete geçerek önce  projenin yapılmış fizibilite sini inceledim eksik ve diğer eklenebilecek konularını tespit ettim, sonra DOĞAKA ile görüştüm. Daha sonra işadamlarıyla, organize sanayi bölgesi üyeleriyle, Ticaret ve sanayi odasıyla doğrudan temas ettim toplantı yaptım. Daha sonra basın la görüşerek projenin basında  tanıtımı ve iyi anlaşılabilmesi için açıklamalar yaptım. Bu projede bulunması gereken 5 MİLYON TL' nin bulunması için temaslar ve görüşmeler yaptım. Antakya' lıların bu parayı tamamlamasını ve projenin  Antakya da gerçekleşmesi için gayret sarf ettim, çalıştım. Sayın VALİ beyle bu konuda görüşmek istedim, olmadı, ulaşamadım, görüşemedim, ya engellendim yahut tesadüfler görüşmemi oluşturmadı. Sonuçta tüm çaba ve şahsi gayretlerime rağmen 5 milyonu verecek kişi ve kurum bulamadım. Ancak bu proje topluma iyi anlatılamadı, zira bu 5 milyonu veren kişi veya  kurum parasını en nihayetinde geri alabilecekti, bu bir rantabilite meselesiydi ve fizibilitede geri dönüşüm öngörülmekteydi. Kimse bunu anlamadı, anlayamadı, anlamak istemedi.                                  Sonuç olarak bu proje İSKENDERUN bölgesine kaçtı ve Antakya yine yoksul ve yatırımsız kaldı. Oysa İskenderun bölgesi' nin demir yolu var, denizyolu var, 2 tane organize sanayisi var ve çok az ilçeye nasip olacak demirçelik, çimento ve akaryakıt tesisleri var ANTAKYA tüm bunlardan yoksun olduğu gibi  bu şans ve bu talih kuşundan da yararlanamamıştır. Sayın valimiz çok ama çok emek etti ve altın tepsi ile sunduğu proje ANTAKYA' lıların ilgisizliği ve bilgisizliği yüzünden kaçtı. YAZIK OLDU, kişisel olarak bu projenin önemini ve değerini anlayan bir kişi olarak çok ama çok üzgünüm.