Samandağ Ekoloji Platformu, ilçe halkının sağlığını tehdit eden beton santrallerine karşı sürdürdüğü eylemde, yaşam alanlarımıza yönelik her türlü müdahaleye karşı Samandağ'ı, yaşamı ve doğayı savunduklarını ifade ederek, bir kez daha beton santrallerinin kapatılmasını haykırdı.
Depremin üzerinden 19 ay geçmesine rağmen hala insanca yaşanabilir koşulların sağlanmadığını konuşmasının başında belirten Hasan Ali Çiçek, ne barınma sorununa yönelik ne deprem sonrası gelişen sağlık sorunlarına yönelik ne sağlıklı beslenme koşullarına yönelik ne de temiz havaya, temiz suya erişime yönelik her hangi somut hiçbir adımın atılmadığını söyledi.
"Yaşam Alarında Beton Santrali istemiyoruz" pankartı eşliğinde "sermaye defol, bu memleket bizim" sloganlarının atıldığı eylemde, Samandağ Ekoloji Platformu adına basın açıklamasını Hasan Ali Çiçek okudu.
ÖLÜME TERKEDİLDİK
Atatürk, Yeşilada, Cumhuriyet ve Yeni mahallelerinin birleştiği noktada yaşam alanlarının, kurulan beton santrali ile zehirlendiklerini belirten Çiçek, "Şirketler ve onun koruyucusu devletin, halkın yararına değil sermayenin yararına politikalar ürettiğinin bilincindeyiz. Özetle yaşadığımız bu yağma, rant ve sömürü sisteminde iki saf vardır. Birincisi toplumun ve doğanın çıkarları uğruna mücadele eden haklarını savunan ve insanca yaşam için emek edip tutum alanlardır. Karşı safta ise sermaye ve devletin bekası uğruna yaşamımızı ve doğamızı sömürenlerdir, depremde bizleri enkaz altında ölüme terk edenlerdir, insanı ve doğa yaşamını hiçe sayarak molozu kaldırıp, yaşam alanlarımıza dökerek asbest ile geleceğimizi kanser edenlerdir. Zeytinliklerimize el koyanlar, barınma sorununun çözümüne yönelik herhangi anlamlı adım atmayanlardır" dedi.
HALK SAĞLIĞI TEHDİT ALTINDA
Atatürk, Yeşilada, Cumhuriyet ve Yeni mahalleleri birleştiği noktada kurulan beton santralinden yayılan zehirli tozların on binlerce insanı, Koah, Astım, Bronşit, Göğüste su toplanması, Akciğer zarında sıvı birikmesi, Akciğerin sönmesi, Zatürre, Nefes darlığı, Kist, Verem, Akciğer kanseri gibi solunum yolları hastalıklarına yakalanmasına neden olağına işaret eden Çiçek, "Sadece bizim değil bütün canlıların yaşamını tehdit etmektedir. Bölgede tarım ve hayvancılık ile geçinilen Samandağ halkı için büyük bir tehdittir. Sulak alanı zehirleyecek, kurutacak, tarlada yetişen bitkilere ve tüm hayvanlara da etki edecektir" ifadesinde bulundu.
BOYKOT ÇAĞRISI
Eczacı Meryem Karaçaylı ilkokulundaki öğrenci velilerine seslenen Çiçek, şu görüşlere yer verdi: "İnce toz Meryem Karaçaylı ilk okulunun bahçesine ve sınıflarına kadar sirayet etmektedir. Çocuklarımızı, doğamızı ve geleceğimizi zehirlemeye devam edecek olan bu beton santrali kapatılmadığı takdirde bütün velileriyle birlikte öğrencileri, öğretmenleri ve okul emekçilerini okulu boykot etmeye çağırıyoruz. Bugün bu tutumla kazanacağımız; çocuklarımızın sağlığıdır, geleceğidir, yaşam alanlarımızı, doğamızı zehirden kurtarmaktır. Nasıl ki topraklarımıza çökme planı olan rezerv yasasını hep birlikte durdurabildiysek, nasıl ki biz istemiyoruz ne olursa olsun direneceğiz dediysek şimdi de üstümüze düşen çocuklarımızı, toprağımızı, hayvanları, doğayı yani Samandağ'ı korumaktır. Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!"